Keyifli okumalar.
&&&&
Lanet kabuslar başımı bırakmıyordu ki doğru düzgün uyuyayım. Babam beynime nasıl işlediyse rüyalarımı bile altüst etmeyi iyi biliyordu. Ondan kurtulmuş olsam bile kabuslarıyla varlığını hatırlatmaya devam ediyordu.
Rüyamda onu gördüğüm için uyandığım andan itibaren uyumaya korktum ve tüm gece yıldızları izliyerek sabah olmasını bekledim. Bir ara yanlışlıkla sızmıştım ama bu sefer kabus görmemiştim. Saat 8'e yaklaşıyordu. Ayağa kalkıp adımlarımı banyoya ilerlettim. Koca küvet bana merhaba derken bir süre onun nasıl çalıştığını anlamaya çalışmakla geçti zamanım, öğrendiğimde ise kendimi ılık suya bırakıp rahatlamaya çalışmıştım.
Vücudum tamamen suyun içindeydi. Tam yeterli bulup çıkacağım esnada boğazıma iki el sarıldı. Suyun içinde gözlerimi açarak sudan çıktım nefes nefese. O an karşıdaki ayna dikkatimi çekti. Ellerim hâlâ boğazımdaydı.
Biraz önce olanların bir rüyadan ibaret olduğunu anlayarak rahat bir nefes verdim. Uykusuzluktan suyun içinde dalmış, kendi kendimi boğmuştum salak gibi.
Aceleyle kısa bir duş alıp bornozu üstüme geçirerek banyodan çıktım. Eski kıyafetlerimi üstüme geçirdim, son kez. Umarım bugün bir sorun çıkmaz da bana kıyafet almaya gidebiliriz.
Saçlarımı kurutup lastikle bağlayarak önden perçem bıraktım. Hazır olduğuma karar verdikten sonra aşağı ilerledim. Beklediğimin aksine gelecekteki kocam, Rodos'um, Evimin Mafyası oturma odasında yoktu.
Ama mutfaktan güzel kokular ve sesler geliyordu. Büyük ihtimal Asaf şeytanıyla beraber bir şeyler pişiriyordu. Adımlarımı mutfağa ilerlettim.
Arkası dönük iki beden beni karşılamıştı. Birinin Rodos diğerinin Asaf olduğunu düşünürken Rodos'u pencerenin kenarında dışarıyı izlerken bulmuştum. Bir elinde sigarasını diğer elinde küllüğünü tutuyordu. Gözleri harrketlilikten dolayı beni buldu. Beni görür görmez sessizce küfür savurdu ve gitmemi işaret etti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Rodos sandığım adamın yanına ilerleyip omuzlarından tutarak kendine çevirdi.
"Kahvaltı hazırlamak zorunda değilsin Atlas. Asaf kendi halleder."
Atlas kaşlarını çattı ve şüpheyle ona baktı. "Lan sen dedin ya yapmazsan seni kardeşlikten reddederim diye? Niye bir anda nazikleştin?"
"Ah doğru. O halde ben sana yardım edeyim. Asaf da sofrayı kursun."
Atlas "Sende bir şey var ama neyse." Diyerek ona yer açtı. Asaf "Tamam abi." Diyerek bana doğru döndüğünde beni görmesiyle Rodos'un yaptığı gibi dudaklarını kıpırdatarak küfür savurmuştu. Rodos çenesinin ucuyla beni götürmesini işaret ederken ona zorluk çıkarmamak için mutfağı terk etmeyi planlıyordum.
Tam arkamı dönüp gideceğim esnada diğer benliğim buna engel olup dikkatleri üstüne çekti. "Günaydın Aykar ailesi!" Diyerek seslendim.
Rodos öfkeyle gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalışırken Atlas irkilerek bana doğru döndü. Gözleri yavaşça bende gezindi. "Sen de kimsin?"
"Ona benden bahsetmedin mi?" Diyerek Rodos'a döndüm. Asaf "Şeytan." Diyerek sadece benim duyabileceğim bir şekilde fısıldarken onu umursamadan Rodos'a döndüm.
Rodos "Haklısın bahsetmedim." Dedi ve "Bu kardeşim Atlas; Atlas bu da Asil Duman." Diyerek beni işaret etti. "Kendisi sevgilim olur."
O an Rodos'un attığı bakışlardan benim, yani şu anki kişiliğim olan Duman'ın, o kelime her neyse sevmeyeceğim bir şey olduğu belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA SEVERSE: DELİ KIZ
RomanceAsil Duman, iki kişiliğe sahip genç bir kızdır. Çocukluğunda gözlerinin önünde annesinin ölümünü izleyen Asil, annesinin ölümüne sebep olan babası tarafından yıllarca deliler hastanesinde kapalı kalmış ve trafik kazasında ölen talihsiz bir genç olar...