16. Bölüm | Öfke ve İhtiras

227 17 38
                                    

''Afiyet olsun.''

Alanur, arkasına bakmadan çıktı evden. Geride bıraktığı fırtına en çok kendisine zarar verecekti fakat bunu göze almıştı. İlk günden beri kızları dahil herkes onu suçlamıştı. Omuzlarındaki sorumluluklar yetmezmiş gibi bir de sırtlamaya çalıştığı bu yük ağır geliyordu artık. Seher ve Aslı'nın damarına basması içindeki ateşi daha da körüklemişti. Arabayı yok sayarak yürümeye başladı.

.

MEHMET: Baba! Ne demek oluyor bu, doğru mu Alanur Hanım'ın söyledikleri?

ZİYA: Oğlum sakin ol, otur konuşalım.

MİNA: Ne konuşacağız baba ya ne konuşacağız? Aylardır kandırmışsın bizi, gözümüzün içine baka baka eski sevgilinle dünürcülük oynamışsın.

ZİYA: Mina, terbiyeni takın karşında arkadaşın yok.

MEHMET: Mina'nın söylediklerinde yanlış bir şey yok ki baba, haklı. Parmağınızda oynatmışsınız bizi.

.

SEHER: Gelebilir miyim?

ZİYA: Gel Seher, çocuklar ne durumda?

SEHER: Hepsi kapandı odasına, konuşmaya çalıştım ama öfkeliler.

ZİYA: ...

SEHER: Ben demiştim demek istemiyorum Ziya ama en başından uyardım seni. Mehmet o kızla evlenirse en çok biz zarar göreceğiz dedim. Sense sevdiği kişiyle evlensin dedin.

ZİYA: Napsaydık yani Seher, çocuğu zorla istemediği bir evliliğe mi mecbur bıraksaydık?

SEHER: Belki şimdi üzülecekti ama sonra o da anlayacaktı bizi. Dengi olmayan biriyle evlenip hayatını mahvetmeyecekti.

ZİYA: Abartma Seher ne hayatını mahvetmesi, Aslı'nın ne suçu var?

SEHER: Doğru, Aslı'nın hiçbir suçu yok. Tüm suç toz kondurmadığın Alanur Hanımda. Yine savunacak mısın merak ediyorum.

ZİYA: Ben her zaman haklının yanında oldum Seher, geçmiş konularda sen haklı olsaydın senin yanında olurdum.

SEHER: Gördün mü bak daha ilk anlaşmazlıkta dağıttı herkesi gözü ne seni gördü ne de çocuklarını. Bir de bana kızıyordun sizi ayırdığım için-

ZİYA: Seher, yeter! Ne duymak istiyorsun haklısın, oldu mu haklısın.

.

Alanur içindeki karmaşık duygularla baş etmeye çalışarak yürüyordu sonunu bilmediği bir güzergâhta. Karşılaştıkları günden beri yaşananlar bir film şeridi gibi geçiyordu gözünün önünden. Çalınan korna kendine getirdi onu.

SİNAN: Alanur

ALANUR: Ne işin var burada?

SİNAN: Neredesin sen, niye arabayı almadan çıktın?

ALANUR: Yürümek istedim biraz.

SİNAN: Tamam hadi bin, yeterince yürümüşsün.

ALANUR: Sinan yalnız kalmak istiyorum, evde konuşuruz.

SİNAN: Yalnız falan kalmayacaksın, biniyor musun ben mi geleyim?

Alanur bir şey demeden bindi arabaya, oturunca ne kadar yorulduğunu fark etti. Sanki günlerdir yürüyormuş gibi hissetti. Sessiz yolculuğun ardından vardılar eve.

YILLANMIŞ SEVDA | Alanur & ZiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin