04

806 110 128
                                    

merhaba kizlar
!!!! ben geldim

okuyorsunuz ama etkilesim
vermiyorsunuz uzuluyorum😔😔
sevip sevmediginizi yorumla
belirtmeyecekseniz bile oy verirseniz
benim de yazmak icin motivasyonum
olur <3

bu bolum hem duz yazi hem text
💗
buzlu kahvenizi kaptiysaniz
keyifli okumalar 🧜🏼‍♀️🧚🏻‍♀️🎀

Kütüphanenin cam kapısını iterek içeri girmemin ardından kapatarak adımlarımı geniş oturma alanından biraz ileride kalan masaya doğru ilerlettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kütüphanenin cam kapısını iterek içeri girmemin ardından kapatarak adımlarımı geniş oturma alanından biraz ileride kalan masaya doğru ilerlettim. Bugün kütüphane sanıyorum ki saat erken olduğundan çok dolu değildi, sol taraftaki masalarda birkaç son sınıf öğrencisi ve tam karşıda, cam kenarındaki koltuklara oturmuş kahve içen iki öğretmenden başka kimse yok gibi duruyordu.

Görevlinin oturduğu masaya ulaşıp tırnaklarımla göğüs hizama gelen ahşap yere iki kez vurduğumda benden küçük duran kız eğildiği telefonundan başını aniden kaldırarak önce bir tedirginlikle gözlerime baktı, sonra da hızla telefonunun ekranını kilitleyerek telefonunu üzerindeki ceketin cebine koydu.

Gülümsedim. "Günaydın, beni Bayan Kim gönderdi. Kütüphane kulübünün başkanıyım." Sağ elimi uzattım. "Park Chaeyoung."

Kız az önceki ürkek tavrının aksine kocaman gülümseyerek uzattığım elimi kavrayıp sıktı. "Memnun oldum, Im Yeojin."

"Sanırım ilk kez burada görevlisin."

Yeojin yalnızca başını salladı. Dudaklarımı birbirine bastırarak oturduğu yere geçmek adına kenardaki belime kadar gelen alçak kapıyı ittirdim. Yeojin, ofis sandalyesini bana doğru döndürerek oturduğu yerde dikleşti. Parmağımla aşağıdaki çekmeceleri gösterdim, "Burada anahtarlar, eskiden kalma sayım listeleri, birkaç ıvır zıvır şey var. Anahtarların üzerinde nereye ait olduğu yazıyor." Masanın üzerinde duran büyük deri defteri gösterdim. "Defterde kütüphanede olan tüm kitapların listesi var, fakat bilgisayardan kontrol etmek daha kolay olduğundan o defteri yeni kitap gelmediği sürece çok kullanma gereği duymayız."

Sandalyesinden arkaya geçtim. Arkasında kalan duvardaki raflarda olan kitapları gösterdim. "Bunları genelde öğretmenler ayırtır. Almaya gelen bir hoca olursa," Masanın üzerindeki dosyayı işaret ederek, "İsmini yazıp imza atmasını iste. Zaten çoğu ne yapması gerektiğini biliyor. Kitap almak için gelen olursa da bilgisayardaki programa ismini, tarihi ve kitabı not al. Kitap getiren olursa da mutlaka programa işaretle."

Beni başını sallayarak onayladığında dudaklarımı birbirine bastırarak atladığım bir şey olup olmadığını düşündüm. Yok gibiydi. Tekrardan küçük kapıdan çıkarak eski yerime geçerek dirseğimi yüksek ahşaba dayadım. "Bugün yeni kitap gelmez ama aklında bulunsun, bazen ders saatlerinde koli ile kitap geldiği oluyor. Hepsini tek başına ayarlaman mümkün değil, beni veya edebiyat öğretmenlerinden birini bulursun."

number 7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin