13.BÖLÜM

23 5 2
                                    

Bu bölümü okurken bu şarkıyla beraber okumanızı istiyorum.
İyi geleceğine eminim.
Bazı yazım yanlışları olabilir bunlarda normal şeyler olduğu için takılacak birşey değildir iyi okumalar :)

Helin sultandan
Zaman:Ecrinle kavga ettikleri günün gecesi.

Kızımı çok üzdüğümün farkında olmama rağmen ondan özür dileyemem.
Sonuçta onun bir babası var herkes gibi oda mutlu olabilir.
Neden bu şansı elinin tersiyle itiyor anlamıyorum.
Serkan bizi 12 yıl önce bırakmıştı.
Tek başımı bir çocukla.
Evet bunun affedilebilir bir yanı yoktu ama aşk işte istemeyeceğin şeyler yaptırabiliyor.
Kızımla kavga edeli 5.30 saat oluyor neredeyse.
Normalde her kavgamızda özür dilerdim.
Çünkü hep hata yapan bendim.
Yine benim ama özür dileyemem işte.
Onu çok seviyorum çünkü bana Ecrini verdi.
Nasıl sevmiyeyim.
Ben bir anneyim sonuçta.
Belkide aciz bir anne.

1 saat önce.
Helin sultandan.

0576**:Helin konuşabilirmiyiz.

Siz:Kimsiniz.

0576**:Serkan.

Siz:Neden yazdın.
Siz:12 yıl sonra.

0576**:Biliyorum geç geldim ama nedenlerim vardı.

Siz:İhanetin nedeni varmı Serkan.Ben neler yaşadım haberin varmı?Kaç kere intihar etmeye çalıştım Ecrini düşünmeden.Ecrin 16 yaşında şuan intihar etseydim kim bilir neler olurdu.O kız herşeye rağmen gülmeye çalışıyor.Sen gittiğinden beri bir kere ağladı ondan sonrası bir hiç.Peki ya ben,senin yüzünden gözlerim çöktü gözlerim biraz insaf etseydin be adam.

0576**:Biliyorum çöktün kötü oldun ama şimdi sana iyi gelebilirim.

0576**:İzin verirsen yarın bir yerde oturup konuşalım sana herşeyi anlatayım,ondan sonra gitmek veya kalmak sana kalmış.

Siz:Bundan sonra bana iyi gelemezsin.
Merakımdan dolayı geleceğim yarın bakalım
hangi saçmalığı önüme sereceksin.

0576**:Emin ol duyduktan sonra benimle birlikte kalmak isteyeceksin.Adresi yarın atarım.İyi geceler.
görüldü✔️✔️

Helin sultandan.
Şimdiki zaman.
Gece boyu düşünmüştüm.Umarım beni ikna edebilecek bir seçeceği vardır.
Çünkü ikna olmak istiyorum.
Belkide en iyisi ikna olmamak ama neye karar vereceğimi bilmiyorum.
Saat sabah 11'e geliyordu.
Telefonuma bir bildirim gelmesiyle telefonumu elime aldım.
Mesaj numaradandı büyük ihtimalle Serkan.

0576**:Sarma cafeye gelebilirmisin ben alayımmı.

Siz:Arabam var.

0576**:Seni bekliyorum cafedeyim.

Siz:Tamam.

Üstüme lacivert bir takım giydim.
Üstü kalın askılı ve korse şeklindeydi.
Altındaysa takımı lacivert dar kumaş pantolon vardı.
Elime buz mavisi bir çanta aldım gold kolyemi de taktım.
Siyah stilettolarımı giyip evden çıktım.

Kombin:

