Boştan Seçmeli Sanscest Oneshot'lar

⚠️🔞°Crink°🔞⚠️

ɪʏɪ ᴏᴋᴜᴍᴀʟᴀʀ~

Gene Dream'in mekanında bazı konular hakkında konuşuyordu Cross. Kendi evreni yok olup Xgaster'in planları paramparça olunca ona dostça yaklaşan nadir kişilerden biriydi Dream.

Cross elindeki bardaktaki rahatlatıcı çayı yudumluyor ve rahatça sohbet ediyorlardı. Taaa ki odaya biri dalana kadar.

Hep böyle oluyordu. Dream'le rahat zamanlar geçirip pozitifliğini yükseltiyorken niye bütün sinirini hoplatacak biri dalıyordu ki ortama? Dream niye hala bu götü sikiğin evine gelmesine izin veriyordu?

Gözleri renk ve şekil değiştiren iskeletimiz Dream'in etrafında dönerek hiperaktif bir şekilde bazı yaşadığı ve yapılması gereken şeyleri anlatıyordu Dream'e ve Cross'un önünde durup.

"𝒐𝒉𝒉 𝒐𝒉 𝑶𝑯𝑯𝑯𝑯 𝑺𝑬𝑳𝑨𝑴𝑴 𝑪𝑹𝑶𝑺𝑺! 𝑮𝑬𝑵𝑬 𝑫𝑹𝑬𝑨𝑴'𝑰̇𝑵 𝑬𝑽𝑰̇𝑵𝑫𝑬 𝑶𝑻𝑼𝑹𝑼𝒀𝑶𝑹𝑺𝑼𝑵. 𝑰̇𝑪̧𝑻𝑰̇𝑮̆𝑰̇𝑵 𝑪̧𝑨𝒀 𝑵𝑨𝑺𝑰𝑳? 𝑬𝒏 𝒊𝒚𝒊𝒔𝒊 𝒅𝒆𝒈̆𝒊𝒍 𝒎𝒊? 𝑫𝒓𝒆𝒂𝒎 𝒏𝒆 𝒚𝒂𝒑𝒕ı𝒈̆ı𝒏ı 𝒄𝒊𝒅𝒅𝒆𝒏 𝒊𝒚𝒊 𝒃𝒊𝒍𝒊𝒚𝒐𝒓" İnk sanki ağzından şelale akarcasına kelimeleri fırlatırken Cross kaşlarını çatıp hiçbir şey dememişti.

Her Ink geldiğinde olan bir olaydı bu. Dream ortamın gerginleştiğini hemen hissediyordu. Buna bir çözüm bulmalıydı. İnk'i çabucak evden tekmelemiş (gerçekten tekmelememişti sadece alelacele evden çıkartmıştı) Cross'u karşısına alıp konuşmaya başlamıştı.

"Cross." Cross bu konuşmanın devamının nasıl gidebileceğini anlamıştı.

"Hayır eğer benden onla daha iyi anlaşmamı istiyorsan bu asla gerçeklemiyecek! Onca yaptıklarından--"

"Cross biliyorum ama her onu gördüğünde onunla kavga edemezsin. Yakın kanka olmanı istemiyorum zaten sadece biraz daha sakinleşip en azından birazcık daha az..."

Dream de cümlelerini tam olarak nasıl ortaya koyacağını bilmiyordu. Cross ile arasının bozulmasını da istemiyordu.

"Sizin aranızdaki meseleyi aşırı detaylı bilmiyorum ama bir dahaki İnk geldiğinde işlerin böyle bitmeyeceğinden emin ol Cross."

Cross homurdanmış ve konu da orada kapanmıştı.

Bir sonraki günler Cross -bilerek- kısa süreliğine Dream'in evinde duruyor, birisi zili çalınca anında ışınlanıp kaçıyordu fakat Dream kararlı bir iskeletti.

Bir gün Cross'la otururlarken beklenmedik bir şekilde Ink direk Dream'in evinin içine ışınlanmıştı. Cross sanki bir inek görmüşçesine öbür duvar tarafına doğru kaçmıştı. Tam ışınlanacakken Dream kolundan tutup en tatlı ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Hoşgeldin İnk."

Cross garip bir şekilde ışınlanamadığını hissediyordu sanki vücudunda bir ağırlık vardı.

İnk bir şeyler söylerken bir anda Cross sinirlenip Dream'i itecekken Dream Cross'u kolundan tutup yere yapıştırdı. Cross yerde ani vuruşla Dream'in sinirlendiğini rahat bir şekişde görüyordu.

"YETER. İKİNİZ OTURUP ŞU MESELEYİ BARIŞÇIL BİR ŞEKİLDE ÇÖZECEKSİNİZ! Yoksa ikiniz de en sert halimi görürsünüz." Dream her ne kadar fandom tarafından sikim sonik tatlış bir bebe olarak gösterilse de Dream güçlüydü ve güçlerinin bilinmezliği sonsuzdu. Güçlerinin nasıl çalıştığını neler yapabildiğini İnk bile bilmiyordu ve Dream'in bir sürü korkunç haline tanık olmuşlardı.