multimediada efe var.
iyi okumalar...
kapıyı kapattığı gibi gitti. bir cevap bile vermemi beklemedi.lafa bak efe gibilerden farkım yokmuş.asıl senin ondan farkın yok.onun gibi bi pisliğin sevgilisinden ne hayır gelir.ama bak gör.maffedicem hepinizi.aslında iyi kıza benziyorsun.ama üzgünüm onu maffetmek için seni de kullanmak zorundayım.zaten bi yıla kalmaz unutursun bütün bunları.güzel kızsın.peşinde dolaşan çok olur.ne diyorum ben banane ne olursa olsun maffedicem efe'yi.yanındakilere de zarar vermek pahasına da olsa maffedicem. bu kızda böyle bir şerefsize kendini kaptırmadan düşünecekti.evet efe bey ilişkin puf oldu.tahmin etmiştim sevgilisinin oraya damlayacağını.uzun zamandır gözlemliyorum bunları.belli kız çok düşüyor bu hıyarın üstüne.hep beraberler.bugünde gelmese şaşırırdım.zamanlama süper oldu.tam zamanında yolladım bizim kızı.ee şerefsizlik bunun kanında var.ben demedim ya aldat diye. kızı yolladım oda seve seve kabul etti.tabi böyle olacağını hesaba katmadı mal. zamanında sana attığım dayaklar bile öfkemi dindirmedi.bu kadar kolay bende kurtulacağını sanıp devam ettin hayatına.zamanında sen benim kadınmı aldın elimden.şimdi sıra bende. seni senin yaptığınla maffedeceğim.belki benim gibi sen bu kızı sevmessin.önüne gelen ilk kıza dayanmadığına göre.ama benim elime geçince bu kız değer kazanacak.ben yaptırmasam yine aldatırdı zaten.bi yönden bu kıza yardım ediyorum.intikamımızı birlikte alacağız zeynep.ben yaptıklarının, sende seni sevmediği halde kullanmasının.o adi köpek kimseyi sevemez.zamanında yakın arkadaşlarımdan biriydi.bu şerefsizliği yapana kadar.yaşça benden küçük. arkadaş çevresinde tanışmıştık.abi abi diye yanaştı.arkamdan bıçakladı beni.ama yanlış kişiye bulaştın.benim kadınıma göz dikmek neymiş anlayacaksın.zeynep'in gittiği tarafa baktım.köşeyi çoktan dönmüştü.bugünlük bu kadar yeter.daha fazla gitmeyeyim kızın üstüne.ne diyorum ya ben bak yusuf bu planları bozacak bişeye kalkışıyım deme oğlum.kimseye acıma yok. bu hayatında sana kimse acımadı.bu kıza iyilik ediyosun zaten birgun anlayacaktır.telefonun sesiyle irkildim.arayan berke.tek dostum.korkmadan yaklaştığım tek insan.
"efendim berke."
"nerdesin kardeşim."
"dedigim gibi başladım kardeşim kızla görüşmemiz de olumlu sayılır en azından iki gün sonra."
"anladım kardeşte.pek iyi yapmıyorsun be yazık lan kıza."
"ben onu o pislikten kurtararak yardım bile ediyorum nasihat vermede nerdesin işim bitti bugünlük."
"herzamanki mekan."berke'nin kafesi
"15 dakikaya oradayım."
....zeynep'in ağzından
kendimden geçmiş bi halde ağlayarak yürüyordum.ne aptalım ya ben.hiç tanımadığım bi adamın bana gerçekten üzülüp yardım etmek istediğine nasıl inanırım.bunların hepsi gevşek işte.amacı belli beni savunmasız gördü kullanacak.terbiyesiz herif.neyse ne ucuz kurtuldum yine.unut bu olayı zeynep.bunu unut ki aldatıldığına yer açılsın.kinini öfkeni yitirme.off istesemde unutamamki zaten.bari görmeseydim.duysaydım ama yok görmem iyi oldu.duysaydım inanamazdımki efe'ye bunu yakıştıramazdım.kim sevdigine böyle biseyi yakıştırabilir ki.hıçkırıklarımı tutmakta zorlanıyordum.bizim mahallenin önüne geldim.şimdi biri görürse dedikodunun dibine vururlar dayan zeynep ağlama.eve varmadan denizlerin orda durdum.benim en iyi arkadaşım deniz.inşallah evdedir.en iyisi onun yanına gitmek diye düşündüm.annem beni böyle görürse fenalık geçirir. kapının önüne gidip.ısrarlı bi şekilde çalmaya başladım.deniz açtı çok şükür.
zeynep dedi yüzüme baktı.göz bebekleri kocaman oldu.yüzü korku şaşkınlık karışımı bi hal aldı.
"noldu Zeynep?"
gözlerim yeniden doldu.
"evde biri varmı?"diye sordum.
"yok alışverişe çıktılar gir."dedi geçmem için çekildi kapıdan.
içeri salona geçtim.çantamı koltuğa fırlattım.deniz geldi arkamdan.boynuna sarıldığım gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.onun en sevdiğim yanı da buydu.ben sakinleşene kadar hiçbir soru sormaz rahatlayana kadar ağlamama izin verirdi.sıkı sıkı sarıldı bana.konuşmadan yanındayım rahatla yanlız bırakmam seni diyordu sanki.bi süre öyle durdum sanki gözümden yaş değil içimden parçalar geliyor kan akıyor sanki yarabbi bu nasıl bi duygudur.parçalıyorlar her yerimi.gurur duy eserinle efe. mutlumusun beni kullandığın için.şu gözyaşımın verdiği acıyı nasıl ödeyeceksin.vücudumdaki bu sancı dinse bile iz bırakmadan terkedermi hiç.nasıl kıydın efe.benim ilmek ilmek büyüttüğüm herşeyde zedelenmesin diye kendimi parçaladığım bu ilişkiyi bi anda kirletecek kadar adi bi herifmisin sen? yapma zeynep güçlü ol hadi.şuan senin haline gülenleri dahada sevindirme.bizim ilişkimizi kıskanan kız çoktu okulda.şu halimi görseler zil takıp oynarlar. güçlü olmaya çalış.yeterince yapıştım kızın omzuna.geri çekildim ve gözlerinin içine baktım.oda çok üzüldü halime ama anlayamadı.
"efe beni aldattı."idrak etmeye çalışır gibi baktı yüzüme
"eminmisin ya birimi dedi?"
"kendi gözlerimle gördüm gitar kursu verdiği yere gittim.orda gördüm işte."
aşırı derecede şaşırmıştı biz tabi ikimiz bu zamana kadar ne olsa efe'yi iyi bildik.birazda denizin sayesinde tanışmıştım onunla.bi nevi o yapmıştı aramızı.nerden bilsin kız yakışıklı okuyo kötü alışkanlığı yok derken pezevenkliği varmış bilemedik. hiç kötülemezdik.sanki babamızın oğlu al işte yaptı yapacağını.
"zeynep arkadaşı yada kurs için gelen bi kiz olmasın hani yanlış anlamadın demi?"off deniz sende benden safsın.
"gitar çalmayı öperek mi öğretecek.gözümle gördüm diyorum.tam bi uygunsuz vaziyetti.kurs filan bahaneymiş."
pislikler cehennemde yanın inşallah.
"zeynep gel oturalım şöyle.bi sakinleş.bende çok şaşırdım.kim bilir sen ne hissedersin.bi sakin ol düşünme."geçtik koltuklara oturduk.
"bi kahve yapayım sana iyi gelir tamam.sende biraz uzan."dedi başımı sallamakla yetindim.zaten konuştukça ağlıyorum.deniz mutfağa gitti.bende dediği gibi biraz uzandım.kafayı tutmakta zorluk çekiyorum başım nasıl ağrıyor.gözlerimi kapadım.düşmemeye çalışıyordum ama elimde değildi.gördüklerimi aklımdan çıkarmak çok zordu.çantama uzanıp telefonumu aldım.beş arama annemdendi efe yirmi yedi kere aramış on sekiz tane de mesaj atmıştı.telefonumu tamamen kapatıp çantama geri koydum.onunla hesap sormak için bile muhattap olmayacaktım. deniz iki fincanla geri geldi.doğrulup fincanı elinden aldım.bağdaş kurup koltuğa iyice yerleştim.kahveden bi yudum aldım.deniz de yanıma oturdu.bana baktı
"zeynebim ne desem boş biliyorum.şuan canın acısını da dindiremem.ama inan bende çok şaşkınım.nasıl yapar böyle birşeyi.anlam veremiyorum."
"yaptı işte deniz.iyi biri sandık ama şerefsizin tekiymiş işte.benim ona olan sevgimi sadakatimi hiç görememiş hayvan.beni hiç düşünmeden nasıl.."cümlemi bitirmeye kalmadı yine ağlamaya başladım.ah be gözyaşım dursana artık.
"zeynep bak kendinde diyosun şerefsizmiş işte senin o güzel gözyaşlarına değmez ne olur harab etme kendini."bunun farkındayım ama kalbim öyle sızlıyor ki duramıyorum.ben cevap veremeden kapı çaldı.deniz kapıyı açmak için gitti.her kimse beni böyle görmesin diye denizin odasına geçmeye karar verdim. kalktım ayağa kafamı kaldırdığımda kapıyı çalan kişi çoktan içeri girmiş karşımdaydı.sendeledim.efe gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-UMUT IŞIĞIM-
Romancesevgilisi tarafından aldatılan bir kız ne kadar umut dolu, yaşadıklarının intikamını almaya hazır bir erkek ne kadar acımasız olabilirdi? kimileri acı çekerken kimileri de bundan mutluluk duyardı. herkesin aynı anda mutlu olması imkansızdı. yaşanan...