scary house ⩩ haobin

3⋆

hanbin'den

Her hafta sonu olduğu gibi 14.20 de ki alarmımın çalmasıyla uyanmıştım. Duşa girip kendime geldikten sonra akşama doğru gideceğimiz korku evi için kıyafet seçmeye başlamıştım. Görünüşüme çok önem veren biriyim.

Kombinimi seçtikten sonra birseyler atıştırmıştım. Güncel izlediğim dizinin yeni bölümünüde izledikten sonra saate bakmıştım. Saat çoktan dört buçuk olmuştu.

Odama gidip seçtiğim kıyafetleri giymiştim. Üstüme beyaz üstünde siyah çizgileri olan tişortümü giyip altımada siyah bir paraşüt pantolon giymistim.
Son olarakta beyaz bir ayakkabı seçip giymistim. Bence gayet güzel ve sade olmuştu kombinim.

10 dakika kadar sonra gyuvin'in annesinin kafesinin önüne gelmiştim.
Gyuvin beni çoktan görmüş ve yanıma gelmişti. Galiba ilk ben gelmiştim.

Onlar gelene kadar kafede oturup birşeyler içtikteb sonra hepimiz toplanmıştık. Hepimiz birden masadan kalkıp korku evinin önüne gelmistik zaten direk kafenin karşısıydı.

"Oha bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmemiştim"
Demisti gyuvin.

"Bize sıra gelene kadar hanbin uyuya kalır"
Taerae konuştuktan sonra hepimiz gülmüştük.

Bir süre sonra sıranın bize gelmesine az kalmıştı ve daha da kalabalıklaşmıştı. Artık kuyruğun nerede bittiğini bile göremiyorduk.

Arkamızda bizim gibi bir grup vardı. Onlarda 5 kişiydi galiba ve aralarından bir tane çocuğun yanaklarını sıkıp duruyorlardı. Eğleniyor gibilerdi. Aralarından birisinin tarzını beğenmiştim. Kolay kolay başkalarının tarzını beğenmezdim. Bu ilgimi çekmemiş değildi.

Yaklaşık 1 saat sonra artık ayakta durmaktan yorulmuştuk. O yüzden beklerken yere oturmuştuk suan herkes oturuyordu zaten.

Bir buçuk saat sonra sıra bize gelmişti ve heyecanla ayaklanıp içeriye doğru gitmeye başlamıştık ki kapıdaki görevli bizi durdurmuştu.

"Merhaba çocuklar sadece 5 kisi misiniz?"

"Evet bir sorun mu vardı?"
Dedi jiwoong.

"Gördüğünüz gibi sıra çok uzun o yüzden sizi başka bir grupla birleştirsek olur mu?"

Hepimiz birbirimize bakmıştık. Bir sorun olmadığına karar vermiştik.

"Sorun degil olur tabi"

Dedikten sonra görevli arkamızdaki grubada sormuştu ve onlarda kabul etmişti.

10 kişi birlikte korku evine giriş yaptık.

İçeriye girer girmez etrafı incelemeye başladım.

İçerisi karanlıktı ve etrafta korkunç mankenler vardı. Her an hareket edecek gibi duruyorlardı.

Önümüzde 5 tane kapı vardı ve hepimiz kapılara bakıyorduk. Herkersin aklında soru işareti oluşmuşken hoparlörlerden ses gelmişti.

"Şimdi önünüzde 5 kapı var ve herkes 2li gruplar halinde 1 odaya giriş yapsın"

Herkes kiminle eş olacağını düşünürken diğer gruptan biri çıkıp konuşmuştu.

"Bence kaynaşmak için grupları karıştıralım"

Herkes başıyla onaylarken 2 grup birbirine bakıyordu. Çünkü birbirlerini tanımıyorlardı ve kiminle eş olacaklarınıda seçememişlerdi.

"Kimse ilk başlamak istemiyo galiba. O zaman ben başlıyorum ve şu küçük bebe suratlıyla eş olmak istiyorum"
Demisti jiwoong.

Bebe suratlı (yujin) ve jiwoong beraber ilk odaya girmişlerdi.

2. Olarak karşı gruptan biri öne çıkıp güzel gülümsemesi olan çocuk ile gitmeyi seçmisti. Taerae de kabul etmişti. Aslinda junhyeon ve taerae buraya gelmeden önce beraber girmek istiyolardı ama şuan tanışmak amaçlı ikiside başka biriyle gideceklerdi.

Taerae, adının gunwook olduğunu duydugum çocukla birlikte 2. Odaya girmişlerdi.

Simdi sırada 3. Oda vardı bu seferde junhyeon öne atılıp hemen birini kapıp 3. Odaya gitmisti. (Matthew ile)

4. Olarakta çinli olduğunu düşündügüm sarı saçlı cocuk gyuvini seçmisti ve gitmislerdi onlarda.

Son olarak biz kalmıştık. Evet onunla. Tarzını beğendiğim ama adını asla bilmedigim çocukla.

Beraber son odaya girmiştik. Tabikide karanlıktı. Odayı inceledikten sonra masada duran bir sandık gördüm dikkatimi çektiği için ve merak ettim için oraya doğru gittim.

Kilitliydi tabikide sandık.

Sandığı incelemeye devam edecekken bir anda yanımdaki çocugun bağırma sesi gelince arkamı dönmuştum.

Odadaki mankenlerden biri hareket ediyordu. Ve onu yakalamış ve duvara götürüp kollarını kilitlemişti.