giriş

195 32 232
                                    

01.35
Müse
23.08.23

-Giriş-

∘₊✧──────✧₊∘

Onu öldürmüştüm.

Her yerim tertemizdi. Tek bir kan damlası bile yoktu. Gözleri kapalıydı. Morarmış teni dışında ilgi çeken tek bir şey bile yoktu. Gözleri kapalıydı, uyuyor gibiydi.

Ama ölmüştü.

Ellerimde ölmüştü.

Nefeslerini kaybetmesini, çırpına çırpına sessizleşmesini büyük bir hırsla izlemiştim.

Onu boğmuştum.

Yıllardır beni boğduğu gibi.

Beni bir canavar yapmaya çalışmıştı. Bir canavar. Nefesim kesilir gibi oldu. Ellerimi  üzerinden çektim. Ellerim titriyordu. Dizlerimdeki kuvvet çekildiğinde dizlerim yerle buluştu.

Derin bir nefes bıraktım. Gözlerime yaşlar dolmaya başladı. Her şey. Herşey yıkılacaktı. Ben yıkılacaktım. Beni seven her bir canlı beni bırakacaktı. Yanlız kalacaktım.

Olamaz, diye düşündüm. Hayır böyle olmayacak. Birilerinin kötülüğü yüzünden hayatım yıkılmayacak.

Çöktüğüm yerden başımı kaldırdığımda bir kaç adım ötemdeki hançeri gördüm. Titreyen ellerimle uzandım hançeri aldım ve çok düşünmeden elimi hızlıca kestim. Derin bir acı bilincimi hızlıca uyardı. Yutkundum. Bu işin geri dönüşü yok diye düşündüm.

Derin nefesler alıp verdim. Ardından kararlı bir şekilde elimi sıktım. Kanımdan birkaç damla parkenin üstüne aktı. "Bir anlaşma üzerine bana yardım edin," diye fısıldadım bir zamanlar okuduğum bir kitaptan. Sanki fısıldasam duymayacaklardı, öyle hissediyordum. "Kahinler."

Zaman geçti. Elimi sıkarken ve kan hâlâ parmaklarımın arasından parkeye damlarken uzun bir müddet geçti. Gelmeyeceklerdi. Bana yardım etmeyeceklerdi. Bir başıma kalmıştım. Bir başıma kalacaktım. Gözümden akan damlalar parkedeki kanın üzerine düştü. "Lütfen," diye fısıldadım tekrar ağlayarak. Ardından daha yüksek bir sesle tekrarladım. "Lütfen."

Ve odanın içinde bir rüzgar oluştu. Bakışlarım havaya kalktı.

Rüzgar dindiğinde orada üzerinde, kıyafetlerini belli etmeyen bir pelerin bulunan biri duruyordu. Aynı zamanda pelerinin şapkasını başını örtmüştü.

"Yarı ölümlü," dedi bu diyarlarda ait olduğum ünvanla seslenerek. Beni selamladı. "Bizi çağırmanın nedeni nedir?"

Sesi keyifli geliyordu. Sesi ince ancak toktu. Bir kadındı. "Ben," dedim yutkunarak. "Onu," çenem titredi. "Onu öldürdüm. Bunu kapatmam gerek." içim dehşetle doldu. "Bunu kapatmam gerek," diye tekrarladım. Bunu kimse bilemez. Kimse. Hiç kimse.

Başı yatağın üzerinde olan bedene çevrildi. Haffçe güldü. İçimi tekrar bir dehşet sardı. Nasıl gülebiliyordu? Nasıl gülebiliyordu. Biri ölmüştü.

Biri bir daha nefes alamayacaktı.

Annem.

"Şu kurtların erdemli duyguları," dedi, sesi keyifliydi. Sesi alay eder gibiydi. Anlayamıyordum. "Hiç bir zaman beni anlayamamanı dilerim,"

"Ama," diye devam etti. "Bence anlayacaksın."

Ona öylece bakarken elini kaldırdı. Parmaklarını şıklattı. Ve yatağın üzerindeki beden kayboldu.

Annem kayboldu. Artık ölü olan annem.

"Bu iş kapandı." dedi sesi artık sakin geliyordu. Keyifli değil. Ve o an bileğimde bir acı hissettim. Elimi kaldırıp nabzımın üstüne baktığımda orada oluşmaya başlayan mürekkebi izledim. Karışık bir şekilde tenimin altında dağıldı. Damarlarımın üzerinde gezindi. Ardından şekillenmeye başladı. Yuvarlak bir şekil. Ardından içinde bir yuvarlak daha. İki yuvarlağın arasında geçen birbirine dolanmış ve o hattı kaplayıp iki ucu birleşen iki çizgi. Ve yuvarlağın tam ortasında bir çiçek. Dudaklarım aralandı. Bir siyah papatya. Kahin damgası.

"Ancak," diye devam etti. "Bunun sonuçlarının neler olabileceğinin farkmda mısın merak ediyorum," hafifçe sırıttı. "Ki bence değilsin."

"Farkındayım," dedim, sesim bana ait değilmiş gibi çıkıyordu. Sesim bile farklıydı. Farkındaydım, ama bu hayatımın değişmemesi içindi. Değişemezdi. 

Halbuki uzun süre önce değişmişti. Biliyordum. Yanlızca görmezden geliyordum.

Bu sırrı diledikleri şekilde kullanabilirlerdi. Diledikleri kişiye satabilirlerdi. Bu sır karşılığında bana diledikleri bir şeyi yaptırabilirlerdi.

Eğer ben gizli kalmasını istiyorsam.

"Öyle olsun, yarı ölümlü." dedi. "Umarım bir daha görüşmeyiz,"

Umarım dedi derinlerimden gelen bir ses.

Reverans yaptı. Ardından odada oluşan rüzgarla ortadan kayboldu.

Yutkundum. Az önce bir bedenin bulunduğu yatağa baktım. Ölü bir bedenin bulunduğu. Gözlerimin yandığını fark ettim. Hayır ağlamayacağım. Hayır. Hayır. Hayır.

Ama kurtulmuştum.

Yıkılmayacaktım.

Yanlız kalmayacaktım.

∘₊✧──────✧₊∘

Merhabalar. Bu hikaye tamamlanır mı bilmiyorum. Zihnimde oluşan onlarca hikayeden biri bu hikaye. Kafamda finalini henüz vermedim.

Umarım finalini beraber veririz.

Mutlu kalın.

Birinci bölümde görüşmek üzere.

Düşünce SuçlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin