17

50 3 2
                                    

''Ya en sevdiğimiz filmi açtım ve senin umurunda bile değil Güneş.'' Elimdeki telefona bakmaya devam ederken, Merve'nin isyanıyla daldığım yerden hızlıca çıktım.

''Dün gece garip bir şeyler oldu, ne oldu bilmiyorum ama endişeliyim.'' Kızlar, birbirine anlamsız anlamsız baktıktan hemen sonra bana döndüler ve yüzlerindeki endişe yerini anlayışa bırakması bir oldu. Merve, kahvesinden bir yudum aldı ve sırtımı sıvazladı.

''Eminim, ciddi bir şey yoktur. İşlerinin sıkıntılı olduğunu söylememiş miydin? Sana söylemesi gereken bir durum olursa söyleyeceğini düşünüyorum ben.'' Gizem de onu onaylayan bakışlar attı ve yerine biraz daha yayıldı. Ciddi bir şey olsa söylerdi değil mi? Gerçi söylemese de haksız sayılmazdı, ben de ona aynısını yapmıştım.

''Bulut arıyor!'' diye resmen bağırmıştım. Kızlar yerinde zıpladıklarında bana şaşkın şaşkın bakmışlardı. ''Ne bağırıyorsun kızım, kulak zarım patladı resmen!'' Onlara şirin bir şekilde gülümseyerek telefonu daha fazla bekletmeden açtım.

''Efendim Bulut?'' dedim az önceki şaşkınlığımı bir tarafa bırakarak. ''Neredesin?'' diye sordu düz bir sesle.

''Evdeyim, kızlarla oturuyoruz ne oldu?'' Kısa süren sessizliğin ardından arkadan arabayı çalıştırma sesi geldi. ''Evi hızlıca yerleştirmişsiniz. Neyse, hazırlan sana bir sürprizim var güzelim.''

Sürpriz mi? Heyecandan elimi kolumu koyacak yer bulamamıştım. O benim resmen içimi titretiyordu. Ama yine de benden bir şey sakladığı gerçeği de göz ardı edilemeyecek kadar yoğundu ve resmen kursağıma oturmuştu. Ağzıma yayılan acı tadı yok etmeye çalıştım ama böyle olmayacaktı.

Üstümü başımı değiştirdim ve kızlara evde kalmalarını söyleyerek evden dışarı çıktım. Kalbim ağzımda atıyordu resmen. Sokağın başına biraz daha yürüdüğümde ve Bulut, kadrajıma girdiğinde heyecanla yanına doğru ilerledim. Onu her gördüğümde böyle mi olacaktım ben?

''Güneşim.''

''Bulut,'' dedim şaşkınlık dolu bir sesle. Oldukça şık görünüyordu ve onu ilk defa böyle gördüğüm için dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Arabasının yanında beni bekliyordu. Ama onun yanında ben eşofmanlarımla duruyordum neden haber vermemişti ki diye istemsizce kızdım.

Onun yanına vardığımda kollarımı hızlıca boynuna sardım ve gömleğinden yayılan erkeksi kokusu burnumdan içeri dolduğunda, huzurla gözlerimi kapattım. ''Neden bu kadar şıksın acaba?''

Önce benim kapımı açtı ben bir şey demede oturdum sonra ise Bulut da direksiyonun başına geçtiğinde, hala şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Neler olduğunu biraz daha anlatmazsa meraktan çatlayacaktım. Evden zar zor çıkmıştım zaten. ''Canım, anlatacak mısın neler olduğunu?''

Bana bakmadan önümüzde akıp giden yola gülümseyerek bakmaya devam ediyordu. Bakışlarında derin bir şeyler vardı ama çözemiyordum. Bulut, sır küpü gibiydi. Gözlerine baktığımda ne yapmak istediğini çözemiyordum, ketumluğundan hiç ödün vermiyordu. ''Hayır yanii, yüzüne baktığımda da ne yaptığını çözemiyorum ki.'' Kollarımı bağlayıp önüme döndüm. Ona nazlanmaya bayılıyordum. ''Ama sen yüzümdeki ifadeden bile ne düşündüğümü anlıyorsun. Adalet mi bu?''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇOCUKLUĞUM | LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin