İyi okumalar!DEMİR ARIKAN
"Ne tuhaf değil mi? Öldürdüğün birinin cenazesine katılmak."
Söylediği şeyi doğru anladım mı diye düşünüyordum yirmi saniyedir.
"Ne oldu, sustun kaldın?" dedi.
Kolumu tuttuğu elini itekleyip ona döndüm.
"Ben kimseyi öldürmedim, boyundan büyük işlere kalkışma."
"Benim boyumun nelere uzanacağını bilemezsin, şimdi sessiz ol bakalım. Ülfet'i şüphelendiriyorsun."
Gösterdiği yere doğru baktığımda Ülfet ve Monarch'ın uzaktan bizi izlediğini gördüm.
"Bu burda bitmedi, söylediğin lafın arkasında duracaksın."
"Sakın durma ve kurcala, sen bu olayı deş ki Ülfet'de öğrensin her şeyi." dedi ve göz kırptı.
Rıdvan'ı öldürmemiştim, evet bunu çok istemiştim ama ondan aldığım intikam çok başkaydı.
Bu kadın neden onu öldürdüğümü iddia ediyor, bunu nerden çıkardı bilmiyordum ama bu konunun kırıntısı dahi Ülfet'e giderse onu toparlayamazdım, zaten bana karşı hep şüpheliydi.
Yeşim'i bırakıp Ülfet'e doğru hızla yürüdüm.
"Noluyor ne konuştunuz?" diye sordu merakla.
"Uzaktan izlememizi söyledi, içeride seni tanıyanlar varmış."
"Doğru söylemiş, benimde oraya gitmek gibi bir niyetim yok, sadece burda bulunmak istedim." dedi ve önüne döndü.
Gözlerimi kısıp ileriye baktığımda Serel'i ve koluna girdiği bir kadını gördüm, muhtemelen Rıdvan'ın annesiydi çünkü durumu hiç iyi gözükmüyordu.
Monarch bana ne olduğunu sorarcasına baktı ama ona da bir şey söylemedim, bunu daha sonra konuşacaktım.
Etrafta ağlayan insanların sesi yankılanıyordu sadece, hiçbirimizden çıt çıkmadı.
Ülfet'in yüzünü incelediğimde herhangi bir duygu aradım.
Üzüldüğünü düşünüyordum ama daha çok sinirle bakıyordu, elleriyle oynayıp bir bacağını titretiyordu.
Cenaze bittiğinde insanlar yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı, yanımızdan geçen bir kaç kadının Ülfet'e bakıp kendi aralarında fısıldaştığını gördüm
Yirmi dakikanın sonunda Serel ve Rıdvan'ın annesi çıkış kapısına, yani bizim olduğumuz yere doğru gelmeye başladı.
Ülfet ve Yeşim bir adım öne çıktı ve dik pozisyon aldı.
Serel Ülfet'i gördüğü an bağırdı.
"Senin ne işin var burda? Utanmadan buraya gelmiş görüyor musun Hafize anne!"
Cidden mi? Rıdvan'ın annesine anne diyordu.
Adının Hafize olduğunu öğrendiğim kadın Serel'in kolundan çıkıp Ülfet'in üzerine doğru yürüdü.
Önüne geçip onu korumak istedim ama Monarch beni durdurdu.
"Bu kadınların arasındaki mevzu, karışma ki Ülfet bir şeyleri kendi halledebilsin."
Karışmadım ama bir adım arkasındaydım.
"Sen ne yüzle geldin buraya? Yedin bitirdin oğlumun hayatını, yaktın başını kim bilir ne bela açtın da başına kıydılar oğluma!" diyerek ağlamaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/351666612-288-k140433.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTOPSİ
DiversosAdli Tıp Uzmanı olarak çalıştığım hastanede gördüğüm maktuller bana zaman zaman ağır gelebilirdi, bu çok normal. Ama sonunda gömülmeleri ve benden uzaklaşmaları şart. Yanlış olan ise ellerimle kestiğim, atmayan kalbine dokunduğum adamı ertesi gün ka...