Jisung iri taneli kumda ayak izlerini bırakırken o sırada Minho da onunla yürüyor ama sislerin içerisinden hiç çıkmadığı ve dolayısıyla kumsala hiç basmadığı için ayak izi bırakmıyormuş.
İki oğlan yan yana kumsalda dolaşmış. Jisung nasıl kendisi katı dünyadan ayrılamıyorsa yanındaki oğlanın da hafifçe dalgalanan sislerin karanlığını hiç terk edemediğini fark etmiş.
Çünkü sis ile kum asla birleşmez ancak birbirlerine dokunacakmış kadar yakınlaşabilirlermiş.
İkili tek kelime etmeden kumsalda dolaşmış. Jisung yerden sarmal şeklinde bir deniz kabuğu alıp elinde çevirdiğinde Minho da eğilip sislerin arasından bir şey almış. Kıvrımlı parlak bir şeride benziyormuş elindeki;belki bir sis yılanı, belki de hava, ışık ve yarı hatırlanan bir rüyadan oluşan bir bitkiymiş.
Merakı uyanan Jisung eğilip yere, ıslak kumların üstüne, bir çember çizince Minho da sislerin arasına ışıl ışıl parlayan bir çember çizmiş.
Ve yine ikisi birden kahkaha atmış.
Minho dönüp sis kıvrımları içinde sessizce ilerlerken görünmez bir su serpintisini hissetmek istercesine kollarını kaldırmış. Jisung da sınırın kendi tarafındaki sığ su birikintilerine bata çıka onu takip etmiş.
Jisung birde yumurtalarını bırakmak üzere arka bacakları ile kumu kazan bir deniz kaplumbağası görmüş. Durup eğilince Minho da durmuş ve kaplumbağanın parlayan gözlerine ve renkli kabuğuna doğru olağan en cok şekilde eğilmiş.
Sislerin oğlu kaplumbağayı bir süre boyunca hem hayranlık hem de hüzünle izlemiş. Jisung, Minho'nun sis perdesini aşıp kendi dünyasına gelmek istediğini anlamış çünkü Jisung'un isteği de aynıymış.
Gece boyunca iki oğlan kumsalların sınırlarını keşfetmiş. Ay ışığında yunuslar gibi sıçramış, sisteki dönen yıldızları kovalamış, yengeçlere eşlik etmiş ve ay ışığını tutmaya çalışmışlar.
Birisinin aklına ne zaman bir fikir gelse diğeri onu tek kelime etmeden anlıyormuş. Tek kelime etmesine bile gerek kalmadan...
Sonraki bölüme geçmeden önce bölüme minik bir yıldız vermeyi unutma dostum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısıldayan Sis, Minsung
FanficIrak bir denizin çok uzak kıyısında, üzerine yıldızların ışığı vuran dalgalarda her gece sis yükselirmiş. Karanlığa gömülen denizin üzerine yayılan sis perdesi ince, nazik, parmaklarını karaya kadar uzatırmış. Bu gece de daha önce pek çok gece olduğ...