Pajamas † Hoonki

·³·

Beden saatimiz 1 ve 2. saatti o yüzden sabahın köründe kalkıp dişlerimi fırçalarken bir yandan da o çocuğu düşünüyodum acaba beni öyle gördükten sonra ne düşündü benim hakkımda.

Yarı uykulu gözlerle otobüs durağına doğru yürüdüm ve oradaki oturağa oturdum ben hâlâ nasıl bu kadar rezil olduğumu düşünürken otobüs gelmişti bile.

Okula vardığımda jay ve jaeyun sınıftan bana baktı sonra jay hemen atıldı;

"bune böyle niye suratın asık"

"yok ya çok mutluyum ya neden mutsuz olayım ki değil mi jaeyun"

jaeyun'a bakarken bir anda koridordan bi kıkırtı sesi geldi tam kafamı çevirdim ki çevirmez olaydım. Bu o çocuktu beni pijamayla gören.

"HASSİKTİR" dedim bağırarak

jaeyun ve jay arkasını döndü ve çocuğa baktılar

"bu mu seni balkonda gördü?" dedi jaeyun

"evet"

"yakışıklıymış"

"neresi yakışıklı bunun ya?"

...

Yanımıza beden hocamız geldi ve bizi beden için beden salonuna indirdi.

Bizi ip gibi dizmiş birşeyler anlatıyordu.

Jay ve jaeyun her iki yanımda duruyordu

Sınıfın ineği "Bugün ne yapacağız hocam" dedi

"Size oyun oynatacağım çocuklar"

Jay "futbol mu hocam?" dedi hemen

Jaeyun ile birbirimize bakıp yüzlerimizi ekşittik

"Hayır saklambaç oynayacağız"

Hoca sınıfları sıraya dizdi ve teker teker dışarı çıkarttı bizi

"Gel heeseung sen yum 100 e kadar say"

Heeseung denen elemanda o çocuğun arkadaşıydı

"Hocam niki saysa" diyerek o çocuğu gösterdi işaret parmağı ile

Jaeyun ve jay bana baktı ve aynı anda iki
kulağımdan "ismi nikiymiş" dediler.

Heeseung inatçılık yapsada yuman o olmuştu
hepimiz birer telaş içinde bir yer arıyorduk

Bildiğim çok güzel bir yer vardı okulun 34 yıllık ağacının arkası. Orası cok büyüktü ve en az 5 kişi dizilsek gözükmezdik.

Ağacın arkasına doğru koşmaya başladım tam arkasına girdiğim an bir insan daha benimle birlikte buraya çömelmişti. Aynı anda oturmuştuk.

Yüzüne baktığımda şaşırarak "Niki" dedim.

Kafama sıçayım

"İsmimi öğrenmişsin unicorn"

"Ne dalga geçiyon lan velet"

"pijamanı çok kıskandığımdan öyle diyorum ya"

"kesin öyledir"

"E hadi git ilk ben geldim bu ağacın altına"

'Ne diyon velet ilk benim aklıma geldi"

"Sus unicorn ilk senin aklina gelsede ilk ben oturdum"

"yok öyle bir şey ikimizde aynı anda oturduk bi kere"

"kalmamı mı istiyosun"

"ıy hayır git lütfen pis boklu"

"o nasıl küfürdür ya"

"küfürüme laf etme keserim seni"

Biz tartışmaya dalmışken heeseung yanımıza gelmişti çoktan ve bizi sobelemek için koşuyordu bile.

Ben farkettiğim anda nikiyi kolundan tutup koşmaya başladım. En sonunda sobelemiştik. İkimizde kan ter içinde kalmıştık.

Ellerimi dizlerime koyup eğilmiştim ve nefes alış verişimi düzene sokmaya çalışıyordum.

Niki ise o esnada beni süzüyordu.

"Ne bakıyorsun ayı mı dans ediyor karşında"

"Hayır sadece neden benide yanında
sürüklediğini düşünüyordum"

"İkimizinde kazanmaya hakkı var sonuçta"

"Cidden garip bir insansın Park Sunghoon"

"Nerem garip ya"

"Bi dakika ne ismimi nereden öğrend-?"

Cümlemi bitirmeden kaçıp gitmişti

...

"Asıl sen garipsin Niki"