5

350 23 16
                                    

Medya: karan

İyi okumalar çiçeklerimm

-

Sabah kurduğum alarm ile gözlerimi açtım.
Okul formamı ve pantolonunu giydikten sonra diğer işlerimi halledip odamın kapısını kilitleyip mutfağa gittim. Dünkü bulaşıkları da yıkadıktan sonra salonda uyuyan karana baktım. Huzurlu uyuyordu benim aksime. Hızla gidip dolaptan pansuman ve diğer ağrı kesici gibi ilaçları alıp önündeki komidine koydum.Komidinin ordan not defterimi ve kalemimi çıkarttıktan sonra yazmaya başladım.

"Dolapta kahvaltılık ve dün yaptığım çorba var ısıtıp içebilirsin. Ve yaralarına pansuman yapmayı unutma. Eğer ki ağrın varsa ağrı kesici koydum iyi gelir. Ve uslu dur lütfen evi sana bırakıp gidiyorum. Görüşürüz! :)"

Neden gülücük çizdiğim hakkında fikrim yoktu. Yüzümde olan gereksiz gülümseme ile çantamı alıp evden çıktım ve okula adımladım.

Sıraya girdiğimde yine gözler üstümdeydi. Hayır anlayamıyorum. Konuşmadığım için burda resmen insan muamelesi bile görmüyordum. Bu resmen saçmalıktı. Hiç kimse gerçekten anlamadı mı acı çektiğimi?
Hiç kimse farketmedi mi canımın yandığını?

Farketmediler çünkü duymadılar

Sessizliğimin ardındaki çığlıkları duymamışlardı.

Onlara acıyla bakan gözlerime kör olmuşlardı.

Herkes bana kör ve sağır olmuştu resmen onları kaybettikten sonra.

Düşünmemeliydim.

Düşünürsen üzülürsün ayla, onları hatırlarsın...

Derin bir nefes alıp üstümdeki gözleri görmezden gelmeye çalıştım. Ve sıranın bize gelmesi ile sınıfıma girdim.

En arka sıraya, yani sırama geçip çantamdan defter kalemimi çıkardım. Anlaşılan okul uzun sürecekti.

-

Dördüncü derse gelmiştik ve ders müzikti.Konuşamadığım için müzik dersinden muaftım ama müzik dersini çok seviyordum, şarkı söyleyip müzik dinlemeye bayılırdım ama artık müzik dinlemekten başka çarem kalmamıştı.

Sessizce hocanın anlattıklarını dinlerken elimdeki kalem ile sessizce masada ritim tutuyordum.

"Evet çocuklar size verdiğim şarkıları söyleyeceksiniz"

Herkes onaylayan mırıltılar çıkardığında elimdeki kalem ile daha da hızlı ritim tutmaya başladım. Sınıftakilerin gözleri arada bana gidiyordu ve aşırı rahatsız oluyordum.

"Hocam aylaya niye şarkı vermiyorsunuz?!"

Aslının sesini duymamla sinirlerim gerilmeye başlamıştı. Kendisi"okulun popüler kızı " denen tiplerdendi ve resmen zorbanın tekiydi.

Elimdeki kalem ile daha hızlı ritim tuttum.  Dinleme ayla. Dinlersen üzülürsün. Cevap veremediği için sadece dinlemek zorunda kaldığın için üzülürsün..

"Aslı bu konu hakkında konuşmamanızı bütün sınıfa söylemiştim"

"Neden? Dilsiz mi sanki?"
Gözlerimin içine bakarak acımasız kelimelerini devam ettiriyordu. Canım acıyordu niye kimse anlamıyor,sessizliğime ses olmuyordu?

Elimdeki kalem artık elimi acıtıyordu.

"Ayla bir şey söylesene"

Sınıftakilerin gülüşleri kulaklarımda yankılanıyordu. Nefret ediyordum. Okuldan, herkesten nefret ediyordum. Onları kaybettikten sonra artık herkesten nefret ediyordum.

Önümdeki sayfayı bir hışımla yırtıp titreyen ellerimi kaleme aldım.

Elimdeki kağıtla beraber aslının yanına gittiğimde tüm sınıf beni izliyordu.

"Eğleniyormusun?"

Aslı kağıda bakarken ilk başda afallasada sonra iğrenç sesi ile kahkaha attı.

"Eğleniyormuyum? Hem de nasıl bir bilsen!"

Aslı sınıfta kahkahalar atarken öğretmenin sesi kahkahasını kesti.

"Yeter Aslı! Bu saçmalıklarına son ver.Herkes yerlerine geçsin ders devam ediyor"

Öğretmene döndüğümde ne anlatmak istediğimi anlayıp kafasını onaylar biçimde salladı.

Hızlıca tuvalete giderken göz yaşlarımı tutamıyordum. Hızla tuvalete gidip kapıyı kilitledikten sonra dizlerim kendini tutmadı ve yere düştüm.

Canım çıkar gibi ağlıyordum. Göz yaşlarım ne kadar çok akıyorsa ,canımda o kadar çok yanıyordu. Keşke karan yanımda olsaydı. En azından onun yanındayken üzgün hissetmiyordum, bir yabancı olsa bile.

Daha iyi olduğumda göz yaşlarımı silip kapıyı açtım. Bir kaç kız bana bakıyordu ama umursamadım.

Elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktım ve sınıfın önüne geldim. Kapıyı çalıp sessizce yerime geçtiğimde herkes bana bakıyordu.

Eşyalarımı toplayıp çantamı yastık şekline getirdim ve üstümdeki gözleri umursamadan gözlerimi kapattım.

-

"Hey uyansana dilsiz!"

" Sana diyorum!",

"Acaba kulaklarıda mı duymuyor bu pisliğin?"

Başımdaki bağırtılar artarken gözlerimi açtım. Her yerim ağrıyordu.

Ben yeni kendime gelirken saçımın birden güçlü bir şekilde çekilmesi ile afalladım. Acıdan gözlerim dolarken aslıya baktım. Acımasızca elindeki saçımı daha da sert çekiyordu.

"Beni sınıfta rezil ettin!"

Bir şey diyemedim. Haketmişti.

"Pisliğin teki bir dilsizsin sen! Ailen nerde ayla? Niye yanında değiller? Söylesene!"

Gözyaşlarım artık akmaya başlamıştı bile. Konuşmaya çalışıyordum ama bir türlü sesim çıkmıyordu.

Saçımdan sürükleyip sınıfın ortasında yere iteklediğinde ayağımın üstüne düşmüştüm. O kada çok acıyordu ki ayağım yerde iki büklüm hale gelmiştim.

"Ay noldu canım bir şey mi oldu? Ney duyamadım? Demekki bir şey olmamış"

Aslı ve sınıftakiler halime sırıtırken bazıları acıyarak bakıyordu.

Keşke sadece bakmak yerine yardım etselerdi.

"Ama daha bitmedi merak etme, canın daha da çok yanacak dilsiz"

Birden göğüs kafesime gelen darbe ile nefes almamıştım. Sırayı üstüme atmıştı.
Artık canım o kadar çok acıyordu ki gözlerim bulanıklaşmaya başlamıştı. Birine ihtiyacım vardı yardım edecek birine..

"Ayla!"

En son gözlerim kapanırken güçlü bir şekilde adımın duyulmasını işitmiştim.

-

Selamlar çiçeklerimmmm

Bölüm nasıldı???

Sizce gelen kişi kim??

Aslı hakkında düşünceleriniz??

Ayla hakkında düşünceleriniz??

Yazım hataları için affınıza sığınırım ❤️

Okurken oy ve yorum atmayı unutmayın sizi çok seviyorum ❤️

-DİLHUN-(ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin