Felix;
Aradan birkaç gün geçmişti, ne iş yerine geliyor ne de onu görmek istiyordum. Aramıyordu bile, aklımı kaçıracaktım.
İki gün önce her gün gittiğim kafede gördüm onu, her zamanki gibi takım elbiselerini giyinmişti. saçlarını maviye boyamıştı, oldukça yakışmış ama ne yüzüne söyleyebildim ne o geldikten sonra oraya gidebildim.
Kös kös oturuyordum evde, aklımın ucuna bile gelmemişti o güne kadar Hyung, gördükten sonra ne olduysa aklımdan çıkaramadım.
Fakat dönmeye niyetim yoktu, ne ona yazacaktım ne de dışarı çıkacaktım.
──────────────────
saat 7'ye doğru telefonumun çaldığını işittim, alelacele kalktım, uzandım telefona. Arayan küçüklük arkadaşım Jisung'tu.
Jisung, lisenin son dönemlerinden beri etek giymeyi alışkanlık haline getirmiş, sürekli sosyal medya hesaplarından protesto yapıyor, bacaklarını paylaşıyordu. O kadar özen göstermişti ki kendine, nihayet sevgilisi olmuştu.
O ortaokuldan beri eziliyordu. Kimse Jisung'u istemiyordu, ama yanında ben vardım.
Üniversitenin başlarında kantinde bir çocukla tanışmış, onunla ilişkiye girmişti. Sonradan sevgili olmuşlar, birbirlerini çok ama çok seviyorlardı. Yanlış hatırlamıyorsam adı Minho'ydu, mor saçları vardı.
Neyse konu bu değil, açtım hemen telefonu. Ne var oğlum, diye atarlandım. O da etkilenmiş, neşeli sesini kesmişti. "Kim üzdü bakayım seni?" dedi meraklı bir sesle. Arkadan Minho'nun sesi geliyordu. "Sesimi Minho duyuyor mu?" dedim, bir an sustu. Arkadan fısıltılar geldi, Hayır, diye yanıt verdi sonradan. "Ben Hwang Hyunjin denilen çocukla yattım."
Yine sustu, hafifçe öksürmeye başladım. Hani Bay Hwang'ın oğlu Hyunjin, şaka mı yapıyo'n la', piç, dedi. Hafif mırıltıyla Hayır, dedim. Arkada kopan Ohaları duyunca ciddi bir ses tonuyla Minho duymuyor, değil mi?, dedim. Bekledi biraz, kesildi sesler, Duymuyor, dedi. İnanamadım, yalan söylüyordu. Yine de aramız bozulmasın diye sustum.
Birkaç saat öylece uyumuştum. Ta ki zil çalana kadar. Jisung bu saatte gelmezdi, başka da çevremde oturan bir arkadaşım yoktu, kimdi bu?
Pijamalarımı bile çıkarma gereği duymadım, saçlarımı elimle tararken aşağı kata indim. Tekrar zil sesini duyunca oflayıp, Geliyorum, diye seslendim. yavaşça kapıyı açtım ve başımı uzattım.
Şoka uğramıştım resmen. Minho ve yanında Hyung vardı.
Arkadaşlar evet hepinize merhaba 🙈💗
Üçlü sever misiniz :>?
