06- Bir zorbayı ZORBALAMAK.

324 46 53
                                    

Mingi sinirli bir ifadeyle Han'ın dağılmış saçlarına elinde tuttuğu yırtık iç çamaşırına ve patlamak üzere olan dudağına bakıyordu. Aklından geçen tek ihtimal dayak yemesiydi. Han şaşkın bakışlarla yüzünü yere eğmiş ve yalandan gülmüştü.

Han "Sadece zorbalar işte, boş ver."

Han tabi ki ona dün ateşli bir gece geçirip apar topar evden kaçtığını anlatmayacaktı. Sadece Mingi'nin de gülümseyip ortalığı yumuşatmasını umuyordu. Felix çantasıyla geldiğinde Mingi apar topar arka duvara saklanmış ve Han'a el sallayıp gitmiş gibi yapmıştı.

Felix çantasındaki eşyaları yere çıkarırken Han başı yere eğik bir şekilde Felix'e bakmaya çalışıyordu. Felix bunu fark edip Han'ın çenesini tutmuş ve kaldırmıştı. Özgüven içeren duruşunu oluşturmuş ve konuşmak için ayağa kalkıp elini beline koymuştu.

Mingi işte tam o sırada kayıt tuşuna basmıştı

Felix "Ne var birileriyle ilişkiye girdiysen, bu gayet doğal."

Han "Ama onunla girmem değil biliyorsun."

Felix "Onun da rızası vardı belli ki, hem gece gece içmeye gitmek senin aptallığın. Sen içkiye dayanıklı bile değilsin."

Han "Resmen evinden apar topar kaçtım, ayrıca iç çamaşırımım haline bak. Aman ne hoş..."

Felix "Tamam şimdi çeneni kapat da insanlardan şu halini gizlemek için biraz makyaj yapalım Han bey."

Han "Sağ ol Felix."

Mingi kayıt tuşuna tekrar basıp kayıt aldığı ses ve görüntü bulunan telefonu cebine atmıştı. Gizli bir sırıtışla okul sınırlarına girmesiyle gözden kaybolmuştu. Felix ve Han okul sınırlarına girdiğinde ise ortamda gergin bir hava vardı.

İnsanlar Han'a dik dik bakıp fısıldıyordu. Han Felix'e dönüp bir şeyim mi gözüküyor tarzı hareketler yaparken Han omzunda olan bir elin onu yere itmesiyle okulun girişinde kendini yerde bulmuştu.

X "ZORBALANMAK NASIL HİSSETTİRİYOR HA?"

Han bu tanımadığı insanların ona böyle davranmasının sebebini merak ederken okulun merdiven girişinde bulunan büyük televizyonda Minho'yu ve elinde bulunan Han'ın orta okul fotoğrafını görmüştü.

Felix hızlı davranıp Han'ı kaldırmış ve ekrana doğru götürmüştü. Ekrandaki oynat tuşuna bastıklarında Minho'nun elindeki fotoğrafa iğrenerek bakmasıyla başlamıştı video. Minho önce kamerayı kurmuş sonrada fotoğrafı çantadan çıkarmıştı.

Minho "Evet bu masum ve ergen ifade bana da bir kaç hafta önce masum geliyordu, ama bilirsiniz insanlar göründüğü gibi değildir. Misal eski sevgilimi neden terk ettiğimin nedeni gibi."

Han ekrana kitlenmiş bakarken aklına Minho'nun intikam sözü verdiği anlar gelmeye başlamıştı, Minho hiç bilmediği bir olay hakkında kulaktan kulağa dolaşan dedikoduları bu güne taşıyordu. Ve bu Han için her an bir felaket olabilirdi.

Minho "Evet aslında o iyi bir oyuncu, ama sadece sahnede yada yatakta değil. 3 sene önce her okulda duyulan Minyeon adlı öğrencinin intiharını hatırladınız mı? Ne hikmetse Han denilen şahıs baş şüphelilerden biriymiş. Belki de onu intihara sürükleyen zorbalardan biri olduğu içindir."

Han ekrana yavaşça dolan gözlerle bakarken insanlar Han'a iğrenerek ve aşağılayıcı sözler fısıldayarak bakıyordu. Han ise istemsizce seneler sonra açılmış bu konu ve sabahki şeylerin üst üste gelmesiyle titremeye başlamıştı. Beline sarılan el ile yaslanacak bir omuz bulmuştu.

Jackson "NEYE BAKIYORSUNUZ DAĞILSANIZA!"

Bu 12. sınıflardan futbol takım lideri Jackson'dı. Centilmenliğiyle bilinen bir erkek ve kızlardan uzak biriydi. İnsanlar ona bayılırdı, ama o insanlarla pek yakın değildi. Jackson tek koluyla Han'ın beline sarılmış ve kafasına göğsüne koymasını sağlamıştı.

Ego Bey / minsung (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin