14 (on dört)

11K 662 313
                                    

________________

"Bunu sana nasıl anlatabilirim? Kimseye anlatmadım bağımlılığımı bile zar zor anlatabilmişken, bunu nasıl anlatabilirim, bilmiyorum jungkook"

Ne saklıyordu ki bu kadar önemli?

Gözlerini indirdi benim gözlerimden, yere bakıyordu çaresizce.

Biraz olsun rahatlaması için ellerini tutup yüzünü bana çevirdim.

"Taehyung, ne olursa olsun biliyorsun ki ben seni asla yargılamam ne olursa olsun yanında durup destek veririm. Bilmiyor musun bunları."

"Biliyorum sadece... Sadece korkuyorum jungkook"

"Neyden korkuyorsun?"

"Beni bırakmandan"

Gözünden bir damla yas düştü ve gözlerini tekrar yere çevirdi.

Başını iyice eğince dayanamadım ve bende sarıldım ona.

"Sevgilim, ne olursa olsun seni bırakmam bırakmam. Bunun için korkmana gerek yok çünkü biz sevgiliyiz ve ne olursa olsun, en kötüsü olursa bile birbirimize destek çıkmalıyız."

O da bana sarıldı sımsıkı ve boynuma gömülüp ağlamaya başladı.

İnsanlar bize garip bakışlar atıyordu, alışmıştık gerçi.

Görmüyorduk artık onları, uçup giden sinekten farksızlardı.

"Jungkook ben, ben"

"Şhht taehyung tamam, bir yerde oturalım öyle anlat olur mu?"

Onaylayarak başını salladı, ellerimizi kenetleyip bir banka oturduk.

Hava esiyordu yağmur havası vardı, hiç sevmemiştim bu havayı.

"Ben, ben küçükken çok öfkeli bir çocuktum. Bir çocuğa göre fazla sinirliydim, fazla öfkeliydim. En saçma şeylere bile sinirlenir hıncımı oyuncaklarımdan çıkarırdım. Tabi babam ve annem bu durumun ciddiyetinin farkında bile değildi. Çok asosyal'dim hiç arkadaşım yoktu, benle arkadaş olmak istiyenleri hep reddettim. Bir gün yemekte annem ile babam tartışıyordu, klasik. Bu sefer seslerine dayanamayıp masa örtüsünü üstünde yemeklerle ittim. İşte o zaman hiç yemediğim dayağı yedim. Bu bende travma'ya sebep oldu ama durmadım jungkook neye sinirleniyorlarsa onları yaptım onları çıldırtmak için elimden geleni yaptım ve bu sefer bı anormallik olduğunu fark ettiler. Beni psikologlara götürmek istediler, tabi çocuk aklı reddettim hep reddettim. 13 yaşımda ise beni yatılı okula yazdırdılar. Ya psikolog ya da yatılı okul diye bir tercih sundular ve ben tabiki yatılı okulu tercih ettim.
14 yaşıma kadar kaldım sadece, kovuldum çünkü. 14 yaşımda daha hırçındım hatta bir çetem vardı, bana ters bakan birini bile görsem onu öldüresiye dövdürtüyordum. Tabi oradaki çocuklar genellikle istenmedikleri için yatılıya geçmişlerdi bu yüzden aileleri sorun çıkartmıyordu, tâbi bir yere kadar. Biliyor musun öğretmenler toplanıp okuldan atılmam için imza toplamışlar. E haklılardı eşkıya gibiydim âdeta. Sonra ordaki yolculuğumda bitti tâbi. Babam gil yaptıklarımı öğrenince benim ne dediğimi umursamadan bir psikoloğa götürdüler. Psikolog bana saçma sapan sorular sormuştu tek tük hatırlıyorum. Sonra ise ileri derece sinir hastalığı tanısı koymuştu bana. Sürekli psikologlara gidip durdum okul hayatım bitmişti, evde ders alıyordum ve tabi katlanılması zor biri olduğum için öğretmenler bile bana ders vermiyordu o yüzden üç katı parayla çalışıyorlardı.
18 yaşıma kadar psikologlara gittim. Reşit olur olmaz bıraktım seansları.
Sonra sinirimi kendi kendime bastırmaya çalıştım ama olmadı. Ben de çareyi sakinleştiricilerde buldum. Biliyor musun günde en az beş tane içiyordum tâbi sonra bünyem dayanamadı ve hop tekrar seanslara başladım düşünsene altı yıl seanslara gittim ama hâlâ tam olarak iyileşebilmiş değilim. Ben yirmi üç yaşımda... Birini öldürdüm jungkook."

Do You Know Sex? | tk  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin