22

242 7 22
                                    

"GERÇEKTEN ŞAKA YAPIYOR OLMALISIN JUNGKOOK! ÖLECEKSİN İN AŞAĞIYA!"

Yoongi ve Jimin aşağıdan bağırırken Jungkook Kim Taehyung'u gördüğünü iddia ettiği için koşarak daha inşaatı tamamlanmamış binaya tırmanmaya çalışıyordu.
"Ah aman tanrım, çocuk Taehyung aşkından şizofren oldu! Jungkook in aşağıya yoksa polis çağırmak zorunda kalacağım. Jimin şu ruh hastası arkadaşını ara yoksa Jungkook aşağıya düşüp ölecek! Dert misiniz başıma be."

Aniden bastıran yağmur daha da işleri zorlaştırmaya yetmişti. Artık önünü bile göremeyen Yoongi sakin kalmaya çalışırken kafasın duvara sürtecek gibiydi.
"Jungkook Taehyung siksin seni!"
Etrafa bir sürü insan toplanmıştı, bazıları pür dikkat bu binaya tırmanan aptal çocuğu izliyor, bazıları video kaydına alıyor, bazılarıysa itfaiyeyi ve polisi arıyordu.

"Acil gel Tae... hayır sorun ben değilim aptal sevgilin... ya tamam sevgilin değil sus beyin hücrelerimi yedin amınakoyim... hızlı gel çocuk düşecek şimdi... Taehyung nerde ne bok yiyprsan bırak ve gel dövmeyeyim seni."
Jimin telefoni kapatıp Yoongi'nin yanına koştu. İkisinin de tüm üstü ıslanmıştı, yağmur çok şiddetliydi.

"Yoongi-ah Taehyung'a haber verdim. En kısa sürede gelecek."
"Tamamdır Jiminshi."
Bir anda gülümsedi Yoongi.
"Jiminshi çok tatlı değil mi?"
Jimin kızararak kıkırdadı.
"Sen söylediğinde tatlı oluyor."

Yoongi yakında aşağı düşecek gibi gözüken Jungkook'a bakıp iç çekti.
"Aşk garip bir şey değil mi? Yani insana her türlü saçmalığl yaptırıyor. Jungkook'a baksana, Taehyung için ölmeye hazır."
"Aşk gerçekten garip ama güzel hissettiriyor. Sevdiğin kişinin ellerini tutmak her şeye bedeldir gibime geliyor."

Yooni elini uzatarak Jimin'in parmaklarını kendi parmaklarına geçirdi ve ona döndü.
"Öyle mi dersin?"
Jimin hızla gözlerini kaçırdı.
"Bu kadar kararlı mısın?"
Yoongi gülümseyerek diğer elini Jimin'in çenesine getirdi.
"Yağmurun altında daha da güzelsin Jiminshi."

Yoongi lafını bitirdiği an Jimin'in cevap vermesine fırsat bırakmadan dudaklarını onun dudaklarına dokundurdu. Jimin'i canını acıtmadan, yavaş yavaş öpüyordu. Jimin gözlerini kapatarak boştaki elini Yoongi'nin boynuna götürdü ve onun öpücüğüne karşılık vermeye başladı.

"Gel-geldim. Ah- o kadar hız-hızlı koştum ki nefes nefeseyim. TANRIM NAPIYORSUNUZ SİZ!"
Jimin ve Yoongi hemen ayrılarak onlara bağıran Taehyung'a baktılar.
"Ne bağırıyorsun be... sevgilimle zaman geçiriyorum..."
Taehyung ellerini yüzüne götürüp iç çekti.
"İsterseniz sevişin umrumda değil ama şuan sağanak yağmur yağıyor ve Jungkook ölebilir. Nerde o?"

