"kenji?"
tecchou uykulu gözlerini ovuşturup mutfak tezgahının yanında, kendi önüne çektiği kaseye bir şeyler dolduran kenji'ye baktı. sarışın çocuk yanına aldığı malzemeleri birer birer kaseye döküyor, elindeki tahta kaşıkla hızlıca karıştırıyordu. sessiz mutfağı dolduran sese doğru döndü, gülümsedi.
"günaydın, tecchou-san! iyi uyudunuz mu?"
şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı tecchou. en son kenji ile beraber şafak vaktini beklemiyorlar mıydı? nasıl kendi evine gelebilmişti?
"sen nasıl—"
"uyuyakalınca sizi taşıdım." kenji kasedeki karışımı masaya bıraktığı uzun tepsiye döktü ve yüzeyini düz hale getirmek için çekmeceden tahta kaşık çıkardı. tecchou'nun evine sık sık geldiği için kendi evi gibi benimsemişti artık.
tecchou bazen kenji'nin ne kadar güçlü olduğunu unutuyordu. kendini kötü hissetmesine rağmen kenji her seferinde hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, tüm sorunları elinin tersiyle geri itiyordu.
"dünden beri düzgün yemek yemediniz. ben de en sevdiğim yemeği yapabileceğini düşündüm." siyah tepsiyi bir çırpıda fırına attı ve unlu ellerini birbirine sürerek temizlemeye çalıştı. "geldiğim yerde herkes sever bu yemeği. sizin de beğeneceğinizi düşündüm!"
tüm ağırlığını duvara verip kapıya yaslandı tecchou. derin bir iç çekti ve minnettar gözlerle sarışın çocuğu izledi. "ben uyurken bir şey oldu mu?"
kenji başını iki yana sallayınca tecchou'nun gözü seğirdi. "maalesef hayır. siz uyurken biraz daha bekledim fakat hiçbir şey göremedim, üzgünüm."
"tamam, sorun değil. teşekkür ederim." tecchou anladığını belirtmek için yavaşça salladı kafasını. dudaklarını birbirine bastırırken iç çekti ve kendini gülümsemeye zorladı. "yaptığın yemeği gerçekten merak ettim."
kenji hızlıca başını kaldırıp gözle görülür bir neşe ile tecchou'ya baktı. gülümserken yanakları şişti, gözleri kısıldı. "bunu yanımıza alalım. böylece siz, ben ve jouno-san, hep birlikte yiyebiliriz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
atlantis tapes 𔗫 suegiku
Fanficcanını acıttığını biliyorum, bazen nefes almak zordur.