Bölüm perşembe yayınlandığı için yarın (cuma günü) yeni bölüm yayınlanmayacak
Bir varmış, bir yokmuş. Ve işte o yok benim, Han Jisung. Yüzme kulüp başkanıyım ve okuluma toplamda 19 altın madalya ve 2 kupa kazandırdım. Peki neden şuan bu okulun en saçma mimari hatası olan dar ve çıkmaza giden koridorda, müdürün oğlu bay yürüyen ego Minho'nun elleriyle duvara sabitliyim.
Çünkü bay ego "bir varmış, bir yokmuş" da ki "Varmış" oluyor. Ve her şey onun olmak zorundaymış gibi düşündüğü için şuan benim seçmelerine girdiğim Romeo ve Juliet oyunundaki Romeo'nun o olduğunu düşünüyor. Rolünü almamdan korkuyor...
Aslında kendisine Varmış dememin asıl sebebi her şeyin onda olması, misal kendisi de benim gibi bir spor kulüp başkanı. Ama o benim gibi küçük bir kulüp değil okulun en taşaklı kulübü olan Basket kulübünün başkanıydı. Yani yürüyen kız mıknatısı o.
Peki ben niye şuan bu gıcık ve beni kendinden aşağıda gören yarım akıllının kolları arasında duvara montelenmiş durumdayım biliyor musunuz? Aslında her şey şöyle başladı:
Minho elindeki telefona bakarak uzun sıranın en önünde tiyatro sınıfına alınmayı bekliyordu. Han ise onun hemen arkasında elindeki kağıtları okuyarak kendini role kaptırmaya çalışıyordu. Minho emin bir yüz ifadesiyle girmiş arkasından Han ve bir kişi daha girmişti.
Jin "Evet tatlı ve güzel çocuklarım, Sanırım hepiniz Romeo için geldiniz. Sırayla alacağım arkaya oturun yan yana."
Bu okulun en popüler hocası KİM Seokjin'di, okulla alakalı gezi ve tiyatro gibi işleri o ve kocası KİM Namjoon ayarlardı genelde. Aşırı seçiciliği ve egosuyla bilinen biriydi, Kocası Namjoon ise tam tersiydi. Üstelik bir Matematik hocasıydı.
Minho "Hocam direk beni alabilirsiniz, sıradakiler boşuna beklemesin"
Jin koca bir kahkaha patlattıktan sonra "tabi oğlum, ben salaktım zaten" deyip önüne dönmüştü. Han istemsiz kıkırdamasını susturmak için eliyle ağzını kapatmış ve diğer adayları incelemeye başlamıştı.
Jin geleni gideni sırayla azarlayıp ağlatıyordu, Han istemsizce gerilmiş ve o gerginlikle kağıdı yanlarından sıkıca tutarak buruşturmaya başlamıştı. Gözü kağıda kaydığında birden sessizleşmişti. Gözü bir satıra takılır.<Romeo ve Juliet öpüşür>
Öpüşme sahnesini görünce tuhaf hissetmişti, buna rağmen ne olursa olsun bu tiyatroda yer alacaktı ki insanlar onu da tanısın ve Yüzme Klubüde tanınsın. Replikleri içinden okurken omzunun üstünden oturduğu sandalyeye uzun ve kaslı bir el uzanmıştı.
Minho "Bence boşuna uğraşma küçük bey, şuan karşında bu kainatın en yakışıklı Romeo'su duruyor"
Han "Ya bir siktir git sende ya"
Han'ın aniden azından çıkan sözlerle Minho yarı şok halde Han'a bakıyordu. Han ise elindeki kağıdı okumakla meşguldü. Jin sonunda Minho'yu çağırdığında şoktan kendini çıkarmış ve öksürerek ayağa kalkıp gömleğini düzeltir.
Jin "Gel oğlum, gel. Hangi repliğini okuyacaksın?"
Minho "Ben Romeo'nun asalet repliğini okuyacağım hocam"
Jin "iyi oku bakalım"
Minho sesini temizlemek için öksürdüğünde ve kendini role kaptırmak için mimiklerini değiştirerek kağıdı içinden okuduğunda, Han onu baştan aşağı süzmüştü. Kızların aşık olma nedeni kesinlikle yüzüydü, ve bu belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ego Bey / minsung (ara verildi)
Fanfickitap bir ıstagram pov'undan alınmadır, pov sahibi "skzniel" Minho okulun basket takımında ve aynı zamanda müdürün biricik oğluydu. Okulda bir tiyatro gösterisi olacaktı ve seçmelerine neredeyse bütün okul katılacaktı. Han ise okulun yüzme kaptanıyd...