Burak ile telefona konuşmamızın üzerinden iki hafta geçti. Hâlâ kendimi bir rüyanın içinde gibi hissediyorum. İş bulmak için uğraşırken şu yaşadıklarıma inanamıyorum. Annem, iş bulup çalışmam konusunda yanımda olmadığı için bunları yaşadığımı düşünüyorum.
Burak ile yüz yüze görüşme zamanı gelince, bugünün bizim için nasıl geçeceğini düşünüp duruyorum. Bu görüşmeyi istemesem de söz verdiğimi düşünüp gitmeye karar verdim. Annem benim ondan haber beklediğimi söylediği için benim hakkımda ne düşündüğünü merak ediyorum.
Neden onun düşünceleri merak ettiğimi bilmediğim için kısa süreli şaşkınlık yaşadım. Ardından annemin yanıma geldiğini görünce derin bir nefes alıp ne söyleyeceğini dinlemeye başladım. Yanıma geldiğine göre bir şey söyleyecektir diye düşündüm.
"Bugün Burak ile buluşacaksın değil mi?" Bunları söylerken bile sesince heyecan vardı. Onun neden bu kadar heyecanlı olduğunu anlamıyorum. Belki de farklı kişilik olduğumuz için normal olduğunu düşündüm.
"Evet." Kısa bir cevabın yeterli olduğunu düşünüyorum. Bu konu hakkında fazla konuşmak istemediğim için konuyu kapatmaya çalıştım. Annem bunu anlamış olacak ki odan çıkıp gitti.
İstediğim gibi iş bulamadığım için kendimi kötü hissediyorum. Aslında annemin bir akrabası yardım edebilir ama annem ondan yardım almak istemiyor. Annemin dediğine göre kimseye yardım etmeyen bir insanmış. Onun bencil, kendinden başkasını düşünmeyen bir insan olduğunu söyledi.
Eskiden annen ile yaptığımız konuşma aklıma geldi. Kendi anne ve babasına yardımı dokunmayan bir insanın bize mi yardım edecek dedi. Onları tanımadığım için bu konuda bir şey söylemedim.
Annem de iş bulamadığım için üzülüyor olabilir. Sadece duygularını belli etmiyor. Ya da bu konunun beni ne kadar üzdüğünü bildiği için sessiz kalıyor olabilir. Bazen neden bu kadar sessiz kalıyor diye düşünüp duruyorum.
"İş bulamadığın için üzüldüğünü biliyorum. Bir gün sende istediğin gibi bir iş bulacaksın, yeter ki buna inan olur mu? O zaman her şeyin daha iyi olacağını düşünüyorum."
Annemin böyle düşündüğü bilmediğim için benim için büyük bir şaşkınlık oldu. Benim bu çalışmamı istemediği için evlendirmek istediğini sanıyordum. Onun bu sözlerinden sonra kendimi daha iyi hissettim.
"Anne senin böyle düşündüğünü bilmiyordum. Ben iş bulamadığım zaman hiçbir şey olmamış gibi davranıyordun ya benim çalışmamı istemediğini düşünmüştüm."
Annem benim bu sözlerimden yüzüme gülerek baktığı anda aynı şekilde ona baktım. Annemin yanımda olduğunu fark edince kendini mutlu hissettim. Bu zamana annemin yanımda olmadığı düşündüğüm için kendime kızdım.
"Senin üzüldüğün konuyu açmak istemedim. Onun için böyle yapıyorum. Yine de kendini üzmeni istemiyorum. Üzülünce elimize bir şey gelmiyor. Belki bir gün senin de sansın açılacak, ben buna inanıyorum. Lütfen sen de inan, olur mu?"
Bu sözlerden sonra iş bulamadığım için kendimi ne kadar üzdüğümü fark ettim. Annem bunu söyleyene kadar böyle bir şeyi fark etmemiştim. Annemin doğru söylediğini şimdi fark ettiğim için kendime kızıyorum.
Annemin beni düşünmediği için böyle yaptığını düşündüğüme inanamıyorum. Meğer beni üzen bu konuyu gündeme getirmek istememiş. Bu zamana kadar onu tanıyamadığımı aklıma getirmiştim.
İstediğim gibi bir iş bulmuş olsaydım benim için daha iyi olurdu. Belki annemin dediği gibi benim de bir gün şansım gülecek, ondan bunları duyduğum zaman ben de böyle düşünmeye başladım.