"ne?" dedim şaşkınlıkla. "Ne istemesi?"
"Şey.." derken lafını kesip araya girdim. "Bir iki kere gördünüz beni ne istemesinden bahsediyorsunuz siz?" dedim.
Gözlerini kırpıştırıp başını olumsuz anlamda salladı.
"Yok yok siz değil." dedi.
Ha?
Gözlerimi kırpıştırıp başımı yavaş yavaş çevirdim ve çaktırmadan başörtümün üstünden başımı kaşıdım. Rezil olmuştum!!!
"Nasıl yani?" dedim. "O zaman kimi istemekten bahsediyorsunuz?"
"Kardeşinizi." dediğinde gözlerimi sonuna kadar açıp "Ne!?" dedim. Ne demek kardeşimi? Kardeşimi kendine mi isteyecek bu koskoca adam!?
"Kardeşinizi kardeşime isteyeceğiz." dediğinde derin bir nefes alıp elimi alnıma vurdum. Açık konuşsana be adam!
"Anladım." dedim. "Gelebilirsiniz tabi." deyip utanç içinde yanindan ayrilip, çocuklara içeri girmeleri gerektiğini söyledim.
.
(Ana karakterin kardeşi evlenecek yaşta arkadaşlar merak etmeyin küçük değil yani. Ana karakterimiz ile arasında 3 yaş falan var.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cami Görevlisi -ARA VERİLDİ
General FictionAyakkabılarımı çıkardım tam camiye gireceğim an önüme tutulan bir sopa ile durdum. "Şey..." dedi başı eğik bir erkek. "Ben şimdilik cami Görevlisiyim. Kadınların girişi buradan değilmiş. Bana yaşlı bir amca burada durup giren kadınları uyarmamı söyl...