Arabam da lacivert olduğu için baya iyi bir kombin olduğunu düşündüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arabam da lacivert olduğu için baya iyi bir kombin olduğunu düşündüm.
Arabam jipti ve baya büyüktü,iş kadını olmak beni mutlu ediyordu.
Evden çalıştığım bir holdingim vardı adı da DOĞANLAR HOLDİNG.
Arada bir gidiyordum onun dışında asistanlarım işi yürütüyordu.
Kızlık soyadım Doğan,tabikide hala Serkan'ın soy adını taşımıyorum.
Kızıma iyi bir hayat sunmak bana düşmüştü ben de onu yaptım.
Şimdi onun hayatını darma dağın eden babasıyla görüşmeye gidiyordum.
Hayat bazen ters köşe yapabiliyor.
Sarma cafenin önüne geldiğimde arabamı park edip arabamdan indim.
Stilettolarımın çıkardığı tok sesle cafeye doğru yürümeye başladım.
Acaba değişmişmiydi?
Yoksa hala aynı Serkan mıydı.
Şimdi göreceğiz.
Cafeye girdiğimde gerçekten de işlek bir cafe olduğunu gördüm.
Etrafıma bakındığımda ise bana bakan Serkan'ı gördüm.
Değişmemişti.
Ona doğru yürüdüm ve karşısına oturdum.
"Hiç değişmemişsin Helin sadece daha da güzelleşmişsin."
"Bunları senden duymaya ihtiyacım yok.Bildiğim şeyleri tekrar dinlemek saçma geliyor."
"Bu da değişmediğinin bir kanıtı,hala dik başlısın."
"Sen de hiç değişmemişsin,hala piçin tekisin."
Sırıtmaya başladı.
"Anlatmanı bekliyorum."
"Anlatacağım ondan önce kahve mi istersin yoksa çaymı?"
"Kahve."
"Bakarmısınız."
"Evet efendim siparişiniz nedir."
"İki tane Türk kahvesi."
"Tamamdır."
Kahvelerimizi beklerken hiç konuşmadık.
Telefonumdan instegramda dolaşıyordum.
Oda telefonuyla ilgileniyordu.
"Siparişleriniz hazır efendim."
"Teşekkürler."
"Afiyet olsun."
Diyip gitti.
"Şimdi anlatacağım ama beni dikkatli dinle ve bölme."
Kafamı tamam anlamında salladım.
"Bundan 12 yıl önce sizi terk ettiğim gün bana bir telefon geldi,telefondaki kişi babamı öldüren kişiydi,bana eğer onun istediğini yapmazsam sizi öldüreceğeni söyledi,istediği şeyde kızıyla evlenmemmiş.Bende düşündüm ve sizin ölmeniz tabikide beni de bitirirdi.Aslında direk boşanıp gidecektim çok canın yanmasın diye fakat boşanma işlemlerinin uzun süreceğini söylediler eğer iş biraz daha uzarsa hoşlanmıyacağım şeyler olacağını söylediler bu şeyler tahmin ettiğin üzere sizin ölmeniz.Bende sen evde yokken valizimi hazırlayıp gittim gidişimi Ecrin gördü en çokta bu canımı yaktı.Ama tahmin ediyorumki sana söylememiştir.Ben o kadınla hiç bir zaman mutlu olmadım.Şimdide neden burda olduğumu soruyorsan o adam 1 hafta önce öldü bende yurt dışından geldim.Kadınla boşandık.Burda kendime bir ev tuttum ve burda kalmaya karar verdim.Bu kadardı."
Dinlediklerimi hazmetmeye çalışıyordum ama büyük ihtimalle zamanla olucaktır.
"Bak Serkan sen yokken yaşadığım şeyleri tahmin edemezsin.O yüzden bir şeyleri tartıp düşünmem lazım."
"Tabiki istediğin kadar düşün."
"Ama Serkan eğer anlattıkların doğruysa keşke bizi terk etmek yerine öldürseydin çünkü yaşarken ölmek daha çok can yakıyor"
Diyip masadan kalktım ve cafeden çıktım.
Arabana bindiğimde aklıma doktorumun cafede yazdığı şey gelmişti.

Engin Bey:Helin hanım sizinle bu gün görüşmemiz gerek hastalığınız konusunda.

Siz:Evet tabiki yarım saate oradayım,kötü birşey mi oldu Engin bey?

Engin Bey:Gelince konuşalım Helin hanım.İyi günler.

Siz:İyi günler.

Umarım ki kötü birşey yoktur.
Arabayı son süratle sürmeye başladım.Aklıma sürekli Serkan'ın anlattığı saçmalıklar geliyordu.Umarım yalan söylemiyordur.
Hastanenin önüne geldiğimde dua edip kendimi arabadan dışarı attım.
Hastaneye girip Engin Bey'in odasına doğru gitmeye başladım.
Kapının önüne geldiğimde kapıyı çaldım.
"Gelin lütfen."
Kapıyı açıp içeri girdiğimde Engin Bey koltuğunda oturuyordu.
"Hoş geldiniz Helin hanım."
"Hoş buldum Engin Bey."
"Oturun lütfen."
Karşısındaki sandalyeye oturup bacak bacak üstüne attım.
"Gelirken biraz endişelendim sorun nedir."
"Bakın Helin hanım,hastalığınız 3.evreye gelmek üzere."
"Ölme riskiniz gittikçe artıyor.Bir süre hastanede kalmanız gerekiyor kontrolleriniz ve tedavilerinizin uygulanması lazım.Hastalığınız ilerlediği için artık evden devam edemiyoruz."
Ecrine nasıl söyleyeceğim ben bunu.
"Ve birinin sizin yanınızda kalması gerekiyor."
"Yetişkin birinin."
İyide kim kalacaktıki yanımda.
"Tamam Engin Bey anladım."
"Bu gün pazartesi size 3 gün daha veriyorum kızınızla vakit geçirmeniz için sonra yatış vereceğim."
"Tekrar geçmiş olsun Helin Hanım."
"Sağolun."
"İyi günler,kolay gelsin."
Diyip odadan çıktım.Hastane sanki git gide küçülüyordu.Nefes almamı zorlaştırıyordu.Hemen kendimi dışarı attım.
Temiz havayı çiğerlerime çekip arabaya bindim.Eve gitme zamanım gelmişti.
Ecrine nasıl söyleceğimi düşünüyordum.
Serkan'ın dediklerini düşünüyordum.
Engin beyin dediklerini düşünüyordum.
Kafam çok doluydu,dolmuş gibiydi giren resmen inmiyordu.

Bölüm sonu.
Helinsultan şakami.
Qşqnslndlsnslq.
Acaba kötü hain bir yazar olarak herşeyi birbirine mi katsam qlwmlwmsksmq.
KÖTÜLÜĞÜN GÜCÜNE
BEN ŞQK QŞWKWPSKLDJQ.
Her neyse iki dakika ciddi olim.
Arkadaşlar ben alim olmadığım için geleceği göremiyorum ama zeki olduğum için görüyorumda.
Umarım beğenmişsinizdir.
Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
Öpüldünüz.
💗🫀

ÖLÜLER TOPLUMDA BARINAMAZWhere stories live. Discover now