Ego Bey / minsung (ara verildi)

11-Hasta Bakıcısı Han

Han sabaha kadar salonda bulunan uzun koltukta film izlemeyi planlıyordu, ancak Minho'nun planları biraz farklıydı. Han Minho'nun önüne çorbasını koyup elindeki mısırları kemiriyordu.

Minho "Gamsız.."

Han "Ne var Minho?"

Minho "Ya iki saniye önce sana aşkımı itiraf ettim umurunda olmadı."

Han "Minho, sen teklif etmedin ki itiraf ettin."

Minho aydınlanma yaşamışçasına azını tavana açmış ve şaşkınca bakakalmıştı. Önündeki çorbaya bakıp ufak bir göz devirmeden sonra kaşığını Han'a fırlatmıştı. Han kaşığın sırtına gelmesiyle inleyip sinirle dönmüştü.

Han "YA NE VAR NE ALLAH'IN CEZASI!?"

Minho aşırı tatlı bir ifadeyle Han'a bakmış ve dudaklarını büzmüştü
Minho "Sıkıldım, yanıma gel"

Han "Gelirsem susacak mısın?"

Minho "%20 ihtimal evet :)"

Han "of"

Han az önce sanki Minho ayaklarına kapılıp onu sevdiğin itiraf etmemiş gibi gidip yanına uzanmış ve televizyon izlemeye başlamıştı. Minho izlediği diziyi incelerken sanki bu ne amk der gibi bakmaya başlamıştı.

Minho "Kore dizileri kocaya mı kaçtı?"

Han "Ne alaka?"

Minho "Ne biliyim Çin dizisi de izlemezsin."

Han "Sabır"

Han sabır çekerken birden Minho kendine çekmiş ve zaten aşırı geniş olmayan alanda vücutlarını bir birine sabitlemişti. Han sinirle ve sorgulayan gözlerle bakarken Minho'nun gözleri küçük ve dolgun dudaklardaydı.

Han geç olmadan Minho'nun bakışlarının bulunduğu yeri anlamış ve elleriyle azını kapatmıştı, Minho dudağının kenarıyla sırıtmış ve tepkisini tatlı bulmuştu. Ellerini kolayca tutup kndi omuzlarına almıştı.

Minho "Benden dudaklarını o küçük ellerinle mi koruyacaksın?" 

Han "Deniyorum bir şeyler işte"

Minho gözleriyle süzer
"Bence sende isteklisin Han"

Han "Minho yat uyu ya gece gece"

Minho "Aslında sakatım yani geçen ki gibi seni belki duvarlarda bağırtamam ama-"

Han "TAMAM YETERLİ İYİ GECELER"

Minho "Puhhahaha sen utandın mı, kızım alış artık benim kafamda sen benimle iki çocuklu bir ailenin başındasın. Utanma böyle şeylerden bende daha neler var ;)"

Han "Ben utanmıyorum bir kere, hem sende diyorsun. Sakatsın şuan."

Minho "E ne güzel borcunu ödemiş olursun"

Han "Abaza"

Minho pis bir gülümsemeyle Han'ı altına çekmiş ve gözlerini gözlerine kilitlemişti. Han çaresiz ve şaşkın bakışlarla Minho'yu incelerken, Minho'nun ellerinin ellerinde değil belinde olduğunu fark eder.

Han "Minho sen ciddi miydin itirafında?"

Minho "hmhm" 

Han "O zaman tamam."

Minho "Tamam?"

Han "Çıkalım işte"

Han utançla gözlerini kaçırırken Minho birden dona kalmıştı, ne yaşadığının farkına geç varan Minho bir hışımla Han'ı ellerinin arasına almış ve dudaklarına yapışmıştı. Han ise geri durmayıp karşılık vermeye karar vermişti.

Smut içerir okumak istemeyen masum çıtırlar biraz sayfayı kaydırsın nerde bittiği yazıyor~

Minho ellerini Han'a iyice yapıştırmış, Hanın her bir uzvunu kendine yaklaştırmıştı. Han ağzından kaçırdığı hafif iniltilerin utancıyla gözlerini kapatırken Minho ateş gibi yanan vücudunu giysilerinden kurtarmaya çalışıyordu. 

Minho, dudaklarını sonunda Han'ın dudaklarından çekip çıkardığında yavaşça boynuna doğru yol kat etmeye başlamış ve boşta kalan elleriyle pijamasını iki yandan tutup çıkarmıştı. Altındaki takımdan da tamamen kurtulduğunda iç çamaşırlarıyla kalmıştı.

Bir yandan Han'ın beline doğru öpücüklerden yol çizmeye devam ederken bir yandan da Han'ı soyuyordu. Sonunda her ikisi de çırılçıplak kaldığında Han kırmızı suratına rağmen atılgan olmak istemiş ve Minho'nun sakatlığını da göz önünde bulundurarak üste çıkmıştı.

Han'ın birden üstüne çıkıp kalçalarını kasıklarına bastırdığını hisseden Minho kafasını geriye atmış ve derin bir nefes vermişti. Han altındaki şişkinliğin farkına geç olmadan varmış ve kalçalarını yavaşça kasıklarına sürtmeye başlamıştı.

Minho bu hareketinden sonra birden büyümüş gözlerle Han'a bakıyordu. Han altındaki bez parçasını birden çıkarıp koltuğun bir kenarına fırlatmış ve çıplak bedenini Minho'nun iç çamaşırına yaslamıştı.

Minho daha fazla dayanamayıp çamaşırını çıkarmış ve Han'ın belini parmaklarıyla kavramıştı. Hayvansal iç güdülerle aldığı derin nefesleri onun çıldırmak üzere olduğunu kanıtlıyordu. Han bunu fark ettiğinde çıplak kasıklarına minik öpücükler bırakmaya başlamıştı.

Minho "ağhm Han"

Han Minho'nun zevkten zonklayan aletiyle baş başa kaldığından emin olana kadar beklemişti. Sonunda üst kattan kilit sesi geldiğinde kalçalarını hafifçe kaldırmış ve Minho'nun çoktan büyümüş parçasını içine almıştı.

Minho aniden gelen zevkle gözlerini kaydırmış ve kafasını geriye iyice yaslamıştı, Han ise aniden gelen doluluk hissi ile çığlık atmıştı. Minho bacaklarını alçıdan kaynaklı rahat hareket ettiremediği için Han'ın belindeki elleriyle kendine bastırıyordu Han'ı.

Han "Ağhh-a Minho dur-"

Minho "Şşşh sakın durma yoksa bu alçı çıktığında yürüyemezsin"

Han acıdan zevke dönen hisle kalçalarını hafifçe hareket ettirmeye başlamıştı. Minho ise sonunda aşk ile gerçekleşen şehvet duygusunun doruklarına yaklaşmıştı. Her ikisi de birbirlerine sıkıca sarılarak zevkin doruklarını hissetmişti.

Etrafa yayılan sıvıyla kendilerini oldukları yere bırakmışlardı.

Smut the end shdbkhdcb

Han "..."  

Minho "Han neredeyse ölüyordum, bir melek bile gördüm kkkk"

Minho, Han'ın yanaklarını sıkmış ve göğsüne yatırmıştı. Ağzında yarım saatten fazladır beklettiği o kelimeyi söylemek için çırpınışlarına son vermiş ve sakince Han'a dömüştü.

Minho "Sevgilim, ne yakıştı ama azıma dimi"

Han kendini daha fazla tutamayıp gülmeye başladığında Minho'da ortama ayak uydurup gülmüştü.

Han "Duşa girmemiz lazım, her yer yapış yapış."

Minho "Iyy cidden şimdi fark ettim"

Han "Yalnız MİNHO"

Minho "Nolduuu bırak böyle uyuyalım kucak kucağa"

Han "Biz korunduk mu!?"

Minho'nun gözleri fal taşı gibi açılmıştı

Minho "Allah..."

Unutmayın bu kurgudu erkeklerde hamile kalabiliyor ;)

AY NASILSINIZ, gecenin hatta sabahın  bilmem kaçında bitirdim bu bölümü.Yalnız yorum olmadan yazasım kaçıyor bilginize SİZİ ÇOK ÖZLEDİMMM