Tekrar hellö canlarım!
*********
Bir aşağı bir yukarı gidip bir türlü benim olduğum kata ulaşamayan asansörün önünde beklerken iyiden iyiye öfkeleniyordum. Ayrıca sıcak da ayrı bir konuydu. Öyle sıcaktı ki... Anlatılmaz yaşanır.
Sol elimle tişörtümün yakasını hafif öne çekiştirirken tek ayağımın üzerinde hafif öne eğilerek tekrar asansörün tuşuna birkaç kez bastım.
Sanki öyle yapınca geliyor.
Şansımı deniyorum. Umut fakirin ekmeği aşko.
Aşko mu? İnanılmazsın gerçekten ben kabuğuma çekiliyorum.
Bays canım.
İç sesimle girdiğim hafif münakaşaya göz devirdim.
Yani kendine mi?
Olabilir. İnsan kendisini de eleştirebilmeli.
Göz devirmek ne zamandan beri bir eleştiri çeşidi.
Kendime bağırsa mıydım? İnsanlar beni iyice deli bellerdi artık. Hem sen gitmiştin hani ya!
Bağırma bana.
Tm.
Ok.
Merdivenlerden çıkmayı çok isterdim ancak apartman on katlıydı ve en yukarı katta oturan pek sevgili ve altmış yaşlarının sonunda olan bir teyze zibilyon tane şey sipariş etmişti. O kadar şeyi ne yapacaktı merak ediyordum açıkçası poşetlerden birinde yüz tane tatlı sakız, on tane ekşi yüz ve yirmi tane Milka çikolata vardı.
Kadın gerçekten altmışlı yaşlarının sonunda mı? Emin miyiz yani? Ayrıca bu para nereden geliyor millete ya? Yirmi Milka çikolata demek servet demek.
Haklısın valla ne diyeyim.
O kadar çok poşet vardı ki on katı onlarla çıkmaktansa ağaç olup beklemeyi yeğlerdim. Bu arada atlamadan geçemeyeceğim bu poşetlerden birinde de üç kutu barbie var...
Apartmanın demir kapısı aralandığında içeriye giren silüetle afalladım. Alaz mıydı o? Valla o.
Buray - Alaz Alaz
Neydi o?
Alaz Alaz yanalım. Nirvanaya varalım.
Valla ben gerçekten onu gördüğümde heyecanın nirvanasına ulaşıyordum zira ellerim terliyordu yine ve deli olduğumu düşünecek olmasa olduğum yerde zıplamaya başlayabilirdim.
Kızım bu aşk bize zarar.
Kamu spotu: Bu kadar sevmeyin. Kimseyi, hiçbir şeyi.
Abartma o kadar da Drama Queen seni. Alt tarafı tatlı tatlı seviyoruz şurada.
Tamam bence de abartmıştım.
Yanıma gelen Alaz da beni burada görmeyi beklemiyor olacak ki yüzünde şaşkın bir ifade yer edindi.
"Meyra! Ne yapıyorsun burada?"
Yerdeki poşetlere bir bakış attığımda onun gözleri de poşetleri buldu.
"Babam gönderdi. Marketten sipariş aldık da. Onuncu katta oturan teyzeciğim istemiş."
"Bu kadar şeyi mi?" Şaşırmakta haklıydı valla. Başımı sallayıp,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polis Teknik Servisi | Texting
ChickLitAblasının arkadaşına aşık olan kızımız ve onu sevdiğinden haberi yokken ona tutulan oğlumuz. Polis akademisi öğrencisi olan Meyra ve komiser olan Alaz... Gelin hikayelerini beraber okuyalım! Bu hikayede hem gülecek hem üzüleceksiniz. Yer yer mutlu o...