~LANETLİ BAHÇE ~

8. BÖLÜM

Multimedya da AHU .

Herkes kantinde olanları konuşup duruyordu sabahtan beri. Bukadar çok konuşulacak birşey yoktu olayı abartıyorlardı sadece bu kadar zaman boyunca bu çakma sarışına laf atan kimse olmayınca ondan çok konuşuluyordu.

Öğle arasındaydık. Hava sabaha göre daha da sıcaktı o yüzden bizde bahçeye banklara oturmaya karak verdik. Doğayla oturduktan birkaç dakkika sonra akında gelmişti.
Doğayla birlikte kantindeki olayı durmadan konuşuyorlardı . Doğanın çenesi hiç durmuyordu ama akında ondan beter çıktı. Sokak karıları gibim sadece elinde çekirdek ağzında sakızı eksik.

" - vayy bak sen bizim asiye. Vay arkadaş Kız okula gelir gelmez olay yarattı " gülerek söylediği şeye bende sırıttım.

" - abartılacak bişi yok kapatın şu konuyu artık. Birisinin gerçek hayata döndürmesi gerekiyomuş oda ne hikmetse bana denk geldi." dedim.

İkisinde ' Ooo ' lamaya başldılar şapşallar.

Doğa " Bu bir meydan okumamıydı yoksa banamı öyle geldi " dedi.

Akında " Uvvv! Çok sert " diyince ikiside gülmeye başladılar.

" - zevzekler. Suçun artık yoksa gidicem bak yoksa " diyip ayağa kalktım.

İkiside kolarımdan tutup geri oturttular.

" - Tamam be ne hemen atar yapıyon azcıık gülelim dedik."

" - aynen hemen asilik yap zaten " ikisinde homurdanarak konuştular.

Bir süre sonra herkes bahçe kapısının bakmaya başladı bende merak edip oraya baktım. Gözlerimi devirdim bende kavga falan var sandım sadece dört zengin züppe okula doğru yürüyorlarmış sanki çok garip birşey .

" - ilk hafta gelmezler diye tahmin ediliyordu. " doğanın mırıldanmasıyla ona döndüm.

" - Noluya ya niye herkes dört tane artiste bakıp duruyorlar? " diyince akın yüzüme bön bön baktı.

" - nee ? " dedim.

" - Bunlar okulun popüler grubu ve ilk hafta okula gelmezlerdi" diyince ben yine boş boş baktım.

" - ve onlarla da ilk günden kızlara yaptığın gibi diklenme sakın " devam etti.

" - ya şu dört zengin züppeden mi korkuyosunuz siz tabi sözüm meclisten dışarı. Hem sizden ne üstünlükleri var?"

" - ne üstünlükleri mi var söyleyim. Bunlar normal popülerlik değil şu en baştaki çocuk varya o okulun sahibinin oğlu yiğit. Yanındakiler de onun gibi zengin güçlü kişiler. Aktan , Koray ve Egehan. Okuldan çok kişiyle konuşmazlar . O sabah kentinde ki kız Ahu ismi ve Yiğit'in kuyruğu. Bir sefer yatmışlar gibi birşey sonrada etrafa sevgiliyiz diye laf atmış tabi Yiğitte ses çıkarmadı anlıycan. Tehlikeliler o yüzden bulaşma "

Kafamı sallayıp onlardan tarafa döndüm. Bu çocuk kimdi ya buldum!! Tabi ya sahildeki çarpıştığımız egoist çocuk .

Tekrar otarafa dönünce sabahki kızların yanlarında olduklarını gördüm. Aslında güzel kızdı. Sarı saçlı mavi gözleri manken gibi vücudu vardı ama çakma sarışın. Sarışınlar aptal olur derler ama bu kız çakma sarışın olmasına rağmen daha aptaldı.

Kim bu soğukta çorapsız bir karış etekle dışarda dolaşırki.
Bir an kızla göz göze geldik. Sırıtarak yiğite dahada sırnaşmaya başladı Sürtük gibi. Pardon ' gibi ' kelimesi fazla oldu tam bir Sürtük.

" - Kızım sana diyoruz yarım saattir hava iyice soğudu üşüdük sınıfa çıkalım diyoruz"
İkisinde ayağa kalkmış beni bekliyorlardı.

Kafa sallayıp bende ayağa kalktım zaten zilin çalmasına beş dakika kalmıştı. Okula girip sınıfa çıktık. İçeri girince fark ettim anca baya üşümüşüm. Herkes yerine oturunca konuşmak istemediğimi için kulaklığımı yaktıktan sonra başımı sıraya koyup uyumaya çalıştım ders dinlemek istemiyorum zaten.

Uğultulu gibi sesler geliyordu ama birşey anlamadığım için kafamı kaldırmadım ama belimin oyularak gibi dürtülmesiyle kafamı kaldırıp doğaya niye uyandırdığı için bağaracaktımki dibinde başka birinin olduğunu farkederek susup o tarafa döndüm.

Kızgın gözlerle hoca tam tepeden bana bakıyordu. Biran dersin ne olduğuna bakmak için tahtaya döndüm keşke dönmeseydim sayılsalcı olmama rağmen fizik dersinden nefret ederdim ve tamda dersine denk gelmiştim. Yüzümü buruşturup hocaya döndüm.

" - buyrun hocam " dedim ifadesizce zaten uykumdan da uyandırmıştı.

" - Duydunuzmu çocuklar birde buyrun diyor. Hanım efendi kusura bakmayın uykunuzdan uyandırdık yanlış yaptıysak affola " iğneleyici şekilde aşağılamaya çalışınca sınıftan kıkırtılar yükseldi . Hoca kafasını kaldırıp ters bı bakış atınca herkes sustu.

" - önemli değil hocam da sadede gelenek "

Aslında hiç bir hocaya karşı gelıp saygısızlık yapmazdım sevmediğim olsa bile ama beni küçük düşürdüğü için sinirlenmiştim.

" - birde alay ediyor terbiyesiz. Tahtada ki soruyu yapmamı istiyorum. " dedi.

Tahtadaki soruya göz ucuyla baktım istesem yapardım ama dersi dinlemediğim için anlamaıştım.

" - sanmıyorum " dedim.

" - Hem terbiyesiz hem ukala sana annen hiçmi terbiye vermedi . Bilmiyormusun öğretmeninle nasıl konuşulacağını " diye pazarlamaya devam ediyordu. Bir anda ayağa kalktım damarıma basmıştı şahane benim terbiyemden sanki sana giren çıkan var.

" - Çok merak ediyorsanız hocam terbiye verip vermediğini İzmir mezarlığına gidebilirsiniz zira buraya gelebileceğini hiç sanmıyorum. Haddinizi bilin hocam sizin göreviniz ders anlatmak başka birşey değil gerçi bunu siz daha iyi bilirsiniz ama neyse."

Herkes tepkime karşı susmuşlardı. Karşımdaki daha demin başıma aslan kesilen hoca şimdi sus pus olmuştu.

" - Size iyi dersler HOCAM. " diyip eşyalarını alarak sınıfin kapısını çarpıp çıktım.