Yuri çarptığı bedende ilk gördüğü şey adamın jilet gibi giyinmesiydi. Lacivert bir takım elbise giyiyordu ve bu bedenini daha büyük göstermişti sanki."İyi misiniz?"
Duyduğu derin sesle hemen geri çekilip saygıyla eğildi.
"Üzgünüm, ben, şey."
Yuri saçmaladığını farkedip hemen susmuştu. Karşısında gördüğü parlak gülümsemeyi bir yerden hatırlıyordu ancak yüz hafızası her zaman kötü biri olmuştu. O yüzden beynini çok zorlamamayı seçti.
"Kusura bakmayın, göremedim bir an."
Yuri sözlerinden sonra karşılık olarak gülme aldığında telaşla sözlerini düzeltti.
"Ah, yani sizi göremediğimden değil, yani görülmeyecek gibi değilsiniz."
Hemen ağzını tekrar kapattığında bu sefer karşısındaki adam yüksek sesle gülmüştü.
"Öyle demek istemedim."
Yuri tekrar konuştuğunda adamın telefonu çalmasına rağmen parlak gözlerle gülümseyerek kendisine baktığını görmüştü.
Daha da telaşlandı.
"Ben yani abimin peşinden gidiyordum, bir anda çarpıverdim."
Yuri en sonunda dudağını dişleyip tekrar konuşmuştu.
"Telefonunuzu açar mısınız lütfen?!"
Yuri en sonunda telaşlanıp yüksek sesle konuştuğunda karşısındaki beden elini hemen ceketinin iç cebine götürmüştü.
"İyi günler."
Yuri hemen eğilip koridorda ilerlemeye devam etmişti.
"Jimin-ah, geliyorum."
Ama duyduğu sözlerle kaşlarını çatmıştı. Şimdi bu adamın nereden tanıdık geldiğini anlamıştı.
Soyadını hatırlamasada isminin Namjoon olduğunu biliyordu. Park Jimin'in arkadaşıydı.
Onu ilk görüşü olmamasına rağmen neden bu kadar telaşlanıp kalbinin hızlı attığını anlayamamıştı.
Zaten oldukça rezil olmuştu.
Aniden önüne çıkan abisinin yakalarına yapıştı. Hemen ardından Taehyung gelmiş şaşkınca kavga eden ikiliyi izlemeye başlamıştı. Jeon kardeşler birbirini çok severdi ancak sürekli kavga etmek onların yaşam biçimiydi.
"Senin yüzünden hayatımda gördüğüm en yakışıklı adama rezil oldum."
Jungkook yakalarının sertçe tutulup sarsılmasına şaşırırken üstüne bir de duyduklarıyla gözlerini kocaman açmıştı.
Kardeşi bazen olağanüstü güçlü olabiliyordu.
"Ne! Sen ne dedin az önce?!"
Yuri abisinin ateş fışkıran gözlerini görünce ne dediğinin farkına varmıştı. En yakışıklı adam mı demişti?
"Şey, a-abi, o anlamda demedim."
Jungkook Yurinin omuzlarına kollarını koyup sıkıca tuttuğunda Yuri dudaklarını dişlemişti. Ardından az önce yaşadıkları aklına dolunda abisinin yakalarına daha sıkı yapıştı.
"Bana bak Jeon Jungkook, sakın üste çıkmaya çalışma. Hayatımın en rezil 2 dakikasını yaşadım senin yüzünden."
"Bana bak Jeon Yuri, hayatının en yakışıklı adamının önünde saçmaladıysan bu nasıl beni suçum olabilir?!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLO🩰 |Jikook
Fanfikce'A dancer dies twice, once when they stop dancing and this first death is the more painful...' 'Bir dansçı iki kez ölür, birisi dans etmeyi bıraktığında ve bu ölüm daha acı vericidir.'