I Touching Love |Taekook

"Hadi bir daha kaldır elini!"

Elindeki viskiyi karşısındaki adamın kadehine vurup geri çekilerek koltuğuna çömeldi Taehyung

"Ah Kim! Ne yaptığını bilmiyorsun"

Tek kaşını kaldırarak öfke ile parlayan gözlerini adamın korku dolu irislerine çevirdi

"Bilmediğim bi işe adımımı atmam. O çocukta bir şey var!"

Camekanın manzarasına çevrilip derin nefes aldı içindeki doluluk için gerin gerin verirken.

"Böyle değildin?"

Kafasını sağa yatırıp manzarayı inceledi.

"Çünkü önceden karşımda o yoktu"

"Bir de aşık oldum de tam olsun?!"

"Ne olduğumu bilmiyorum..." Dudaklarının arasından çıkan tiz ve fısıltı sadece onun beyni ve kalbinin arasında geçen bi duygu tamlamasıydı.

"Bir çocuğa aşık olmam"

Yüzünden belli belirsiz bu gülümseme oluşturdu.

Kafasını dikleştirip sağa sola salladı.

"İyi bi yolda değilim"

"Bunu fark etmen harika"

"Ben zararlıyım" kaşlarını çatarak kendi kendini onayladı düşünceleri ile. Biliyordu zaten ona zararı olacağını.

Ne de olsa manyak bi ruhun altına gizlenmiş Taehyung.

"Adı ne demiştin Taehyung?"

"Jeon Jungkook"

"Fazla takılma Jungkook'a"

"İstersem alırım?"

Kafasını sağa doğru yatırarak yanındaki bedene döndü özgüvenini saklamadan.

"Sadece sana bunu söylediğim için inat yapıyorsun ki yapma, onu üzersin"

Bilmesi gereken bir şeyler varsa, aklına koyduğunu yapmadan geri çekilmediği gerçeğiydi.

"Şuan istemiyorum aslında, biraz tanımam gerek, çıkarlarım benim için önemli"

"Acaba gerçekten aşık olduğun zaman çıkar diyebilcek misin?"

"Kendime hakim olucam ve bu durum yaşanmayacak, sadece onu tanımak istiyorum"

Tek kaşını kaldırarak indirmesi ile gözlerini ayırdı adamdan.

Ayağa kalkıp bardağını tezgaha koymuştu. Taehyung ise duyduğu bardak sesine sertçe cevap verdi oturduğu yerden.

"Bardağını yıka Jimin"

Adım seslerinin bitmesi ile ve şehrin ortasından yükselen saat kulesinin vaktine göre yeni başlamıştı gece.

Gündüz ile gecenin bir türlü buluşamadığı dünyada Taehyung nasıl sevdiğine ulaşacaktı?

Kuleden gelen ince çınlama sesi gözlerini kapamasına sebep olmuştu.

Elindeki kadehi sıkarak kafasına dikti.

İçindeki viskinin bittiği boş bardağı önündeki sehpaya bırakıp vitrine doğru ilerledi manzarasını kısa süreliğine bırakıp.

Her zaman ki defteri ve kalemi alarak eski yerine çömeldi.

Tıpkı Jungkook'un da yaptığı gibi yazdı, içindekileri aklından geçenleri.

"Elindeki kadehi karşısında dikilen ince, dekolte ve kırmızı giyimli bayana uzattı.