22.bokum

47 4 0
                                    

Jungkook

Taehyung'un bağırmasıyla olduğum yerde sıçradım.
Taehyung'u kötü karının elinden kurtarmak için hızla elimde silah olarak bulunan ayakkabıyla hemen çadırdan çıkmaya çalıştım.
Her ne kadar korksam da Taehyung'un canı daha değerliydi. Bu yüzden onu kurtarmakta kararlıydım.
Çadırdan çıktığım an gördüğüm şeyle ne yapacağımı şaşırdım.

Taehyung'un yüzüne yapışmış yarasa...
Taehyung elini yüzüne atamıyor alın şunu diye bağırıyordu.
Diğer çadırlardaki neredeyse herkes de dışarı çıkmaya başladı.
Her ne kadar yarasadan bende korksam da Taehyung'un çektiği çileyi sona erdirmek için titreyen ellerimle Taehyung'a yaklaşıp ayakkabının ucuyla yarasayı ittirdim.
Hayvan birden kendine gelip uçmaya başladı. Taehyung bedeninden tüm gücü çekilmiş gibi ellerini omzuma koyup destek alarak ayakta kalıyordu.
Bende belinden tutarak düşmesine engel oluyordum.
Başta hocalar olmak üzere herkes aval aval bakmaya devam ederken bir şey söyleme gereği hissedip boğazımı temizledim.
Aslında her şeyi gördükleri için ne diyeceğimi de bilememiştim.
"Bir şey yok gidebilirsiniz."
Herkes ağzı açık biçimde bize bakarken Taehyung ile çadıra girdik.
Jimin ise hala tabiri caizse öküz gibi uyuyordu.

Çantamdan su şişemi çıkarıp Taehyung'a uzattım.

Dün suyumu elbette bitirmiştim kendi suyuma da gerek yoktu aslında bir sürü damacana su otobuse yüklemişlerdi onları da büyük bir termosa koymuşlardı pet bardaklarla içebiliyorduk ama gece susarsam diye dışarı çıkmamak için doldurmuştum.

Taehyung hala donmuş şekilde boşluğa bakıyordu.
Omzuna yavaşça dokunduğumda korkup hemen başını çevirdi.
Elimdeki suyu aldı ve dibi görene kadar bırakmadı.

"Taehyung iyi misin?"
Elimi omzundan çekmemiş,onu biraz da olsun rahatlatmak için sıvazlıyordum.
Burukça gülümsedi.

"Evet evet çok teşekkür ederim beni yarasadan kurtardığın için.
Aslında normal olarak bir yarasa yanımdan geçse korkmazdım ama hem uyku sersemi çıkan sesle korkarak çadırdan çıkmış hem de aniden yüzüme yapışmıştı neye uğradığımı şaşırdım.
Tekrar teşekkür ediyorum."

" Hiç önemli değil gerçekten yapmam gerekeni yaptım.
Sen iyi ol yeter."
Ve onun yaptığı gibi asker selamı yaptım.
Gülümsemesi genişledi.

"Korkan kişi sendin nasıl rolleri değiştik?"

"Ben hiç korkmadım ki sadece o yaratık karının gerçek olma ihtimalini düşündüm.
Ama sen korktun."
Bilmiş şekilde sırıttım.
Kaşlarını kaldırıp yarım ağız gülünce bu gerici konuşmayı daha fazla uzatmak istemedim. Çünkü cidden korkmuştum. Bunu ikimiz de biliyorduk.

"Haydi uyuyalım."
Dediğimle kafasınla onayladı. Ve yavaşça uyku tulumuna süründü.
Bende hemen ardından onun yanına girdim ama üstümü kapatmadım.
Suan hiç soğuk gelmiyordu.
Biraz öncesine göre aramızdaki mesafe daha fazlaydı şuan ona temas etmiyordum ama hala çok yakındık.
Ona baktığımda onun çoktan bana baktığını fark ettim.
Gülümsedi.
Ve utanıp heyecanlandığım için arkamı döndüm.
"İyi geceler Tae."

"İyi geceler Kook"
Kafamı yastığa sürtüp sırıttım.
Yavaş yavaş mayışmaya başladım.
Ve huzurlu bir uykuya daldım.

...

"Şşş sessiz olun uyanacaklar."

"Sen gel de gay değilim sonra ağız ağıza uyu. Bütünleş. He babam He."

"Hoseok sence biz uyurken bu kadar yapışık mıydık?"

"Biz senle sarılarak uyumuştuk da bunlar bütünleşmiş çok ayrı bir şey olmuş."

Lurk  |taekook|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin