13

363 72 146
                                    

Pazar sabahı benim için can sıkıcı bir şekilde başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pazar sabahı benim için can sıkıcı bir şekilde başlamıştı. Dün gece, kızları eve bıraktıktan sonra kendimi eve atabildiğimde saat 3 olmak üzereydi. Uyandığımda ise saat 9 civarıydı ve bu saatte ayakta olmamın tek sebebi, Lalisa'nın telefonuma art arda bıraktığı çağrılar ve sayısız mesajlardan başka bir şey değildi. Uykusuzdum, midem bulanıyordu ve başım çatlıyordu, eğer fiilen ve tıbben baş çatlaması mümkün olabilseydi türün tek örneği tam şu an, ben olabilirdim.

Günün geri kalanını ben merak dahi etmezken arzuyla aralanmış dudaklar ve şaşkınlıkla dolu büyümüş iki çift göz, bana ve dudaklarım arasından çıkacak tek bir cümle için adeta büyülenmiş gibi kilitlenmişti.

"Sonra," dedim, mırıldanıyordum daha çok. Alacağım tepkiyi az çok tahmin ettiğimden gözlerimi usulca ekrandan çektim. "Sonra geri çekildim, ve Jeongguk geldi."

"Ne!"

"Şaka yapıyorsun!"

Arkadaşlarımın çığlıklarına karşı kulaklarımı tıkamak istedim ama bunun yerine uzanıp laptopumun ses ayarını düşürdüm. Yüzümü sesten dolayı buruşturmamın ardından eski haline getiremeyip daha da buruşturmamı sağlayan şey Lalisa'nın korkunç— hayır, hayranlıkla sırıtan suratıydı.

O sırada onun yüzünü yeni inceliyordum; incecik bir eyeliner çekmişti ve kirpiklerine sürdüğü maskara ile kirpikleri hacim kazanmıştı, yanaklarını ve dudaklarını pembenin tatlı bir tonuna boyamıştı. Yavaşça kaşlarımı çatarken gözümün ucuyla saate baktım. "Sen bu saatte nereye gidiyorsun?"

Yüzündeki sırıtışın anlamı bambaşka bir ifadeye bürünüp hülyalı bakışlarına eşlik ettiğinde ekranımın sol tarafını kaplayan Jennie'nin gözlerini devirdiğine tanık oldum. Anlaşılan benim kaçırdığım bir şeyler oluyordu.

"Ten Lee ile dateim var, şekerim. Bir saate beni almaya gelecek ve kahvaltı yapacağız."

"Dünden sonra bu saatte kalkabilmenin sebebi belli oldu," dedim kısık bir sesle, sırtımı yatağımın başlığına yaslarken. Üzerimdeki çizgili kazağın kollarını çekiştirdim, elimin tersini esnememi gizlemek adına ağzıma götürdüm. Bu esnada Lalisa harikulade geçecek date planlarını anlatıyordu.

"...pek topuklu değiller zaten düşmem ve kolundan tutarım böylece, hem şansım yaver giderse yanağından öperim, ilk buluşmada dudaktan öpe— lan! Bana bakın!"

Uykulu bakışlarımı Lalisa'ya çevirdim. Kaşları hafifçe çatılmış ve gözleri kısılmış, ekranında geziniyordu.

"Ne var, Lili?" Jennie bıkkınlıkla sorduğunda onun yatağında yüzüstü uzanmış ve avuç içlerine yanaklarını yerleştirmiş olduğunu gördüm. Tepesinden dağınık bir topuz yaptığı saçlarından birkaç tutam gözünün önüne geldiğinde çabasızca onları arkaya ittirdi. Yeni uyanmasına rağmen çok güzel görünüyordu.

number 7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin