3

7.4K 252 176
                                    

Gece 12'ye yakın bir vakitte Hyunjin-Hyung, beni de yanına alıp, benim aralarına girmemi kutlamak için bara götürdü. Aslında arabaya bindiğimden beri çok tedirgin davranıyordum çünkü bu benim için ilkti ve ne yapacağını bilmiyordum. Daha doğrusu gitmek istemiyordum çünkü sarhoş olursam başıma bir şey gelebilirdi. Hyung barın yakınlarına arabayı park edip aşağı inerken bana da aşağı inmemi söyledi. Çok merak ediyordum; Bu kadar ünlü idol, neden kendi işini yapıyordu? Aslında ben menejeriyim ama çoğu şeyi kendisi yapmak istiyor.

F: Hyung, ben ilk defa bara geldim.

H: Ha? Yaşın kaç?

F: 25.

H: Cidden ilkin mi?

F: Evet.

H: ağır içmesen iyi edersin.

F: Peki Hyung.

.....

Burası öyle bir süslenmişti ki... Her yerin fotoğrafını çekerdim utanmasam! Sonuçta olduuukçaaa zengin bir idolün menejeriyim, eğer böyle bir şey yaparsam kınar belki.

O kadar çekiniyordum ki eğer izin verseydi Hyung'un içine girecektim. Ne yazık ki ona o izin vermediği sürece dokunursam beni gebertir.

Nihayet oturdum diyordum ki Bay Hwang ve diğerlerinin gelmesiyle ayağa kalkıp selamlaştım. Herkes cidden çok uzundu...

Tekrardan oturmanın mutluluğuyla genişçe gülümsedim. Hyunga döndüğümde suratı asıktı, her zaman ki gibi. Az bi yakınlaşıp kulağına fısıldayıp "Bir şey mi oldu?" diyecektim ki kısık sesle, yani sadece benim duyabileceğim kadarıyla inledi. Sesini iyice alçaltarak;

H: Ne yapıyorsun?!

F: Sadece bir şey oldu mu diye soracaktım!

H: Uzaklaş!

Herkesin gözleri üzerimizdeydi. Bu Hyungun sinirini bozmuştu.

B-H (Bay Hwang): Samimi davranıyorsunuz gördüğüm kadarıyla, Hyunjin gibi bir angutun yanına yaklaşman bile mucize.

F: Ah, Bay Hwang, oğlunuz sanki canavar, beni yemeyecek ki? Neden mucize olsun?

Hyung beni öldürecekmiş gibi bakıyordu suratıma. Tırstım ama fark ettirmemeye çalışarak suratına bakmadım.

B-H: Aman! Dikkat et, ezilme onun yanında.

H: Baba, böyle devam edersen gözlerinin önünde boğarım bu çocuğu, diyip elini sertçe bacağımın üzerine koydu. Nefesim kesildi. Bacaklarımı kendime çekmeme rağmen elini çekmedi ve iyice sıktı. Agresifçe nefes alıp veriyordu. Ona bakıp, fısıldadım.

F: Hyung, canım acıdı...

Ses vermedi. Elini iyice sıkıp, okşamaya başladı. Garson (?) Yanımıza gelip ne istediğimizi sorunca Hyung benim adıma da cevap verdi;

H: hafif bir şeyler getir.

C (Chan): Eğlenmeye geldik sanıyordum, hafif neden?

H: Siktir sen de, uğraşamam.

C: Agresif velet.

Fyh | HYUNLIX - SMUT |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin