ÖLÜLER TOPLUMDA BARINAMAZ

30.BÖLÜM(Yarı Final)

Bu bölümü okurken bu şarkıyla beraber okumanızı istiyorum.
İyi eminim.
Bazı yazım yanlışları olabilir bunlarda normal şeyler olduğu için takılacak birşey değildir iyi okumalar :)

30.Bölüm:"Sonrası zaten  bir ömüre bedel güzelim."

Yavaş yavaş gözlerimi açıyorum.
Hava aydınlanmışmı bilmiyorum çünkü perdeler siyah.
Poyraz yan bir şekilde yatmış bana sarılıyordu bende ona.
Yavaşça onu uyandırmadan telefonumu aldım.
Saat 11.30 olmuş.
Uykumu aldım umarım bu gün güzel geçer.
Poyraz bebeğimin saçlarıyla oynamaya başladım çok yumuşaktı.
Eğilip yanağını öptüm ve yavaş yavaş gözlerini açtı.
"Günaydın."
Öyle uykulu söylemiştiki ben bile tav olmuştum.
"Günaydın sevgilim."
"İyi uyudun uykucu."
Gülümsedi ve tekrar beni kollarının arasına aldı.
"Biraz daha uyusak benim çok uykum var senle uyumak beni mayıştıruuor."
Son dediğini anlamamıştım çünkü esniyordu.
"Uyu tamam ama ben ineyim kahvaltı hazırlayayım sende uyu olurmu yakışıklım."
Kafasını salladı ve gözlerini kapattı yanağını son kez öptüm.
Ve sabahlığımı üstüme alıp çıktım.
Mutfağa indiğimde çok heyecanlanmıştım.
Çünkü ilk defa bu evde uyumuştuk ve ilk defa kahvaltı hazırlıyorum burada.
Sahanda yumurta,patates kızartması,salçalı sosis yapıcaktım.
Yapmaya başladım umarım hiç birşey döküp kırmam.
Konu bensem biraz zor beeğ.
Kahvaltıyı bahçeye hazırladım ve bitti.
Gerçekten güzel gözüküyordu.
Çay da yapmıştım.
Ama ben çay sevmediğim için içecek içeceğim.
Yukarı çıktım Poyraz bebeğimi uyandıracaktım.
"Aşkım uyan artık kahvaltı hazır."
"Tamam."
Kahvaltımızı yapmıştık ve evden çıkmıştık.
Eğlence için evi hazırlıyorlardı bende kendimi hazırlıyordum.
Siyah üstü v korse şeklinde uzun kollu mini boy bir elbiseydi.

Elbise:

Umarım Poyraz bebeğimde beğenir.
"Çıkıyoruz Ecrin hadi."
"Geliyorum!"
Diye bağırdım.
Annemgilin evdeydik.
Serkan bey gelmişti şimdi bizi kendi evime götürüyordu.
Eğlence düzenlenmişti.
Ve ben Poyraz bebeğimi hala görmedim.
Yarım saat süren kısa yolculuktan sonra evimize gelmiştik.
Bahçenin anahtarıyla kapıyı açıp içeri girdim.
Peşimden annem ve Serkan bey geldi.
"Hoşgeldiniz efendim."
Centilmen çocuğum saygılı çocuğum benim.
Annemgille görüştü ve beni yukarı çağırdı.
Kapıyı açıp odamıza girdim.
"Efendim sevgilim birşey mi oldu."
Dememle gelip bana sarıldı.
"Özlemişim."
Kollarını belimden ayırmadan beni öptü ve bende karşılık verdim.
"Düğünümüz var yakında beyefendi."
Evet 3 gün sonra düğünümüz var.
"Sonrası zaten bir ömüre bedel güzelim."
Kafamı salladım ve aşşağıdan müzik sesi yükselmeye başladı.
"Çok güzel olmuşsun."
Zaten sabahtan beri beni inceliyordu.
Onun üstünde beyaz gömlek vardı ve yakasını açmıştı.
Altınada kumaş pantolon giymişti.
Bir tane de gümüş kolye vardı.
Kombin:

Çok yakışıklı olmuştu.
"Sende yakışıklılıkta elimize koz vermezsin zaten."
Güldü ve yanağımdan öpüp geri çekildi.
Sanırım aşşağı iniyorduk.
Elimi tutup kapıdan çıkardı ve ardından merdivenleri inip salona geçtik.
"Hoşgeldiniz!"
Diye bağırmamla herkes bana döndü.
Tuğsemle Mert hariç birbirlerine bakıyorlardı.
"Hey size diyorum aşıklar."
İkisi bir anda bana dönüp gözlerini öyle açtıki korksam göt atacam.
"Ne yalanmı söylüyor benim güzelim bas baya aşıksınız olm birbirnize itiraf edin artık."
Tuğsemin kırkırdamasıyla Mert de gülümsedi.
"Evet Tuğsem benimle çıkarmısın?"
Dediğinde mal gibi kaldık.
Hiç beklemiyorum Tuğsemde beklemiyor olacakki ağzı açıkta kaldı.
"Evet çıkarımm."
Demesiyle alkışladık.
Sonunda be azizim sonunda.
Bi Hakan evladım kalmıştı birde Sevde Merve Sude üçlüsü.
Bence Merve biriyle birlikte ama asla söylemiyor.
Ben çözerim 😉
"Şükürler olsun lan."
"Ne yani herkes senin gibi doğum gününü bekleyip evlenme teklifimi etsin."
"Dört senedir birlikteydik biz mal."
"Ha doğru.Sana artık bir sevgilim olduğu için bebeğim aşkım diyemeyeceğim Poyraz bebeğim."
"E dedin ya."
"Ağız alışkanlığı."
Ağlıyormuş gibi yaptı ve Tuğsemin yanına gidip bacağına yattı.
Tuğsem mutluysa bende mutluyum.
Onun canı sıkılırsa karşıdaki tarafın canını yakarım.
Neyim ben kıyıcı filan mı?
"Hadi herkes shot içmeye."
"Ben portakal suyu içsem bebeğim."
"Olur sevgilim."
Kocaman gülümsüyordum.
Ona böyle gülmek çok hoşuma gidiyor.
"Lan yavaş iç boğulucan."
Hakan hiç acımıyor herhalde evde kaldı diye.
"Ecrin sen niye portakal suyu içiyorsun?"
Merve'nin sorusuyla ona döndüm.
Merveler üç kişiler.
"O sulu portakal bikere."

€
Bölüm sonuuu.
Kitap bitiyor arkadaşlar.
O yüzden herşey hızlıca geçiyor detaya girmiyorum.
Doğum günümde bitirmiyiceğim sınav zamanı olduğu için telefonum alınıcak.
O yüzden çok kısa sürde bitiyor.

Umarım beğenmişsinizdir.

Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
🤍