3. Bölüm

6 1 0
                                    

Hatırlatıcı:

  Gözlerimiz kesiştiğinde gülüşünü bozmadı, inci gibi dişlerini sundu bana. Beni en sinir eden şey de o gülümsemesiydi.

  Ve onu yok etmek için elimden geleni yapacaktım.

***

"Oğlum kalk hadi."

"Yavrum uyan."

  "KaaAAAAaaaAAAANNNNNNN KALKSANA ÇOCUUUUUK!" diye cırlayan annemin sesiyle sıçrayarak uyandım.

  Sıçramakla kalmayıp yataktan da bodoslama düştüğümde "OF ANNE!" diye bağırdım.

  Sağa sola yuvarlanarak içinde tavuk dürüme dönüştüğüm yorgandan kurtularak ayağa kalktığımda nefes nefese kalmıştım.

  Sportif değiliz napalım. Okuldan eve evden okula balık gibi yaşıyoruz maalesef.

  Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım, o arada mutfağa günaydın diye bağırdım ve geri odama girdim.

Formaları nere atmıştım acaba ya?

  Ben formalarımı ararken kapım hızlıca açıldı ve sanki içerde illegal bir iş yapıyormuş gibi hissederek irkildim.

  "Napıyon anne ya?" diye sordum baş parmağımı ağzıma götürerek. "Ödüm patladı."

  Bana cevap vermeden önce birkaç saniye odayı süzdü, ardından gözleri beni buldu.

  "Uyandın mı?" diye sordu ve ben daha hiçbir açıklama yapamadan -mesela ona birkaç dakika önce zaten günaydın demiş olmam gibi- kapıyı bir hışımla kapatarak gitti.

  "Deli midir nedir?" diye mırıldanarak nihayet bulduğum formalarımı üstüme geçirdim ve odadan çıktım.

  Mutfağa girdiğimde babamla kardeşim çoktan kahvaltı sofrasındaydı.

  "Otur bir şeyler ye." diyen anneme başımı salladım. "Geç kalacağım."

  "Ben bırakırım seni, otur da ye." diyen babamla mecburen -aslında gayet minnettardım- sofraya oturup kahvaltımı ettim.

  "Abi bak naptımmm?" diyen masanın altındaki kardeşime baktım. Ne ara indi oraya o ya?

  Nasıl yaptıysa kahvaltılık tabağındaki bütün tel peynirleri almış, ince ince açmış ve yere sermişti.

  "Naptın Yağmur'cum?" diye sordum sırıtarak. O da bana 32 diş sırıttı.

  "Balık satıyom." demesiyle kahkahayı patlattım.

  Annem balıkları birazdan götüne sokacak haberi yok.

  "KIZ ALLAH CEZANI VERMEYE!" diye bağıran annemle, babamla ben aynı anda masadan fırladık.

  "Oğlum okula geç kalacaksın koş gidelim." dedi ve mutfaktan adeta koşarak çıktı babam.

  "YA ANCA BAŞIMA DERTSİNİZ İKİNİZ DE!" diye bağıran anneme "Ben ne alaka ya?" diye mırıldandım.

  Kurunun yanında yaş da yanıyordu hep.

  Nihayet kendimi evden dışarı attığımda Yağmur'u göt gibi ortada bıraktığımız için anlık vicdan azabı çektim. Ama gerçekten anlık.

  Ne demiş atalarımız, gece yediğin hurmalar sabah götünü tırmalar. Napalım canım yapmasaydı o da, diye kendimi avutarak arabaya bindim.

  "Nasıl gidiyor okul?" diye sordu babam yandan bir bakış atarak. Bu babalarla başka konuşma konusu yok muydu ya?

Sen 1 Ben 2 (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin