İyi okumalar!Hiçbir şey söylemeden ona bakmaya devam ediyordum, o da sanki bütün bu olanları sindirmem için bana zaman veriyordu.
"Kimsin sen?"
Cesaret edip sordum, onunla açık açık konuşacaktım, deli damgası yemek istemiyordum ama böyle de çok sağlıklı olmuyordu.
"Tanıştık zaten Ülfet, iyi görünmüyorsun."
"İyi değilim çünkü, bu konuşmayı burada yapmak istemesem de artık dayanamıyorum."
"Ne konuşması, açık olur musun?"
Sesi yüzüne göre kalındı, çok olgun görünüyordu ama benden en fazla bir kaç yaş büyük olduğuna emindim.
"Bak, söyleyeceklerimden sonra ne düşünürsün bilmiyorum ama umurumda değil, tuhaf şeyler oluyor."
Yerden destek ayağa kalkacağım esnada bana elini uzattı, kabalık olmasın diye tuttum.
Benimkinden daha sıcaktı, burada hangimiz ceset oluyorduk?
"Seni dinliyorum, rahat ol ve ne istiyorsan söyle."
"Demir, değil mi adın?"
"Evet."
"Bak Demir, sende bir tuhaflık var."
Yüzüme bakmaya devam etti ama yüz ifadesi değişti.
"Ne gibi?"
"Bölme lütfen, izin ver anlatayım."
Dudaklarını kapadı ve burnundan uzun bir soluk aldı.
"Ben bir otopsi yaptım, cezaevinden gelen mahkuma ait bir cesedi inceledim."
Bana devam et der gibi baktı.
"Yüzünü çok iyi hatırlıyorum, hatta eminim. Nasıl söylenir bilmiyorum ama, sen o cesetsin."
Resmen dinlene dinlene kurmuştum bu cümleyi, tepkisini merak edip gözlerimi duvardan ayırdım ve ona baktım.
Gülmüyordu, şaşırmıştı.
"Delirdiğimi mi düşünüyorsun?"
"Anlayamadım, ne demek ben o'yum."
"Ne duyduysan o işte, bir akrabalığınız var mı?"
"Hayır, bu imkansız."
"Niye imkansız olsun, insan insana benzer evet ama tıpatıp aynıydı diyorum."
Göz bebekleri sola doğru kaydı bir süre düşündü.
"Senden bir şey isteyebilir miyim?"
"Evet."
"Bu saçmalıktan kimseye bahsetme, başarılı bir uzmansın ve deli damgası yemeni istemem." dedikten sonra resmen zorla gülümsedi.
"Bu da ne demek, bana inanmıyor musun?"
Bir adım atarak yanıma yaklaştı, yüzümüzün arasında çok az bir mesafe kaldı.
"Gözler Ülfet, yanlış görür yanılır. Her gördüğüne inanma."
"Kendi gözlerime inanmayacağım da neye inanacağım?"
Sinirlenmiştim, neredeyse beş dakika uzun uzun düşündü ve en sonunda söylediği şey bu muydu?
"Buna söyleyecek bir şeyim yok, ruh ikizim falanmış ne diyim."
![](https://img.wattpad.com/cover/351666612-288-k140433.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTOPSİ
RandomAdli Tıp Uzmanı olarak çalıştığım hastanede gördüğüm maktuller bana zaman zaman ağır gelebilirdi, bu çok normal. Ama sonunda gömülmeleri ve benden uzaklaşmaları şart. Yanlış olan ise ellerimle kestiğim, atmayan kalbine dokunduğum adamı ertesi gün ka...