22

386 56 80
                                    


Bilgilendirme: Sahnenin sonunda Hongjoong'un bahsettiği arkadaşı ve en yakın arkadaşı olan kişiler bizimkilerden değil. Kitapta geçmemiş başka biri olarak düşünün yani

İyi okumalar💜

"Seonghwa gelmiş. İçeri alayım mı?" Hongjoong kapıdan kafasını uzatmış olan San'a baktı. Üç gün önce pazartesi Daegu'ya geri dönmüştüler, şimdiyse tekrar bir yarış için Seul'deydiler. Onay verdiğinde San gitmiş hemen ardından Seonghwa içeri girmişti. Hongjoong o sırada eldivenlerini bulmaya çalışıyordu.

"Saçlarını boyatmışsın." Dedi Seonghwa artık mavi olan saçları işaret ederek.

"Evet, değişiklik gerekiyordu."

"Niye geldiğimi biliyorsun, değil mi?"

Hongjoong koltuk minderlerinin arkasına bakarken bir anlığına hareketini durdurmuştu. "Sana defalarca kez hayır demiştim. Sen de bunu biliyor olmalısın." Aramayı bırakıp ayakta onu izleyen adama döndü. Koltuğa oturduğunda Seonghwa da önüne gelmişti ama oturmamıştı. Aynalı masaya belini yaslayıp karşısındaki mavi saçlı adamı süzmüştü önce.

"Hong, yeniden denesek bir şey kaybetmeyeceğiz ki?"

Seonghwa seviyordu sevmesine ama sevginin yanında olması gereken saygı, anlayış en önemlisi ise sadakat yoktu onda. Onun yalnızca sevgisi vardı. Ve yalnızca sevgiden ibaret bir ilişkiye ilişki diyebilmek bile zordu.

"Eğer tekrar konuşmaya başlamasaydık aklına bile gelmeyecektim. Yıllarca umrunda bile olmayacaktım ama günlerdir beni hiç unutmadığını söylüyorsun. "

"Tüm hata benim miydi? Hong sen benimle konuşmadın bile. Mesajlarıma dönmedin, aramalarımı açmadın... Araya mesafeleri sen sokmadın mı?"

Hongjoong gülümseyip bir süre konuşmadı. İzledi sadece. Yıllar önce uğruna her şeyi feda edebileceği gözleri bir kez daha inceledi. Eskiden içini gıdıklayan his artık boşluktan ibaretti. Seonghwa'nın gözleri içi boş kürelerden ibaretti artık.

"Sen yaz bitiminde Seul'e döndükten sonra ailemi kaybettim ben. Trafik kazasında öldüler. Amcam, babamın tüm mal varlığının üstüne konmaya çalışıyordu. Kazayı da o planlamıştı ama kanıtım yoktu. Bir senemin tamamı mahkemelerde, soruşturmalarda ve delil aramakla geçti. Seonghwa benim kalacak evim bile yoktu. İki ay boyunca hayatta kalabilmek için her şeyi yaptım. Düşünebildiğim tek şey o günü ölmeden bitirebilecek olup olmadığımdı. Ve sen hiçbir zaman merak etmedin, sormadın... Sen hiçbir zaman yoktun ki bu ilişkide. Keyfin yerindeyken konuşmak isterdin, benim ne hissettiğimi umursamazdın bile. Her şey bir yana, en azından sadık olmanı beklemiştim senden..."

Seonghwa olduğu yerden ayrılıp Hongjoong'un önüne geldi. Tek dizinin üstünde durup elini mavi saçlının elinin üstüne koydu.

"Özür dilerim. Her şey için özür dilerim, yemin ederim bu kez hiçbir şey öyle olmayacak. "

Hongjoong elini onun elinden kurtarıp Seonghwa'nın omzunu tuttu.

"Madem her şey değişecek, madem beni seviyorsun... Neden arkadaşımla yatıyorsun? Önceki sefer de en yakın arkadaşımla yatmıştın hem de değil mi?"

Seonghwa söyleyecek bir şey bulamazken Hongjoong omzundaki eliyle bedenini ittirdi.

"Artık uzatma ve git, Seonghwa."

Ve böylece Hongjoong'un pişmanlığı olan adam bundan böyle yalnızca arkadaşı olarak kalmıştı.

——

Mingi kapıyı açıp içeri girdi. Yarış başlamadan önce Yunho ile bittikten sonra garajda buluşmaya karar vermiştiler. Daha doğrusu Yunho'nun ağır ve bitmeyen ısrarları yüzünden Mingi en sonunda kabul etmek zorunda kalmıştı.

fuckboys vs nerds ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin