Yorum ve oylarınızla destek olursanız sevinirim. ❤
William tam gömleğini almıştı ki, minik bir tıkırtı duyarak sırıttı. "Orada olduğunu biliyorum Harry." Gömleği üzerine geçirdi. "Göster kendini."
Harry pencere pervazında görünür hâle gelerek William'ın kendisine uyarıcı ama biraz da alaylı bakışlar atmasına neden olduğunda, utanarak gülümsedi ve parmak uçlarını dudaklarına yerleştirerek, "Ups!" dedi.
"Ne zamandır oradasın?" diye sordu, düğmelerini kapatmaya başlarken.
"Pantolonunu giydiğini görmedim!"
William'ın gülmesiyle kendi de güldü. "Her istediğinde yanımda olamazsın."
"Duş alırken ve tuvaletteyken gelmiyorum! Ha, bir de çıplakken..."
"Çıplak olduğumu nereden biliyorsun?" Ceketini alırken tek kaşını kaldırması ile Harry bilmiş bir edayla iç çekti.
"Birkaç kez rastlamış olabilirim, afedersin..."
"Çok kötü bir çocuksun, Harry." Ayna karşısına geçip kravatını bağlamaya döndü. Harry de havada süzülerek, onun yanına gelip William'a yaslandı. Ama elbette William bunu bir rüzgâr gelişi ve kendisine dokunan serinlik olarak hissediyordu.
Eve taşınalı bir ay olmuştu. Evde Harry olduğu için köşkte temelli kalabilen bir kâhya tutmamıştı. Yalnızca haftanın bir günü temizlik ve yemeğini yapan üç kişi geliyordu. Böylece Harry'nin varlığını William biliyor, onunla konuşabiliyor ve ölümü görmüş insanlardan onu gizlemiş oluyordu. Gelen insanlar Harry'yi görmediği için, William'ın kendi kendine konuştuğunu görerek onun bir deli olduğuna hükmedebilirlerdi.
Ya da belki de gerçekten öyleydi!
"Canım sıkılıyor, sen nereye gidiyorsun ki?"
"Bazı deneme yazılarım var. Onları yayımlamaları için birkaç dergi yönetmeniyle görüşmem gerekecek."
"Oh, harika fikir! Ama ben burada daha çok sıkılacağım..."
"Neden piyano çalmıyorsun? Onu gayet güzel kontrol edebiliyorsun bence."
Harry istediği bir eşya üzerinde zihninden hareketler yaptırabilirdi ama bu eşyalar bu ev içerisinde olmak zorundaydı, dışarıdaki bir nesneyi kontrol etmesi imkânsızdı. Kendisi dokunup hareket ettiremiyordu.
"Ben senin çalmanı istiyorum, William. Buraya taşınalı üç hafta oldu ama hiç çalmadın."
"Hey, öyle dudak büzme. Hiç vaktim yok, ne yapayım? Denemeler ve romanım üzerinde çalışmak zorundaydım."
"Ama sonra benim için çalarsın, değil mi?"
Gülümsedi. "Boş vakit bulur bulmaz senin için Franz Liszt'den bir parça çalabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Ghost | Larry ✔
SpiritualitéYıl 1900... Roman ve tiyatro yazarı Louis William Tomlinson, kendisine en uygun olan evi araştırmaya çalışsa da, tuttuğu köşkte yalnız olmayacağını biliyor.