"Chae, babacım suyun kenarından uzakta oynayın!"
Sarışın olan bir yandan kucağındaki eşinin saçlarını okşuyor, diğer yandan 8 ve 11 yaşındaki çocuklarını izliyordu.
"Tamam babiş!"
Küçük çocuklar nehir kıyısından uzakta toplarıyla oynamaya devam ederken, Jeongin eşinin dizlerinden kalktı. Tüm ağırlığını eşinin yanına koyduğu eline verirken sarışın olanın dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
"Biraz daha oynasınlar sonra da yemekleri yeriz. Ben acıktım."
Felix gülerek eşinin saçına burnunu gömüp öptü.
"Ben hazırlamaya başlayayım tabakları o zaman birtanem."
"Yardım edeyim hayatım."
Büyük olan, getirdikleri büyük sepeti açtı ve tek tek saklama kaplarını çıkardı.
"Neler yapmış benim marifetli kocam?"
Felix tatlı tatlı gülerek saklama kaplarını açtı.
"Sizler için küçük pizzalar, hamburger, patates kızartması ve bir kaç ton balıklı sandviç. Isteyen istediğinden alabilsin diye çok çeşit yaptım~"
"Ohh, ellerine sağlık hayatım."
Jeongin eşinin ellerini tutarak her ikisine de öpücükler kondurdu.
"Benim galiba ellerine fetişim var hayatım."
"Ya!"
Felix gülerek eşinin omzuna vurdu hafifçe.
"Eee kendine ne yaptın?"
"Lahana sarması ve patatesli salata."
"Ne güzel olmuşlardır şimdi..."
"Tabii güzel olacaklar baba! Babişkom yaptı çünkü hepsini."
Küçük kız göğsünü gere gere, gururla babasını överken mavi saçlı genç kızının belinden çekerek kucağına oturttu.
"Öyle mi küçük prenses~"
Jeongin küçük kızını gıdıklarken oğulları ds topu arabanın bağajına koymuş ve ellerini yıkayarak gelmişti.
"Eee babiş, tatlı var mı?"
"Olmaz olur mu babacığım, gel bakim sen de otur."
Küçük çocuk da piknik örtüsünün üzerine oturduğunda Felix tabakları çıkarıp yemekleri koyarken Jeongin bardaklara içecekleri dolduruyordu.
"Tatlı olarak ünlü brownielerim ve dondurmalı pastamız var."
"Ama babiş, dondurma erimez mi şimdi?"
Küçük kız babasının kucağından inerek örtüye otururken sordu.
"Erir tabi babacığım ama biz önlem alarak küçük soğutucumuzu getirdik. Yani şuan erimez."
"Woaa, ne kadar zekice."
Jeongin gülerek kızının saçlarını karıştırdı.
Felix sonunda tabakları herkesin önüne koyduktan sonra sepetin kapağını kapadı."Hadi bakalım başlayalım, sonra da bunları eritmek için biraz oyun oynarız hep beraber. Ne dersiniz?"
"SÜPER OLUR!"
İki minik de heyecanla bağırdığında babaları onlara bakıp gülmüştü. Jeongin gözlerini, gülen eşine çevirdiğinde bir kez daha teşekkür etti ona ve genç kendisine. Çocuklarına en iyi anne ve baba, kendisine de en iyi eş olabilecek kişiyi seçtiği için.