Bugün heyecandan ölmesem iyi olurdu. Çünkü bugün hep beraber korku evine gidiyorduk yine. Evet yine. Herşeyin başladığı yere. İlk gözlerimizin kesiştiği yere.
Bugün hanbin bana çıkma teklifi edicekti. Yani öyle umuyordum.
Dayanamayıp dün akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi giyindikten sonra salona gittim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hao'nun giydiği
Gunwook ve yujin odalarındaydı. Hazırlanıyorlardı büyük ihtimal.
Salonun ortasında bağırarak konuşup çıktığımı söyledikten sonra kapıdan dışarı atmıştım kendimi.
Binadan da dışarı çıktıktan sonra elimi arka cebime atıp telefonuma ulaştım. Hanbine beklediğime dair mesaj attıktan sonra telefonunu geri cebime attım.
Çok beklemeden hanbin gelmişti. Arabayla geleceğini düşünmüştüm. Ama yürüyerek gelmişti.
Hemen hanbine dönüp gülümseyerek yanına adımladım.
"Hey nasılsın hanbisim"
"Seni gördüm daha iyi oldum hao'm"
Sarılmıştı. Bana. Sarıldı. Hemen kendime gelerek sarılmasına karsılık verdim.
"Hadi gidelimm"
Dedikten sonra yavas yavas yürümeye başlamıştık.
Ve yine hanbini baştan aşagı süzmeye başlamıştım. Ama bu sefer farketmişti galiba.
"Ama napayım cidden tarzın çok güzel ve ne giysen yakışıyor sana"
"Sende benim kiyafetlerimden giymek ister misin bir gün?"
Heyecanla yanıtladım.
"Evett çok isterim"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hanbin'in kombini
"Bugün sade ve güzel olmuşsun amaa"
"Ama?" Diye sormuştu.
"Ama birsey eksik sanki"
Diyip üzerimdeki hırkayı çıkarıp onun üstüne geçirmiştim. Ve söylenmeye başladım.
"O kadar bana sıkı giyin diyip laf ediyorsun hanbin. Diyene bak. Üşütme hava soğuk"
Yüzüne sıcak bir gülümseme bırakmış ve elimizi birleştirip pantolonunun geniş cebine koymuştu. Bu hareketiyle hem sırıtıp hem kızarmıştım.
"Sen yanımdayken nasıl üşüyebilirim ki hao" Demişti.
Bende utandığım için konuyu değiştirmek için birseyler ariyordum.
"Hanbinn. Salep içelim mi?"
"Çok severimm içelim"
Hala elimiz hanbinin cebinde iken küçük bir kafeye girip saleplerimizi almıştık.
Şimdide saleplerimizi içe içe ve konuşa konuşa korku evinin önüne varmıştık.
Korku evinin önünde sadece jiwoong vardı. Sinirlice konuşmaya başladı.
"Ya biz 6 da buluşmicak mıydık?"
"Hayır 8'de"
Diye cevap vermişti hanbin.
"LAN BEN BIR BUCUK SAATTIR SIZI BEKLIYORUM BURDA"
"Napalım sorsaydın kaçta buluşcaz diye"
"TAERAE'YE SORMUSTUM. 6 DA DEDI. VAY SEREFSIZ PIC O GELSIN BURAYA AGIZINA SICCAM"
Ikimizde birbirimize bakıp jiwoong'un halina güldükten sonra diğerlerini beklemeye başlamıştık.
Ricky ve gyuvin birlikte gelmişti. Taerae'de gelir gelmez jiwoong onu öldürmesin diye junhyeon'un arkasına saklanmıştı.
Yujin, gunwook, matthew de geldikten sonra tamamlanıp içeriye dalmıştık.
★
Bu sefer oyun farkliydi bu yüzden 10umuz birlikte girmiştik. Yani bu sefer eşli eşli değildi. Buna sevinmiştim bizim ekiple daha komik ve eğlenceli oluyordu.
Taerae ve jiwoong'un kavgaları mi dersin. Yujinin korku çığlıkları mi dersin. Gyuvin ve ricky'nin öpücük sesleri mi dersin. Herşey vardı şuan.
"Korku evinde de öpüşmezsiniz yani kanka"
Dedikten sonra gyuricky'yi ayırmıştı gunwook.
"MATTHEW YOK LAN" diye bağırdı junhyeon birden.
"Lan kesin kayboldu salak" diye ekledi jiwoong.
Herkes matthew'i aramaya başlamıştı. Bende hanbinin koluna girmistim. Bu korkunç yerde duramazdım zaten. Hafifçe hanbinin arkasında duruyordum. Az önce bir hayalet bizi korkutmuştu altıma edicektim.
Hanbinin kolunda yürümeye devam ederek matthew'i ariyorduk.
Birden hanbin kolumdan ayrılıp karşıma geçince ne olduğunu sorgulamıştım.
Yoksaaaa
Hanbin birden konuşmaya başlamıştı.
"Hao'm. Seni gercekten cok ama cok seviyorum. Sen benim icin cok özelsin. Her zaman seni kaybetmekten, seni kirmaktan, incitmekten korktum. Sana dayanamiyorum gercekten cok güzelsin melek gibisin. Iyiki o gun buraya korku evine gelmisim dedirttin bana benimle çıkmaya hazır mısın?"
Gözlerim dolmuştu ve hanbin elini yüzüme çıkarıp hafifçe silmişti. Sildikten sonra tek eliyle çenemi kavramış ve yumuşak dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.
Cidden çok asiri mutluydum ve konuşmıyordum. Yüzümü sildikten sonra s son kez burnumu çekip konuştum.
"Evet evet hazırım. İyiki o gun burada karsilasmisiz"
"iyi ki"
Diyebilmiştik.
Çocukların geldiğini hissetmiştim.
Etrafımızdan bizimkilerin alkış sesleri yükselmişti. Matthew'de bir yerden çıkmıştı ortaya.
En sonunda gunwook un sesi yükselmişti ve burada sona ermişti.
"Korku evinde çıkma teklifi almayanda ne biliyim"
(,,>᎑<,,) ARKADASLAR BITTI. INANMIYORUM. BASLADIGI GIBI BITIRMEYI COK SEVERIM. UMARIM BEGENMISSINIZDIR GORUSURUZZ (❀ᴗ͈ˬᴗ͈)⁾⁾
