Kanlı bir Dünya, vampirlerle dolu bir Dünya. Ama masumları öldürmeyen bir vampirler. Garip değil mi? Dünyamızı ele geçirmiştiler, Evrenimizi onlar yönetiyordu. Şuana kadar kimliklerini saklamıstılar, ama şuana kadar. Evet, Vampirler gerçekti. Sadece onların gerçek hikayeleri hiç anlatılmamıştı.
İnsanlar korkuların'dan evden çıkmıyordular. Ama bunu isteyen onlardı. 'Keşke vampirler gerçek olsa, beni ısırsalar' ve daha fazlası. Bunu onlar istemişti şimdi neden korkuyorlar. Ama bu vampirler farklı, çok farklı. İnsanlara zarar vermek istemiyorlar. Filimler deki gibi kanımızı veya bizi öldürmüyolar. Garip değil mi? Demek filimlere inanamamak lazımmış.
Millet evin 'den dışarıya çıkmaya korkuyor, avmler, marketler terk edilmişti, haberlerde uyarıyorlardı dışarıya çıkmamamız için. Polisler, askerler insanları korumaya çalışıyordu. Tek bir sıkıntı vardı, vampirler bizi öldürmek gibi niyetleri yoktu. Nerden biliyorsun? diyecek olursanız cevaplıyayım. Öyle bir şey olsaydı şimdiye kadar yapardılar, aradan bir gün geçti her kes sapa sağlam maşallah. Vampirler ise dışarlar 'da geziyorlar kimseyle bile konuşmuyolar. Belki dilimizi bilmiyolardır olabilir mi? Olabilir.
Akşam olmuştu, evde dur, dur darlandım kardeşim bu nedir ya? Sanki ölümcül salgın var. "Hazır akşam olmuş Şafak kızım ne duruyosun çık dışarıya, polisler falan da göremezler öyle kolay, kolay." dedim kendi kendime. Evde tek yaşadığım için sorun yoktu. Ne annem nede babam vardı benim, hiç görmedim onları ben yetimhanede büyüdüm ben on sekizim den sonra, verdikleri parayla ev almıştım, sonra da işe girmiştim. Şuan yirmi iki yaşındayım ve maddi durumum iyiydi. Allaha şükür. Hava soğuk olduğu için, üstüme siyah kabanımı giydim altım da ise kırmızı çizgili pijama vardı. Çantamı aldım ve yanıma da bir miktar para ne olur ne olmaz sonuçta. Ayakkabılarımı giydim, ama spor ayakkabımı giydim eğer bir vampir saldırırsa kaça bileyim diye. Salak, salak düşünmeye başlamıştım. Dışarıya çıktığım da çok ürkütücüydü, kimse yoktu sadece evlerin ısıkları ve yol lambaları yanıyordu.
Polisler beni görmesin diye ara sokaklar dan gidiyordum. Yakınlar da bir yerde market olduğu için oraya gitmeye çalışıyordum. Ajan gizi saklanıyordum. "Yav şu düştüğümüz hallere bak ya, sanki vampirler bizi yicek oğlum iki gün oldu resmen yeseydiler şimdiye yerdiler." Diye sesli bir şekilde isyan ettim. Marketin ışılarını gördüğümde rahat bir nefes aldım, sağıma ve soluma baktıktan sonra koşarak marketin kapısına geldim. "Hassiktir, açık mı bu kapı? ama içeride kimse yok." dedim yine kendi, kendime. Vampir olayını duyunca terk etmiş olmalılar, korkunç. Marketin kapısını ittim ve içeriye daldım. Etrafa baktım kimse var mı diye ama yoktu. Kahvelerin olduğu yere gittim ve bir kaç paket kahve aldım. Kitap okurken birlikte çok güzel sarıyordu. "Ben neden özel ihtiyaçlarımı da almıyorum ki?" Ped reyonuna gittim ve alacağım ped markasını da aldım. "Eve bir şey lazım mı acaba?" diye düşündüm. "Lazım olursa geri gelir tekrar alırım sıkıntı yo-" diyecektim ki bir kırılma sesi geldi. Arkama dönmeye korkuyodum, ya vampirler beni öldürmeye geldiyse. "85 milyonun içinden ben miyim ya?" diye isyan ettim.
Yavaşca arkamı dönmüştüm, kimse yoktu. Rahat nefes almıştım ama o ses neydi o zaman. Şaşkınlıkla etrafa bakıyordum. Elimde ki poşeti sıkıca sıkıyordum. Önüme döndüm ve çıkışa doğru gitmek için iki adım atmıştım ki boynum da bir nefes alma ses duydum. Olduğum yerde donup kalmıştım "Siktir." Diyerek ani bir şekilde arkamı döndüm. üç kişi gördüğüm de yutkundum, üçü de erkekti. İnsan olduklarını anladıktan sonra rahat bir nefes aldım. "İnsan mısınız yoksa vampir mi? ona göre davranayım." Alayca söylemiştim ki en önde ki adam kaşlarını çatmıştı, ne dedim oğlum ben şimdi. Eb öndeki 1.80 vardı, uzun ve kalp şeklinde kumral saçları çok güzeldi, tek bir sıkıntı vardı bunların hepsinin gözleri kırmızı olması, lanet olsun daha yeni mi fark ettin aptal Şafak. dedim kendi kendime. "Neden buradasın, sokağa çıkma yasağı yok mu?" dedi en öndeki. "Sizi ilgilendirir mi, biz şuan sokağa çıkamıyorsak o da sizin yüzünüzden. Bir dakika sen vampirsen bizim dilimizi nasıl biliyorsun?" Afalayarak bana baktı. "Vampirler, inan ki tahmin edemeyeceğin kadar dil biliyor." Sırıtarak söylemişti ve bu beni gerçekten sinirlendirmişti. Elimde ki poşete baktı, sonra da bana. "Seni sokakta gördüğümüzden berli takip ediyoruz, sakın kızma çünkü ilginç bir detaydı." Neresi ilginçti be utanmadan birde takip ettim diyor. "İlk defa mı insan gördün?" dedim. "Hayır sadece vampirlerin olmasına rağmen sokakta yürüyen birini görünce şaşırdık. Normalde herkes biz den kaçar da. Dizilerde veya filimler de artık bizi nasıl gösterdiyse bu insanlar." olamaz mı? la havle, en iyisi bur dan gitmekti. "İnsanlar dan farklı olmayı seviyorum, onlar gibi korkak kalamam, anladın mı?" dedim, ve arkamı dönerek çıkışa doğru gittim. "Demek insanlardan farklı olmayı seviyorsun öyle mi? hmm." Ona doğru döndüğümde elini çenesine koymuş bir şeyler düşünüyordu. "Evet, hadi iyi geceler daha da karşıma çıkmayın." dedim ve marketten çıktım. Vampirin o kırmızı gözleri gerçekten çekici ve hoştu. Polislerde birine yakalanmadan sağ sağlim eve gelebilmiştim.
*****
Odama girip üstümü çıkardım ve sadece kırmızı çizgili pijamalarımla kaldım aklımda hâlâ o adam vardı. Ve biraz 'da şok geçiriyordum. İlk kez gerçek bir vampir görmüştüm.
Garipti, o kadar 'da kötu birileri değil bence diye düşünürken saate baktım. 11 'e geliyodu. "Keşke şey sorsaydım neden bizim dünyamıza geldiniz diye, of ya cidden ne malsın Şafak" dedim kendime. Kendi kendime konuşmayı seviyordum bana sakın deli demeyin!.
Kısa, sarı saclarımı topuz yapmıştım şimdi ise o topuzu açıyordum. Aynanın karşısına geçtim ve saçımı taramaya başladım. Saçlarım benim en büyük zaaflarım 'dan biriydi, seviyodum saçlarımı. Her kadın sever saçlarını. Taradıktan sonra saçımı ellemedim açık bıraktım yatağıma geçtim ve uzandım yorganı üstüme aldım ve uykuya daldım. Uyumayı severim ama uyuyupta daha hiç uyanmamayı ise daha çok severim.
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM, UMARIM BEĞENMIŞSİNİZDİR YORUM YAPMAYI VE ŞU YILDIZA BASMAYI 'DA UNUTMAYIN. SEVİLİYORSUNUZ. BİR DİĞER BÖLÜM 'DE GÖRÜŞMEK DİLEĞIYLE...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKA BİR DÜNYA
Romance"Bizim, Dünyamızın kraliçesi olur musun?" dedi. "Ne? Ama nasıl?" "Kanlı ay tutulması yani sekiz kasım gecesi, 00:00'da" dedi, Kunt Sangue. "İyi'de benim sizin gibi güçlerim yok." demiştim. Gücüm olma 'dan onların Kraliçesi olamazdım. "İşte o gece...