Jimin elini kaldırıp Jungkook'u gösterdi. Ayağı kayıp düşebilecek konumda değildi ama kafası güzeldi ve aşağıya atlayabilirdi.
"JUNGKOOK! JUNGKOOK İN AŞAĞIYA! BURDAYIM BEN! BURAYA BAK! AŞAĞIDAYIM JUNGKOOK TAEHYUNG BEN!"
Hiçbir kıpırdama yoktu. İtfayenin sesi birkaç sokak öteden duyulmaya başlamıştı ama Jungkook sessizce yapım aşamasındaki binanın en üst katında, yani 5.kat gibi bir yükseklikte, oturup yağmura bakıyordu.
Taehyung telaşla onun adını seslemeye devam etti ama tepki yoktu.

"Hey Taehyung." Dedi Yoongi. "Belki de adıyla seslenmek yerine başka bir şey denemelisin. Hepimiz ona adıyla seslendik, artık dikkat etmiyor. Ona onu özel hissetirecek bir şekilde seslen."
Taehyung derin bir nefes alıp bir Jungkook'a bir de Yoongi'ye baktı. Daha sonra yüksek sesle bağırdı.
"SEVGİLİM İN AŞAĞIYA HADİ. BURDAYIM BEN BAK SENİN İÇİN GELDİM, HADİ GÜZELİM!"

Jungkook'a sanki vahiy inmiş gibi aniden titreyerek başını kaldırdı ve aşağıya baktı. Sevdiği çocuğu görünce sevinçten ayağa öyle bir fırladı ki, Taehyung düşecek sanıp ileriye koştu.
"DİKKATLİ OL! YAVAŞCA İN AŞAĞIYA HADİ SEVGİLİM DİKKATLİCE İN!"
Jungkook aylardır olmadığı kadar içtenlikle gülümseyip hızla aşağıya inmeye başladı. Hızlı ama dikkatli iniyordu.

Sonunda ayağı yere bastığında etraftaki insanlar yüksek sesle alkışlamaya başladılar ve Jungkook kendini Taehyung'un kollarına attı. Kollarını onun boynuna dolayıp hızla boynunu öpmeye başlayınca Taehyung elini hafifce Jungkook'un beline sardı.
"Taehyung beni bir daha bırakma tamam mı? Bir daha ayrılma benden bir daha bana kızgma. Söz veriyorum seni üzmeyeceğim."
Taehyung hafifce gülümseyerek heyecanla ona sarılıp öpen kollarının arasında küçücük kalmış çocuğun saçlarını karıştırdı.
"Bırakmayacağım sevgilim."

Jungkook başını kaldırıp Taehyung'un dudağına küçük bir öpücük kondurup gero çekildi ve bu sırada arkadan bir ses geldi.
"Hem sen ben sevdiğimize kavuştuk değil mi evlat? Bana şans getirdiğini biliyordum."
Konuşan o çiçekci amcaydı ve yanında onunla aynı yaşlarda başka bir amca vardı. Gerçekten de Jungkook ona şans getirmişti ve sevdiği adamla yeniden görüşme fırsatı olmuştu.

Jungkook gözleri dolmuş bir şekilde sevgilisine baktı ve onun ellerini tuttu.
"Seni seviyorum."
Taehyung ona cevap vermek yerine başını öne uzatıp boyları eşitlensin diye parmak uçlarında duran çocuğun dudaklarını öperken Jimin ve Yoongi gülüşerek ikisini izliyordu.

***
BİTTİİİİİİİİ

Özür dilerim son bölümü çok geç yayınladım ama her yazmaya çalıştığımda yazasım kaçıyordu sanki. Bir de okullar başladı ya depremden çıkmış şehir başka okulda ders işlemek sınavlar ilk haftadan yapılan denemeler bir yandan da kurs derken bittim tükendim ben. Bir de evdekilerin baskısı var tabii.

Onun dışında pek sevmesem de ilk bitirmeyi başardığım ficim olduğu için çok mutluyum. İyiki varsınızzz.

Taslakta başka ficler var bir sürü farklı shiplerle, aralarında Taekook da var tabii. Yayınlamaktan emin olduğum ve tamamlayacağım netleşen birisi olursa en kısa sürede yayınlarım. Bir de okul yüzünden sık sık yazamayacağımdan taslakta bölüm biriktiricem.

Başka ficlerde görüşmek üzereee.😼

Sick Of You || TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin