18

411 39 59
                                    

Ey Aşk, Yüce Aşk❤️‍🩹
(Lee Felix)

Hyunjin:
SONUNDA TATİL AMK

Jeongin:
Cidden

Changbin:
JEONGİN

Jeongin:
Efendim

Changbin:
Nasılsın böcüşüm😻😻

Jeongin:
İyi

Jisung:
Bugün piyasaya akalım

Felix:
Yok

Ben bugün evde yatıcam

Jisung:
Gelim mi

Felix:
Bugün olmaz

Jisung:
neden

Felix:
Ders falan

çalışıcam

Jisung:
Beraber çalışırız

Felix:
Yok tek çalışıcam

Jisung:
Peki

***

"Felix'in evini basacağım."

Dedi kapımın önünde sinirli bir şekilde duran Jisung.

"Ne?"

"Onu yıllardır tanıyorum. Eğer böyle soğuk yapıyorsa sakladığı bir şey vardır."

"O zaman ona zaman ver."

"Hyunjin anlamıyorsun."

Jisung'un sesi zor çıkıyordu. İç çektim. Sehpadan anahtarı aldım ve çıktım evden.

"Tamam. Hadi gidelim."

Jisung bana gülümsedi ve sonrasında da sarıldı. Geri çekildiğinde beraber otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Mezun olayım ilk işim ehliyet almak.

Otobüs gelince ikimiz de bindik otobüse. Yolculuk sırasında Jisung bana Felix ile son zamanlarda yaşadığı sıkıntıları anlatmaya başladı.

"Normalde buluşma sonu üç kere birbirimizi öperiz ama dün bir kere öptükten sonra görüşürüz diyip gitti."

"Belki de sıkılmıştır bu olaydan?"

"Bugünkü mesajları görmedin mi? Grup adına bile bir şey demedi."

"Fazla ilgi veriyorsun. Çok ilgi insanı sıkar."

Jisung durdu. Sanki bir aydınlanma yaşıyor gibiydi. Kaşlarını çattı ve bana baktı.

"Bunu en son aldatma olayını savunurken söylemiştin!"

"Öncelikle, hayır savunmuyordum. Ve evet, ama bu Felix'in böyle bir şey yapacağı anlamına gelmez."

"Birine çok ilgi verirsen senden sıkılır dedin? Bu kadar ilgiden boğulmuş bir insan ne arar?"

"Kendine ayırabilecek zaman?"

"Evet ilk başlarda öyle. Ama sonrasında daha rahat bir ilişki arar. Fb gibi."

"Jisung 9. sınıfta matematikte mantık konusundan kalmış birisin biliyorum ama bu biraz seni de aşıyor gibi."

Jisung ofladı.

"Sadece böyle davranmasının nedenini anlamaya çalışıyorum."

"Belki de ailevi meselelerdir?"

"Çok pozitif düşünüyorsun. Minho'nun seni aldatmasına şaşmamalı."

"Ne?"

"Geçen hafta yanağından öptüğü çocuğu hemen unuttun mu?"

"Yeğeniydi ve çocuk dört yaşındaydı."

"Hep de öyle derler zaten."

Jisung'a garip bir bakış attıktan sonra önüme döndüm ve iki durak sonra ineceğimizi gördüm.
Otobüs bir durak daha gittikten sonra ayağa kalktım. Jisung da benimle beraber ayağa kalktı. Otobüs direğindeki kırmızı düğmeye bastım ve orta kapıya doğru gittim. Otobüs durunca da Jisung ile beraber indik.

Felix'in evi otobüs durağına yakın olduğu için beş dakika yürüdükten sonra kendimizi Felix'in evinin kapısının önünde bulduk. Jisung kapıyı çaldı. Açan olmadı. Tekrar çaldı ve kapıda bizi üstsüz Felix karşıladı. Saçları da ıslaktı.

"Neden burdasınız?"

"İçeri geçebilir miyiz?"

Dedi Jisung tehditkar bir ses ile. Aldatıldığını düşünüyordu hâlâ  herhalde.

"...Hayır."

Felix bize gergin bakıyordu ki arkadaki odalardan bir tanesinin kapısının açılmasıyla üçümüzün de dikkati oraya gitti.

"Felix kolyem nerede biliyor musun?"

Dedi altında havlu sarılı, sırılsıklam Minho. Kalbimdeki ağrıyı açıklayamam galiba şu an.

 Kalbimdeki ağrıyı açıklayamam galiba şu an

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yanan yine Hyunjin oldu...

Kafe|| hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin