2. Bölüm

28 6 4
                                    

Nedensizce o an kendimi garip hissettim. Ama beni anlıyormuş gibi bir his doğdu içime. Bir anda neden böyle bir hisse kapıldığımı bilmiyorum ama, nedensizce hoşuma gitti "Olur"

Daha sonra Minho ile beraber sete gittik. Sette Seo-joon'u dışarıda oturmuş ve çok durgun bakışlar atarken gördüm, mutsuz gibiydi. Yanına gittim ve ona; 

"Pek iyi görünmüyorsun, her şey yolunda mı?" diye sordum. 

"Hayır Y/N iyi değilim." diyerek bana telefonunu uzattı. Ve gördüğüm şeye karşı şok oldum. Seo-joon bir sevgili skandalına karışmıştı! 

"Bu bir yanlış anlaşılmadan ibaret, değil mi Seo-joon?" 

"Üzgünüm Y/N... Seni sevdiğimi biliyorsun, ilk baş inkar ettim ama şirket beni, bu skandal gerçekmiş gibi davranmam için zorladı." Bu gerçek miydi, yoksa ben mi hayal görüyordum? O an öfkelendim. Fakat sette bir sürü insan olduğu için sesimi çıkartamadım. 

Ve sonra "Anladım." diyerek yanından gittim.

Öfkeliydim. Kendimi aldatılmış gibi hissediyordum. Bir de bu yetmezmiş gibi bu bölümde Seo-joon ile öpüşme sahnemiz vardı. İğrenç hissediyordum ama elimden bir şey gelmezdi.

Sandalyeme oturdum ve çantamdan bir paket sigara çıkardım ve bir tane sigara yakıp içmeye başladım. Şu an bir sahne çekildiği için herkes oraya odaklanmıştı ve dikkat çekmiyordum. Dikkat çeksem bile şu an umurumda olmazdı. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı, ve tam bu sırada aklıma Minho geldi. Akşam beraber takılacaktık. Yanımda bir arkadaşım olacağı için mutlu olmuştum.

Seo-joon ile olan sahneme geldiğimde kendimi iyi hissetmemeye başladım. Duygusal olarak çöküşteydim, ve bu gittikçe kötüleşiyordu. Olabildiğince profesyonel davranmaya çalıştım ve sahneyi bir şekilde çektim. Ardından ona hiçbir şey demeden gittim. Ona kırgın olduğumu anlamıştı, fakat hiçbir şey yapmıyordu. Ona olan bütün güvenim sarsılmış gibiydi. Cidden birisine ihtiyacım vardı.

Bütün sahneler çekildikten sonra herkes dağılmaya başladı ve evlerine gittiler. Ben  ise Minho'yu aramaya başladım. Tam ona telefon açacakken Minho arkamdan bana dokundu. İlk baş irkildim ama sonra kimin olduğunu anlayınca sakinleştim.

"Nereye gideceğiz, Minho?"

"Bilmem, sen nereye gitmek istersin, Y/N?"

"Bende bir yer düşünmemiştim... Club'a gidelim mi? Bugün biraz eğlenmek istiyorum."

"Olur, benim arabamla gidelim."

Seo-joon ile olanlar çok canımı sıkmıştı. Ve şimdi biraz rahatlayabileceğimi umuyordum. Önce Minho'yla biraz içki içmeye karar verdik. Ve rahatça oturabilmek için sessiz bir odaya geçtik. Önce normal bir şekilde havadan sudan konuşup sohbet ettik. Çok kolay sarhoş oluyordum ve sarhoş olduğumda her şeyi söylüyordum. Ve şimdi biraz sarhoş olmaya başlamıştım.

"Minho..."

Efendim, Y/N?"

"Biliyor musun ben Seo-joon ile sevgiliydim. Ama bugün ayrıldık. Artık başka bir sevgilisi var."

İlk baş bir sessizlik oldu. Minho biraz şaşırmış gibiydi. Ve ben ise ondan bir cevap bekliyordum.

"Sanırım sarhoş olmuşsun Y/N. Eve götürmemi ister misin?"

"Hayır, sarhoş değilim ve eve gitmek istemiyorum!"

"Emin misin?"

"Evet, eminim."

Üzgündüm, içimi dökmek istiyordum. Ve Minho'dan başka anlatabileceğim kimse aklıma gelmedi. O an bütün bu saçmalıkları bırakıp dans etmek istedim.

"Minho, dans edelim mi?"

"Tabi, olur"

Olur dediği anda Minho'yu elinden tutup dans pistinin oraya doğru götürdüm. Bu aldatmak sayılmazdı değil mi? İnsanlar bizi fark etmedi bile. Ve bu bizim için iyi bir şey tabi. İkimizde eğlenerek dans ediyorduk. 1 gün önce asla bunların olacağı aklıma gelmezdi. Her şey çok hızlı gelişti ve ne düşüneceğimi bilmiyordum. Çok sarhoş olmuştum ve ortamdaki hava bana garip hissettiriyordu. Bir anda Minho'ya olan bakış açım değişti. Ona aşık mı oluyordum? Bir an saçmaladığımı düşündüm, bir günde nasıl birinden hoşlanabilirsin ki? Ama nedense onu öpmek istemiştim. Delirmiyordum değil mi? Seo-joon ile ayrılmış sayılır mıydık? Bütün bunları bir kenara attım ve Minho'nun dudaklarına yapıştım.

Bana karşı koymaya veya geri çekilmeye çalışmadı. Bana ayak uyduruyordu. Ayaklarım yerden kesilmiş gibi hissettim. Hiçbir şey umurumda değildi, sadece Minho ile öpüşüyorduk. Kollarımı boynuna attım ve Minho beni belimden kavrayarak kendine yakınlaştırdı. Bu bir hoşlantı mıydı yoksa sarhoş olduğum için mi onu öpmek istemiştim? Hiçbiri umurumda değildi. Çok iyi hissettiriyordu.

SABAH

Alarm çalıyordu. Başım o kadar ağrıyordu ki, hiçbir şey hatırlamıyordum. Alarmı kapattım ve şirkete gitmek için hazırlanmam gerektiğini hatırladım. Tam yataktan kalkarken bütün kıyafetlerimin yerde olduğunu ve üstümde hiçbir şey olmadığını fark ettim. Ve birinin duş alma sesi geliyordu.

"Ne oluyor lan!?"

Film ŞeridiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin