scary house ⩩ haobin

13⋆

Hanbin'den

Dün gece taerae ve junhyeon tartıştığı için onlara gidip onlarda kalmıştım. Taerae ise junhyeon'a sinirlenip seobinin evine kalmaya gitmişti. Umarim jiwoong taerae'yi gebertmemiştir.

Evde hazırlanma faslı bittikten sonra dışarı adım atmıştık junhyeon ile. Benim arabayla gidecektik avm'ye. İkimizde arabaya atladıktan sonra seobinin evine doğru sürmeye başladım.

Sülalecek toplanıp arabaya bindikten sonra avm'ye sürmeye başladım.

Gürültüler ile geçen araba yolculuğunun sonunda arabayı otoparka parketmiştim.

Sülalecek arabaya nasıl bindiysek öyle inmiştik.

Hızlı adımlarla avm'ye girmiştim ve diğerlerini arkamda bırakmıştım. Bir an önce hao'yu görmek istiyordum. Özlemiştim galiba. Sadece 1 hafta kadar görmemiştim ama bu içimde his beni yiyip bitimişti çoktan.

Arkamdakileri unutup bir an önce avm nin içindeki buz pistine gelmiştim. Gözlerim hao'yu arıyordu şimdide.

Etrafıma bakınmaya devam ederken gözlerimiz kesişti işte o an. Gülümsedim o da sanki zorla gülümsüyormuş gibi sahte bur ifade bırakmıştı yüzüne.

Eğer cidden hoşlandığı bensem onu çok üzmüştüm. Ona beni bırak demiştim resmen. Ama o kişi ben miyim?

Bilmiyorum.

★

11 kişi buz pistine sıra sıra çıktıktan sonra herkes farklı farklı yerlere dağılmaya başlamıştı. Kaymayı bilenler çoktan kaymaya başlamışken acemiler bir kenarda ayakta durmaya çalışıyordu.

Ben ise kayabilen kısımdaydım. Ama hao zorlanıyor gibi duruyordu.

Z

aten amacım hao ile vakit geçirmekti. Kıyıda köşede tek başına ayakta durmaya çalışan hao'nun yanına gittim.

"Hao, yardıma ihtiyacın var mı?"

"Gerek yok sen eğlenmene bak"

Daha da yakınına giderek konuştum.

"Hao, zaten senin için buradayım. Ama sen bana beni bırak git diyorsun"

"Sende bana bırak dedin"

"Ne"

"Ne"

İkimizde dediğine şaşırdıktan sonra hao devam etti.

"Ah özür dilerim. Öylesine söyledim boşver"

İnanmış gibi yapmak en iyisi miydi? Öyle yaptım çünkü.

Hao'nun kolundan hafifçe tutup kenardaki demirlerden kurtardıktan sonra hao mızmızlanmaya başlamıştı.

"Hanbin beceremiyorum kaymayı. Çıksak mı?"

"Hao ögreticem bana sen sakin ol tamam mı?"

Biraz da olsa vücudunu rahat bırakmıştı. Ben onun önündeydim ve kolundan tutup yavaşca sürüklüyordum.

"Seni bırakırsam ayakta durabilir misin tatlım?"

Anlık söylemiştim.

Birden hao'nun elimden kayıp çat diye düşmesi 1 saniye sürmemişti.

Hemen yerden kaldırıp pistten çıkarmıştım. Patenlerimizi çıkarıp geri verdikten sonra hao ile birlikte avm'nin içindeki bir kafeye girdik. Sanırım bileğini burkmuştu düzgün yürüyememiş benden destek almıştı.

Bizimkiler bizi hiç görmemişti zaten. Herkes başka kafada eğleniyordu. Bide hafta sonu olduğu icin kalabalıktı bizi görmeleri mümkün değildi.

Kahvelerimizi sipariş ettikten sonra ne desem diye düşünüyordum. O sırada aklıma unuttuğum plan geldi. Gunwook ve taerae'nin söylediği.

"Ee hao hoşlandığın çocukla işler nasıl?"

Bunu beklemiyordu tabikide. Bu yüzden duraksamıştı kısa bir süre.

"İyi gibi işte"

"Hm anladım. Nerde tanışmıştınız siz?"

Tam o sırada sipariş ettiğimiz kahvelerin gelmesiyle hao'ya düsünme zamanı çıkmıştı. Garson gittikten sonra cevabını beklemeye başladım.

"Sinemada tanıştık"

"Ama geçen sarhoşken barda tanıştığınızı söylememiş miydin?"

Yalandı tabiki. İşte gunwook ve taerae'nin büyük planı buydu. İşte şimdi başlıyordu herşey.

Eğer inkar ederse cidden hoşlandığı biri vardı ve o kişi ben değildim.

Ama eğer yanlış hatırladığini falan söylerse hoslandığı kişi ya yoktu yani yalandı yada o kişi bendim...