Birkaç bölüm seven mv jungkook görücez galiba soo he'nin peşinden koştuğu gibi tae'nin peşinden koşacak. Haftanın 7 gününü teker teker yazacağım ve sonunda soo he'nin jungkook'u affettiği gibi tae affedecek ve final yapıcam. Fikir beğenilir mi bilmiyorum tatlı olacak bence... Tabii jungkook seven müzik videosundaki gibi trenin üstünden yürüyemez ya da ölüp dirilemez. (Jungkook Harry Potter değil) Bu yüzden biraz gerçekçi bir uyarlama yapmaya çalışıcam... iyi okumalar
*** Tanrısal bakış açısı
M
"Beni neden buraya çağırdın?" Taehyung sinirle konuşurken Jungkook gayet sakindi.
"Sana tatlı ısmarlayacağım! Daha sonra birlikte dışarı çıkmaya ne dersin? Gezebiliriz!"
Taehyung kaşlarını çattı. "Tatlı ısmarlamak mı? Neden bana bir şeyler ısmarlıyorsun? Yaptığın saçmalıkları kapatmak için mi?"
"Kendimi düzeltmeye çalışıyorum Taetae- Taehyung! Hiç yardımcı olmuyorsun..."
"Ben gidiyorum, seninle burda daha çok zaman geçirmek istemiyorum."
Taehyung ayağa kalkacakken Jungkook uzanarak onun kolundan tuttu. "Nereye? Gitme lütfen hadi, kahve de içecektik."
Taehyung, "Sinirlerimi bozuyorsun" diyerek kolunu çekti ve hızla kafeden çıktı; Jungkook da onun arkasından apar topar fırladı.
T
"Taehyung çok hızlı yürüyorsun yavaşla lütfen... Neden koşuyorsun? Beni beklesene!"
Jungkookla Taehyung bildiğin kovalamaca oynuyordu. Taehyung koşarak hızla metroya girdi, Jungkook da arkasından.
Taehyung kartını okutup yanında çantası olmadığı için hiç zaman kaybetmeden içeriye koştu.
"Hey! Benim metro kartım yok! Ben kullanmam ki! Beyfendi çekilir misiniz? Aisshh dikkat etsene sikik! Pardon öyle demek istemedim..." Jungkook sinirle yanındaki adama bağırıp rezil olmuştu.
Jungkook'u içeri almıyorlardı, Taehyung'un treni ise gelmek üzereydi.
"Bırakmazsanız atlarım." Jungkook güvenliklerin arasından geçip kendini içeriye atmaya çalışırken güvenlikler kollarına yapıştı.
"Beyfendi! BEYFENDİ YERİNİZDE DURUN! Beyfendi buna izniniz yok. Kart okutmadan içeriye geçmeniz imkansız!"
"Iğaaa! Bırak beni tombul adam. Tanrım, beni yerime şu kartı okutacak kimse yok mu? Parasını vericem!"
İlk kimseden ses gelmedi, daha sonda orta yaşlarda bir adam kartını okutarak Jungkook'a bakıp "Buyrun, geçin." dedi.
Jungkook sevinçle korumaların kolundan sıyrılıp adamın eline miktarını bilmediği bir para sıkıştırdı ve hızla vagonlar olan bölüme koştu.
"Beyfendi bu para fazla oldu! Beyfendi duymuyor musunuz..."
Jungkook arkasına bakmadan koşarken durdu ve etrafa bakındı. Çok kalabalıktı. Taehyung'u bulamıyordu. Gözlerini ayırmadan etrafı ararken aniden sarı saçlı tatlı çocuğu gördü.
Trene biniyordu. Tren kalkıyordu ve Taehyung metronun öbür ucundaydı.
"Heey! Hey durun! BEKLE!"
Koşarak milletin arasından geçip yolda birkaç kişiyi de düşürmüştü ama hiçbir şey umrunda değildi. Tren gitti gidecekti.
Kendini onun vagonuna yetiştirip içeriye attı ve tam o anda kapılar kapandı. Ceketi kapıların arasına sıkışmıştı. "Çık, çıksana, YAH! ÇIK!"
Ceketini kurtarmayı başardığı gibi yere yapıştı. Ceket yırtılmıştı. "Sikerim böyle işi! Taehyung nerdesin?"
İnsanların arasında yerden kalkmaya çalışırken yeniden yere kapaklandı. Bir şekilde sürünerek ilerledi ve kapıdan destek alıp ayağa kalktı. Tüm üstü toz içindeydi.
"Nerde bu çocuk?" O kadar çok insan vardı ki aynı vagonda olduklarından emin olmasına rağmen Taehyung'u göremiyordu.
Etrafa dikkatle bakarken aşık olduğu çocuğun sarı kafasını gözüne çarptı. "Orda! ORDA!"
Hızla kendini öne attığı sırada oturan yaşlı teyzenin sesi tüm treni kapladı. "EVLADIM NE YAPIYORSUN! EVSİZ MİSİN BU HALİN NE? İN TRENDEN ETRAFI PİSLETTİN! TANRIM, GENÇLİK BİTMİŞ!"
Sanki bu teyzeden gaz alır gibi vagonun öbür ucundan yaşlı bir amca sesi yükseldi. "TELEFONUNU ÇIKAR LAN!"
"İnanabiliyor musun beni aldatmış! Beni! Kanka bir dakika bağırıyor herkes. YA BU GÜRÜLTÜ NE?"
Herkes birbirine girmişti. Jungkook hızla birbirine bağıran insanları fırsat bulup ileriledi. Taehyung'u kaçırmak istemiyordu. Çok yaklaşmıştı onu yakalaması an meselesiydi.
Vagon aniden durdu ve kapılar açıldı. İnsanlar topluca dışarıya akın ediyordu.
Aralarında ölmemek için Jungkook kendini hızla dışarıya attı. Ama ortalık kadar karışmıştı ki Taehyung'u kaybetmişti.
"Nerdesin... Nerdesin?! ORDASIN!"
Çıkışa doğru koşan sarı saçlı çocuğu görür görmez Jungkook koşmaya başladı. Kendini yetiştirirse çıkışta onu kaybolmadan yakalayabilirdi.
