Selam Nasilsiniz!!
Iyi Okumalar^^
____________________________________________________________________________
Lee Minho:
Han'ın elinden tuttum ve oda anahtarını aldım. Çıkalım anlamında kafamı salladım. Merdivenlerden yukarı çıktık. Bizim gibi grupların üyeleri vardı. Oda numaramız 24'tü. Anahtar girişine anahtarı soktum. İçeri girdik.
Oda gayet iyiydi, büyüktü. Han burda rahatlıkla kalabilirdi. Klostrofobisi vardı. Oda genişti rahat rahat nefes alabilirdi. Dolabı açtım, her sey vardı. Atlet, pantolon,don vs vs. Her şeyi koymuşlardı. Bunu sevmistim.
Han benim yanımda çok rahat davranıyordu. Bakmayın benim sakin olduğuma içimde bir his vardı. Gidip onu öpmek istiyordum ve hiç bir sey buna engel olamazdı. Yanına gittim, belinden tuttum ve kendime doğru çektim.
"Nasılsın" -M
"İyiyim seen" -H
"Halinden memnun gibisin" -M
"Senin iyiliğin için" -H
"Benim iyiliğim için mi?" -M
"Dosyanı kurcalarken buldum, akrofobi ve agorafobin varmış ve temas etmek seni rahatlatıyormuş" -H
"Az meraklı değilsin galiba" -M
"Severim" -H
Sarıldım
"Sarılmam seni rahatsız etmiyor değil mi?" -M
"Saçmalama biz artık sevgiliyiz rahatsız olmuyorum" -H
Sımsıkı sarıldım o an ona. İçime çok güzel bir mutluluk gelmişti. Kendimi bir anda güvende hissetmiştim. Boynuna öpücük kondurdum.
"Aç mısın" -H
"Çok değil sen" -M
"Ben açım, bir şeyler hazırlıyım" -H
"Sen uğraşma dışarda yiyelim" -M
"Benim elimden yemez misin" -H
"Yerim hayatım yerim de uğraşma diye dedim" -M
"Olsun kendim yapmak istiyorum"
"Sen bilirsin bebeğim" -H
Han Jisung:
Mutfağa geçtim. İlk kez sevgilim oluyordu. Noldu bana ah, ben homofobiktim. Şimdi gayim ve bir sevgilim var. Noldu sana Han Jisung. Dolabı açtım, yiyecek bir sürü şey vardı. Donmuş tavuk vardı. Onu kızaratacaktım.
Tavayı çıkardım ve ocağın üstüne koydum. Su sesi geldi. Minho banyoya girmişti. Ocağı açtım, ısınmasını bekledim. Tavukları koydum. Eskiden annem tavuk yaparken "Tavuğun başında bekle Hanji yanarsa tavuğun canı acır." derdi, bir an gözüm dolmuştu. Elimle göz yaşımı sildim.
Pişen tavukları tabağa koydum. Min içeri girdi. Ellerinin belimi doladığını hissetmiştim.
"Mis gibi koktu" -M
"hıhı" -H
"Neden konusmuyosun sen?" -M
Sesim titrer ve bir anda ağlarım diye konuşmuyordum
"Bana bak Hanji konus" -M
"Konuşuyorum" -H
Kahretsin sesim titremişti, tekrardan gözüm dolmuştu.
"İyi misin?" -M
"İyiyim.." -H
"Pek iyi durmuyorsun" -M
"İyiyim ya yok birşeyim" -H
"Pişti onlar yanacak" -M
Hızlıca ocağı kapadım.
"Gel biraz konuşalım" -M
"Gerek yok ya iyiyim ben" -H
"Değilsin Hanji gel anlat" -M
Kafamı salladım. Odaya doğru gittik.
Minho'nun yatağına oturdum. Karşıma geçti, yatak başlığına sırtını dayadı. Saçları ıslaktı ve cok seksi görünüyordu. Yanıma gel diye işaret yaptı. Yanına yattım. Kolunu omzuma koydu. Elimi tutuyordu.
"Anlat bakalım noldu?" -M
"Bir sey olmadı diyorum ya" -H
"Bir sey olmuş ki ağlıyorsun Hanji" -M
"Bi anda gözüm doldu o kadar" -H
"Durduk yere gözün dolamaz" -M
Minho psikolojiden anlardı. İstesemde yalan söyleyemezdim.
"Konuşacak mısın?" -M
"..." -H
"Hadi ama böyle yapamayız" -M
"..." -H
"Bak anksiyeten olabilir anlatamıyor olabilirsin, direk nedeneni söyle"-M
"Annem.." -H
"Annen?" -M
"Tavuğu kizartirken annemin bi lafi geldi aklıma da" -H
"Özlüyor musun?" -M
"Gitti o yok.." -H
Ve birden ağlamaya başladım, büyük bir utanç içerisindeydim. Ellerimle yüzümü kapatım.
Lee Minho:
Ağlamaya başlamıştı. Ellerini yüzünden çektim ve iki elinide tuttum.
"Bunda utanılacak bir şey yok rahat ol" -M
"Sakin ol ve nefes al" -M
Komidinin üzerinden peçete aldım. Göz yaşlarını sildim.
"Annenle baban bosandi galiba?" -M
"E-evet" -H
"Abin demişti bana da" -M
"Gel bir şeyler yiyelim sonra diğerlerinin yanına ineriz' -M
"Olur" -H
"Sen elini yüzünü yıka ben masayı hazırlarım" -M
"Hı-hı" -H
Mutfağa gittim.
Masayı hazırladım. Han için sandalye çektim. Oturdu, bende karşısına oturdum. Yemek yiyişi bile çok tatlıydı. Yemeği yedikten sonra dışarı çıktık. Bütün grup üyeleri ordaydi.
"Gel minho burdayiz" -Huncin
"Geldik" -Minho
"Nasıl gidiyor abilik" -Chan
"Kardeşin bumu chan?" -Seung
"Evet bu bebeğim" -Chan
"Çok tatlı bir suratın var Han" -Seung
"Teşekür ederim" -Han
"Otursana hayatım" -Minho
"He oturuyim" -Han
"Siz hayatım falan noluyo?" -Changbin
"Ay sussana bin herşeye karışıyorsun" -Jeong
"Ne var hayatım kıskandın mı?" -Bin
"Ne kiskanmasi ya sacmalama" Jeong
"Kıskandı abisii" -Lix
"Ya lix sende yapma ya" Jeong
"Tamam tamam hadi hahahahah" -Lix
"Gülüşünu yediğim" -Hyun
Han Jisung:
Changbin bana bakıyordu ve kendimi kötü hissediyordum. Birden anksiyetem başladı. Minho'ya lavaboya gideceğimi söyledim. Kafasını salladı.
Lavaboya gittim, basım çok pis dönüyordu. Sırtımı duvara yasladim. Mesaj geldi.
M.
M.
İyi misin?
Jisung
Evet iyiyim
M.
Pek öyle durmuyordun
Jisung
İyiyim
M.
Bekle geliyorum
görüldü
Sabah sabah olay çıkarmak istemiyordum. Minho içeri girdi. Elinde hirkam vardı. Üstüme örttü.
"Ben yalandan anlarım Han Jisung" -M
"Bir şeyim yok diyorum gayet iyiyim" -H
"İyi durmuyorsun" -M
Elleri belimdeydi.
"Ne oldu söyle" -M
"Anksiyete" -H
"Peki, sakin ol bir süre burda dururuz bir anda mı oldu?" -M
"Changbin aşırı fazla bana bakıyordu" -H
Lanet olsun panikten cümle kuramıyordum.
"O hep öyledir bilmiyor musun?" -M
"Rahatsız ediciydi" -H
Gözüm dolmuştu. Duygusal insandım normaldi.
"Sh sakin ol" -M
"Olamıyorum ya herkes beni dinliyor gibi" -H
"Kimse dinlemiyor sadece ikimiz varız" -M
"Ama-" -H
"Aması yok" -M
____________________________________________________________________________
evet bir bolumun daha sonuna geldik gencler kisa gibi geldi bana da neyse gorusuruuzzz
