🗝️7. Bölüm ~Nikah~

56 9 16
                                    

______________________________

 🍥Yazardan: hikayeyi yazarken bu halde oluyorum :D Bölüm başına 2000-2500 kelime yazıyorum eheh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍥Yazardan: hikayeyi yazarken bu halde oluyorum :D
Bölüm başına 2000-2500 kelime yazıyorum eheh... Siz de emeğime karşılık olarak vote ve yorumlarla beni desteklerseniz çok ama çok sevinirim.

🍦Bu arada hikayeyi yazarken herhangi bir yazım kuralına aykırı bir haraketim olursa lütfen bildirin ki düzeltebileyim. Türk olmadığım için Türkçeyi sonradan öğrendim ve yazım kurallarında bazı hatalarım olabilir, kusura bakmayın. Hikayede şok olduğunuz, heyecanlandığınız, anlamadığınız ya da beğenmediğiniz herhangi bir yer olursa da bunları yazmaktan çekinmeyin. Her yorumunuz benim için çok değerli.
(Fazla konuşup sizi bıktırmamışımdır umarım, iyi okumalar.💙🦋)




                           ***

Uyandım. Ah, bu da ne?
Her yerim tutulmuştu. Kramplarım geçmişti
fakat yorgun hissediyordum. Hafifçe bedenimi esnettim. Kısa bir inlemeden sonra ise kalkıp yatakta doğruldum.

Derin bir nefes aldım. Lanet olsun. Tüm yastık ve yorgana Arasın pahalı parfümü sinmişti.
Aldığım her nefeste parfümünü çekiyordum ciğerlerime. Uff şu hiss adamı deli eder. Kokusu hoş olmakla beraber oldukça ferahtı. Acaba odasındaki her şey mi böyle kokuyordu?
Dur ne? Aman tanrım, neler düşünüyordum ben böyle? Bana ne  elin herifinin kokusundan!
Bana ne o ukaladan! Off Lavinia off!

Yavaş hareketlerle yataktan kalktım. Elbisem bir hayli yukarı çıkmıştı. İki elimin yardımıyla hafifçe aşağı uzattım. Gözlerim ince uzun bacaklarıma sataştı. Ayakta durabiliyordum.

Son günüm olduğu için ağrılarım da azalmıştı. Sonunda iki günlük işkence bitecekti. Tanrım, kadın olmak neden bu kadar zor? Yani benim için...

Acaba erkek mi olsaydım? Hafifçe kıkırdadım. Sahi, belki de erkek olsaydım yıllarca Saygının şiddetine ve işkencelerine katlanmazdım. Belki de erkek olsaydım kimseye boyun eğmez ve kendi hayatımı kurardım. Ah şu feminizm, nerelerdesin be.

Neyse, düşüncelerimi bir kenara bırakmam lazım. Kızlar nerede? Dün gece üçümüz beraber uyumuştuk, fakat şu an yoklar.
Belki de erken kalkıp gitmişlerdir.
En iyisi ben de hazırlanıp çıkayım.

Banyo olduğunu düşündüğüm kapının yanına gittim. Neden içeriden su sesi geliyordu?
Musluğu mu açık bırakmışlardı acaba? Ya da içeride birileri mi vardı? En iyisi seslenmek, eğer içeride birileri varsa kapıyı açıp
dalmak yanlış olur.

Elimi yumruk yapıp kapıya bir kaç kez tıklattım. "Hey, içeride kimse var mı?" Bir kaç saniye bekledim. Su sesi gelmesine rağmen kimse bir cevap vermemişti. Herhalde musluğu açık bırakmıştılar. Yavaşça yaklaşıp kapı kolunu çektim.

Bir bu eksikti!
"A-Aras.." gözlerim irileşmişti. Resmen karşımda dünkü gibi yarı çıplak halde durmuş, dişlerini fırçalıyordu. Burada olduğuna göre ben uyurken odaya girmişti.

Tatlı KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin