İyi okumalarrr papatyalarım <3333Adam karanlık ve dar sokakta ilerlerken uzun siyah paltosu arkasından geliyordu. Yol bomboştu gece saatleri genelde boş olurdu. Bu yüzden adam rahattı. Kimse gece yarısı dışarıya çıkmazdı... Tabi bu katiller için geçerli değildi.
Karşısında hala açık olan tekel bayiye adımladı etrafta sokak lambalarının loş ışığı dışında ışık yoktu ancak adam sorun etmedi... Sonuçta o karanlığın ta kendisiydi. İşlediği binlerce suç vardı ancak kanıtlanamayan bu suçlar onun hapse girmesi için yeterli değildi ve o hapise girene kadar durmayacaktı.
Tekel bayiden içeriye girdiğinde kasada duran adam toparlandı.
"buyrun efendim neye bakmıştınız"
Dedi sevecen sesiyle. Onun gerçek yüzünü bilmesem bu şerefsizi iyi birisi bile sanabilirim diye düşündü kendince. ardından tek kelime etmeden belindeki silahı çıkarıp sakince susturucuyu yerleştirmeye başladı. Kasadaki adam korkuyla geriledi
"beyefendi siz kimsi-"
Cümlesini bitirmesine bile izin veremeden kursunu tam sol göğsüne sıktı. Adam acıyla yere yığılırken silahı beline tekrar yerleştirdi ve siyah eldivenli ellerini cebine atıp tezgaha doğru bir adım attı. tezgahın üzerine dalından koparılmış bir adet papatyayı yavaşça bıraktı. Kendince düşündü adam daha kaç papatya daha tuketecekti bu şerefsiz dünyaya. Kaç papatya daha heba olacaktı.
Yerdeki kan göleti git gide büyürken adam sakince girdiği dükkanı sakince terk etti. Eve gitme saati gelmişti. Eldivenlerini bileğine doğru biraz daha çekip gülümsedi
"papatyalar diyorum"
Diyerek fısıldadı karanlığa doğru, ardından devam etti
" Çok özel çiçekler. "
Adam karanlıkta kaybolurken gece sessizliğine devam etti ve ülkede aranan seri katil... Defterine yeni bir cinayet daha eklemeyi başarmıştı.
Bir cinayetin daha işlendigi o gecede Emre gecenin karanlığında üzerindeki uykusuzlukla esnedi ve önündeki dosyaya baktı. Adamın tehlikeli olduğunu biliyordu ancak anlamıyordu neden bunca suçtan sorumlu tutuluyordu.
Dosyasında yazılan cinayet ve dolandırıcılıklardan sadece suçlu lisetesinde olması emreyle umut veriyordu. Adamın işlediği iddia edilen hiç bir suç kanıtlanamamıştı polisin onu suçlu konumunda görmesinin sebebi adamı komşuları da dahil herkesin şikayet etmesi ve papatyalara olan ilgisiydi üstelik evinden kaçak silahlar bulunmustu. Emre kısa bir an düşündü... Belkide gerçekten suçlu değildi. Belkide onu suçlayanlar asıl suçluydu.
Üstelik adamın üzerine kalan suçlar basit bir suçlama değildi ülkede son yıllarda aranan nitelikli bir seri katil olduğu iddia ediliyordu, sebebi ise bu seri katilin işlediği her cinayetin yanına bir adet papatya bırakması ve boranın da papatyalara olan hayranlığı insanları bu düşünceye sürüklemişti... Sanki katil kendinden bir imza bırakıyordu... Neyse ki boraya atılan bu suçlamalar sadece iddia edilmiş ve kanıt bulunamamıştı. Emre sıkıntıyla bir nefes verdi. Bu iş onu çok yoracaktı.
Öte yandan boranın söylediklerini düşündü. Papatyalardan bahsediyordu... Acaba o seri Katil gerçekten bora olabilir miydi. Emre birkaç saniyelik düşünceyle bile ürpermisti. Onun olması ihtimalini düşünmek istemiyordu. Boranın olmadığına inanıyordu ki herkesi buna rahatça ikna edebilsin. Binlerce kadını ve adamı öldürmüş seri katilin bora olmadığına inanıyordu.
Oğuz çoktan uyumuştu. Gamzeye akşama kadar ulaşamadığı için kendini kötü hissediyordu. Gamze meşgul bir kadındı ancak oğuz içten içe düşünüyordu... 24 saatin içinde insanın 5 dakikası olmaz mıydı sahiden. Evlilik teklifi etmek istiyordu artık ciddi düşünmek istiyordu sevdiği kadının yanında olmasını istiyordu. Ailesinin kötü olduğunu bildiği için onu kurtarmak istiyordu. Gamzenin onun için doğru kişi olduğuna öylesine inanıyordu ki başka bir ihtimali düşünemiyordu bile sanki gamzeyle doğmuş gibiydi ve gamzeyle ölecekti.
Emre sonunda önündeki dosyayı kapatıp şakaklarına masaj yaptı... Sakinleşmesi gerekiyordu. Emre evinde sakince çalışmalarına devam ederken bora eve yeni giriyordu.
Bora elindeki siyah eldivenleri çıkartıp yanan şöminenin içine fırlattı ve huzurla koltuğa oturdu. O an ağzından bir kahkaha çıktı sahi insan cinayet işleyip huzurlu hissedebilir miydi. Bora hissediyordu işte.
Önündeki minik erkek çocuğunu fotoğrafını eline aldı. Bir futbol stadyumunda çekinmişti ve çocuk kocaman gülüyordu o da elinde olmadan gülümsedi ve fısıldadı
"rahat uyu papatya... Bundan sonra hep güleceksin."
Dedi huzurlu sesiyle. Belkide bu yüzden pişman değildi işlediği cinayetten. Çünkü diğer herksin cinayet olarak gördüğünü bora bir çocuğu kurtarmak olarak görüyordu.
O çocuğun her gün ölümü yaşamasındansa ona ölümü yaştanları öldürmeyi seçiyordu... Bu yasal olarak suctu elbette. Bora kendi kendine güldü o an, sahiden çocukların ruhlarını öldürmek neden cinayete sayılmıyordu.
Karşısında ki erkek çocuğuna bakarken gözlerinden büyük bir hüzün geçti. Bir çocuk için ne denli zordu kim bilir... Bedeninin üvey babası tarafından satılıyor olması.
Gözlerini sıkıca kapattı bora. Sanki bu dünyada herkesin görmezden geldiği şeyleri gözlerini kapatırsa o da göremeyecek gibi. Göremezse tüm o kötülükler yok olacak gibi sıkıca yumdu gözlerini.
Ruhu titredi adamın. Binlerce cinayeti işlerken elleri titremiyordu ancak o an ruhu titredi. Sertce yutkundu.
"Bir daha"
Diyerek fısıldadı fotoğrafa bakarak.
"bir daha o çocuk bedenini başkası parasıyla satın alamayacak papatya."
Herkes ona katil diyebilirdi onu sevmeyebilir hatta nefret edebilirdi ancak bora biliyordu... Binlerce papatyayı kurtardığını.
Emre denen avukatı düşündü. Biraz saf birine benziyordu derin anlamları anlayamıyordu. Emrenin o korku dolu yüzü gözünün önüne geldiğinde elinde olmadan gülümsedi sahiden onu öldürecek değildi ya. Ancak o korkusu boraya o an çok komik gelmişti işte. Emrenin söylediği şey yankılandı aklında
'bu dünyada binlerce aynı çiçekten var '
Demişti... Oysa bilmiyordu ki boranın papatyaları hep özeldi. Acaba diye geçirdi içinden acaba onca çocuk katledilirken insanlar da böyle mi düşünüyor.
' bu dünyada binlerce çocuk var'
Diyorlar mıdır kendi kendilerine. Elindeki minik fotoğrafla birlikte odasına çıktı ve fotoğrafı diğerlerinin yanına koydu... Nerdeyse 1000 fotoğraf olmuştu belkide daha fazla. Gece sessizce devam ediyordu ancak bora biliyordu sabah olduğunda hakkında binlerce haber çıkacaktı.
herkes bir adamın öldüğünü konuşacaktı... Bir çocuğun kurtulduğunu değil. Herkes ona katil diyecekti ancak bir kişi sadece bir kişi onu kahraman bilecekti... Bora yüzündeki gülümsemeyle yatağa uzandı.
Bir çocuk için isimsiz bir kahraman olmak tüm dünyanın nefretine de değerdi ne de olsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Davası Bxb
Action‼️Hikayemiz +18 ve boylove içerir lütfen bunu bilerek okuyunuz ‼️ Katil bir mahkum... Mesleğinde yeni olan genç bir avukat... Bu dava hiç kolay olmayacak. Ah hayır... Sıradan bir mahkeme davası değil, gönül davasından bahsediyorum. Emre aktan 23 yaş...