Fısıltılar kesilmiş. Geriye kalan tek şey batmakta olan ayın altın rengi son ışıklarıymış. Birkaç saniye sonra onlar da yok olmuş. Jisung zifiri karanlıkta kumsalda bir başına kalmış.
Bağırıp çağırıp tepinmiş. Olduğu yerde debelenmiş, dizleri üzerine çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamış.
Jisung o akşamdan sonraki her akşam denizin kıyısındaki o taşa oturup Minho'yu beklemiş, şafağa kadar dalgaları izlemiş. Bir daha ne sis görmüş ne de bir fısıltı işitmiş. Yine de her gece kumsala gitmeye devam etmiş.
Ninesinin nereye gidip gitmediğini bilmesi ya da denizden gelen koca bir dalganın onu yutup derinlere sürüklemesi artık umurunda değilmiş.
Bir anlığına bulup da tekrar kaybettiği şeyi yeniden bulmakmış derdi.
"Minho, neredesin?" diye seslenip durmuş denize.
Bir gece gökyüzünde ufkun kenarına hafif hilal şekilli bir ay ilişmişken Jisung tek başına oturuyormuş. Hayatı boyunca yaşadığı kayıplara eklenen son şey de Minho imiş.
Yumruklarını sıkmış ve "Buna izin vermeyeceğim" demiş. Ama ne yapabiliiş ki? Tek yol zehirli dikenlere sahip balıklarla dolu denizi geçip sislerin ortasına atılmakmış.
Dudağını ısırmış. Sislerin tam ortasına...
Kayanın üstünde yavaşça ayağa kalmış ve kollarını denize doğru uzatmış. "Gel bana, lütfen! Beni Minho'ya götür!"
Her zaman olduğu gibi deniz yanıt vermemiş. Jisung kollarını indirmiş. Karamsarlığa kapılıp dönecek gibi olmuş. Sonra son bir defa bakmış okyanusa.
Uzaklardaki dalgalardan ay kadar soluk ve ince bir sis hüzmesi yükselmiş. Ardından bir tane daha ve bir tane daha derken sis şiddetli bir fırtınayı arkasına almışçasına gökyüzünde süratle hareket etmeye başlamış. Fakat görünürde fırtına falan yokmuş.
Birden suyun üstünde bir sis dalgası yükselmiş ve gittikçe büyüyerek kıyıya yani taşa ve Jisung'a doğru hızla gelmeye başlamış.
Tam ona vardığında ışıltılar saçan koca sis duvarı yukarı kaldırdığı başının üzerine doğru eğilmiş ve Jisung'u tamamen yutmuş...
Sonraki bölüme kaydırmadan önce minik bir yıldız ile bölüme oy vermeyi unutma sevgili dostum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısıldayan Sis, Minsung
FanfictionIrak bir denizin çok uzak kıyısında, üzerine yıldızların ışığı vuran dalgalarda her gece sis yükselirmiş. Karanlığa gömülen denizin üzerine yayılan sis perdesi ince, nazik, parmaklarını karaya kadar uzatırmış. Bu gece de daha önce pek çok gece olduğ...