Ego Bey / minsung (ara verildi)

5-Sarhoşluğun etkisi(18+)

Bu bölümün bir kısmında 18+ cinsellik içerin bölümler vardır, smut bittiğinde koyu yazıyla belirtilecektir. En önemli bölümlerden biri lütfen geçmeyin ve istemiyorsanız smut'u atlayın.

Minho belinden yavaşça düşen havluyu üstüne çekmiş ve Han'ı izlemeye başlamıştı. Han ise sıcaktan terlemeye başlamış ve doğal olarak sarhoş kafayla soyunmaya başlamıştı. Minho Han'ı yukarıdan aşağı süzdükten sonra birden ayağa kalktı.

Han sadece soyunup içindeki siyah ince iç çamaşırıyla kalmıştı. Minho yarı ayık sayılır halde olduğu için her ayrıntısını şok içinde inceliyordu. Çoğu kadına taş çıkaracak incecik belinde gözleri kitlenmişti.

Kendine tutamayacağını bildiği için kafasını başka bir yere çevirmişti ama gözleri ister istemez o beyaz lekesiz ve tam tadına bakmalık vücuda kayıyordu. Kendini öylece yatağa attığında Han Minho'ya dönmüş ve dudağının kenarını yalamıştı.

Minho ne olduğunu anlamaya çalışır gözlerle Han'a bakarken Han Minho'nun üstüne yürüyordu. Geniş ama bir o kadar büyük yatakta kaçamamış ve duvara yaslanmıştı Minho. Han Minho'nun aldığı ruju çoktan dudağına sürmüştü.

Han dudağındaki ruju yalayarak silerken Minho gözlerini kaçırmaya çalışıyordu. Tabi ki Han şu an Minho'ya o gözlerle bakmaya devam edecekti. Sonuçta karşısındaki adam oldukça çekici ve okulun en arzu edilen sinir bozucu kişiydi.
Ama yaptıklarının sarhoş olduğundan dolayı olduğu belliydi.

Han şuan sadece Minho'nun dudakları ve gözleri arasında gidip geliyordu. Minho sessiz ve gittikçe derinleşen nefeslerle Han'ın dudaklarına kitlenmiş ve ufacık bir hareket bekliyordu. Evet en ufak bir hareketinde olanlar olacaktı.

Han "Rujumun tadını hiç merak etmedin mi?"

Minho "Y-Yoo niye edeyim be!"

Han "Ama ben senin dudaklarının tadını merak etmeye başladım..."

Minho "Sikiyim, dayanamıyorum."

Minho birden Han'ın ensesine elini atmış ve hafifçe kendine çekerek dudaklarına yapışmıştı. Han anında karşılık vermeye ve acemice Minho'ya karşılık vermeye çalışmıştı. Minho hızlı bir şekilde Han'ın dudaklarını parçalarcasına öpüyordu.

Han daha öpüşürken bile ateş basmaya başladığını fark etmişti. Minho birden Han'ı altına almış ve dudaklarını Han'ın dudaklarına bastırırken elini yatağa değen belinin kenarlarında gezdirmeye başlamıştı.

Delice öperken bir  yandan da elleriyle Han'ın vücudunu keşfetmek istercesine belini yavaştan kavrıyordu. Çenesini sert yapısından kaynaklı hafifçe öne giderken bir eliyle belini kavrıyor diğer eliyle Han'ın yanaklarını okşuyordu.

Han uzun öpüşmenin ardından birden çekilmiş ve sanki boğulmaktan kurtulmuşçasına derin nefesler almaya başlamıştı. Minho Han'ın üstündeki tek çamaşırı iki eliyle tutup birden yanlara çekerek yırtmış ve Han'a bakarak sırıtmıştı.

Han tamamen çıplak kalmanın utangaçlığı ve camdan esen rüzgarın soğukluğuyla adeta küçülürcesine bacaklarıyla vücudunu kapatmış ve o iştahlı gözlere bakmaya devam etmişti. Minho'ya ait o iştahlı gözlere.

Karşısında şuan bildiği Minho yoktu ve bunu sarhoş kafayla bile anlayabiliyordu Han. Minho belindeki havluyu birden çekmiş ve Han'ın şaşkın bakışlarına maruz kalmıştı. Han hayatında ilk defa yaptığını söyleyebilecek miydi?