21. Bölüm | Sana Geldim

179 11 20
                                    

ZİYA: Hamile olduğunu, Beste benim kızım mı Alanur?

Duyduğu soru karşısında tüm bedeni buz kesmişti kadının, değil böyle bir şeyi sorması düşünmesi bile olanaksızdı Alanur'a göre. Bu zamana kadar saklamıştı, bundan sonrası için de planı buydu çünkü.

ALANUR: N-ne saçmalıyorsun sen?

ZİYA: Saçmalamıyorum gayet aklım başımda, senden de tek cevap bekliyorum evet ya da hayır.

Bir şey demeden uzaklaşmak için kapıya yöneldi Alanur, tam çıkacaktı ki onu durduran Ziya oldu. Kapıyı açmasını engelleyerek kendine çekti kadını.

ZİYA: Sorularımın cevabını almadan buradan gitmeyeceğiz Alanur, ya şimdi konuşursun ya da sen konuşana kadar burada kalırız.

Kapıyı kitleyip anahtarı aldı Ziya, Alanur ise yaşadığı duygu karmaşasıyla bakıyordu adama.

ALANUR: Aç kapıyı.

ZİYA: Dediğimi duydun, gitmek istiyorsan önce konuşacağız.

ALANUR: Ne duymak istiyorsun Ziya, ne? Evet senin kızın dememi mi yoksa içini rahatlatacak bir hayır cevabı mı?

ZİYA: Gerçekleri duymak istiyorum Alanur, sadece gerçekleri.

ALANUR: Bu saatten sonra alacağın cevap neyi değiştirecek, ikimiz de bambaşka hayatlara savrulmuşken kırılıp dökülmüşken neyi değiştirecek?

ZİYA: Dualarımın kabul olup olmadığını görmüş olacağım.

ALANUR: Ne duası?

ZİYA: Sen ilk gördüğüm günden beri Alanur, umarım ileride sana benzeyen güzel, güçlü, etrafına ışık saçan bir kızımız olur diye dua ederdim.

Gözleri dolu dolu Ziya'yı dinliyordu Alanur, yıllarca içinde bir ağırlık gibi taşıdığı sır sevdiği adamdan duydukları ile daha da ağırlaşıyordu. Daha fazla dayanamadı.

"Duan kabul olmuş."

Ziya duyduğunu algılamaya çalışarak bakıyordu Alanur'a, yüzünde buruk bir tebessümle gerçekten mi der gibi. Alanur ise evet anlamında salladı kafasını.

Hissettiği karmaşık duygular esir almıştı Ziya'yı. Ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmiyordu. Aklına ilk geleni yapmaya karar verip sarıldı Alanur'a. Kadınsa ilk önce şaşırsa da sonra aynı şekilde karşılık verdi.

Yaşadıkları her olayda olduğu gibi yine birbirlerine sığınmışlardı. Ayrı kaldıkları süreçte dahi bu böyleydi; o zamansa fotoğraflara, mektuplara sarılıyorlardı.

Yavaşça geri çekilerek söze girdi Ziya;

"Öğrenmeseydim, öğrenmeseydim bana söylemeyecek miydin?"

ALANUR: Hayır.

ZİYA: Hayır, ne kadar kolay hayır diyebiliyorsun. Geçmişte neden söylemediğini bir nebze anlayabiliyorum Alanur. Peki şimdi, seni terk etmediğimi öğrendiğin halde nasıl 'söylemezdim' diyebiliyorsun?

ALANUR: O mektubu senin yazmamış olman bir şeyi değiştirmiyor çünkü mektubu yazanın yanındasın şu an.

ZİYA: Ben Seher'in yanında değilim, çocuklarımın yanındayım.

ALANUR: İyi, orada kalmaya devam et o zaman. Bu öğrendiklerin hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

ZİYA: Ne demek değiştirmeyecek?

YILLANMIŞ SEVDA | Alanur & ZiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin