36.bokum

38 2 0
                                    

  "Jungkook bağırma sakin ol!
Jungkook iyi misin?"

Jungkook yeni yeni gözünü araladığında karşında ona bakan bir çift göz ile karşılaşınca neye uğradığını şaşırmıştı.
Hemen bağırıp kaçmaya çalışmıştı ama geceden kalma olduğu için aniden kendini gösteren baş ağrısı buna izin vermemişti.
Hemen yatağın yanına düşmüştü.

Taehyung onun yanına eğildiğinde onunla birlikte uyuyan kişinin Taehyung olduğunu anlamış ve içindeki  korkunun yerini heyecana bırakmıştı.
Hep birlikte oturma odasında uyumaya karar vermişlerdi ama Taehyungla neden burada uyumuşlardı?
Jungkook sonunda buranın kendi odası olduğunun farkına varmıştı.

Hâlâ Taehyung'un ne dediğine odaklanmamıştı.
Onu duymuyordu.
Dikkatle etrafı inceliyor ve nasıl buraya geldiklerini düşünüyordu.
"Jungkook iyi misin ?!"
Biraz sesini yükseldiğinde Jungkook sonunda Taehyung'a dönmüştü.

    
      Taehyung Jungkook'un aniden sesi kesilince korkmuştu.
Düşmeden önce bağırıyordu ama şimdi susmuştu.
Gözlerini de büyütmüş etrafa bakıyordu.
Beyin kanaması mı geçirdi ihtimali Taehyung'un zihnini ele geçirmişti ve Taehyung şuan acayip korkuyordu.
Keşke uyanmadan önce yanından kalsaydım korkmazdı o zaman düşmezdi diye içinden geçirmeden edemedi.

Jungkook odadan gözlerimi çekip sonunda Taehyung'a baktı.
Onun korkmuş gözlerini görünce onu ne durumda bıraktığını anladı.
Jungkook düşmüş ve Taehyung korkmuştu ve tepki vermiyordu. Jungkook da onu sakinleştirecek bir şey söylemek yerine konuşmuyordu.

"Günaydın Taehyung."
Jungkook ayağa kalkmak için hareketlendiğinde tekrar düştü ama bu sefer Taehyung'un kucağına.

"Taehyung iyiyim bakma öyle."

Taehyung cevap vermeden Jungkook'u kaldırıp yavaşça yatağının üzerine oturttu.

"Biraz dikkatli olsan ne olur yani?"
"Ya da pardon sorumu değiştiriyorum bağırıp kaçmak yerine önce ayıksan,etrafına baksan ne olur yani?"
"Bu arada günaydın."

Taehyung üst üste konuştuğunda Jungkook onun tatlılığına konuştuktan sonra nefessiz kalıp derin nefes almasına gülümsemişti.
Soruları cevaplamak aklından bile geçmemişti.
Taehyung'a doluca gülümsemişti bu yetmez miydi?

"Öncelikle mutfağı izinsiz karıştırdığım özür dilerim.
Başın ağrır ağrı kesici içersin diye onu getirdim.
Aç karna içme zararlı olur diye de ufak bir sandviç yaptım."

"Kahve de yapacaktım da ilaçla fazla içmeyi önermiyorlar."
"Başka bir isteğin var mı?"

Taehyung yine üst üste konuştuğunda Jungkook ona kocaman sarıldı.
Birlikte yatağa devrildiler.

"Teşekkür ederim."
Dudakları Taehyung'un tshirtünün üzerinde olduğu için sesi kısık çıkmıştı.
Taehyung onun ağladığını bile düşünmüştü. Ama sonra yeni uyandığı, dün sarhoşken bağırdığı ve de yüzü şuan göğsüne gömülü olduğu gerçeği geldi. Eh sesinin yüksek gelmemesi doğaldı.

O da kollarını Jungkook'a doladı.
Yüzünü Jungkook'un boynuna gömüp  salladığında Jungkook  kıkırdadı.
Çenesine ve boynuna bir kaç öpücük kondurduğunda Jungkook kıkırdamaya devam etti.

"Taehyung gıdıklanıyorum dur!"

Jungkook her ne kadar dur dese de hoşuna gidiyordu.

"Akşam verdiğin sözü hatırlıyor musun?"

Jungkook her ne kadar hafızasını yoklama da dünle ilgili aklında kalan fazla bir şey yoktu. En son karoke yapıyorlardı.
Yok ondan sonra hatırladığı kesinlikle bir şey yoktu.

Lurk  |taekook|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin