Kimse kötü doğmazdı, en acımasız katil bile masum bir bebek olarak doğar ve büyürken yaşadıklarıyla seçerdi kötülüğü. Kötülük tükenirdi, elbet bir gün iyiliğe bırakırdı yerini.
Yasemin bayıldığında ambulansla onu hastaneye götürüp annesine haber vermiştik, Bade kafa karışıklığıyla sürekli yeni bir teori buluyordu ve asla Aksel'in aramalarına cevap vermiyordu.
Hastaneden çıkıp bir taksiye bindiğimizde ön koltukta oturmuş dikiz aynasından arka koltuktaki Bade ve Ceren'i izliyordum.
"Bunu neden yaptı hiç anlamıyorum." dedi Ceren, ona Bade'den cevap gecikmedi.
"Neden olacak, artık sesini kesmek için!"
"Bu çok mantıksız Bade.." araya girmemi beklemiyordu, şaşırmıştı ve bakışları beni buldu.
"Biliyorum ama başka bir sebep bulamıyorum." Başını eğdi, parmaklarıyla oynayan ellerine baktı.
"Aksel'le konuş, tek tarafı dinlersen gerçeği öğrenemezsin." Elimi arkaya uzatıp onun elini tuttum "Onu tanıyorsun, kendin söyledin iyi biri diye."
"Tamam." Telefonunu cebinden çıkarıp ekranda bir şeylere bastı, ardından telefonu kulağına götürdü. Dıt sesi birkaç kez dışarıdan da duyuldu ve ardından anlaşılmayan bir erkek sesine dönüştü. "Yavaş konuş." Diye uyardı Bade yalnızca birkaç saniye geçmişti.
"Doğru mu bu?.. Tamam, bize git yoldayız bu işi yüz yüze konuşalım." Ve telefonu kapattı. Meraklı bakışlarımız tamamen Bade'nin üzerindeydi. O ise bize bakmadan taksiciye seslendi "Biraz daha hızlı olabilir misiniz?"
***
"Kanıtın yok Aksel ama Yasemin'in var. Ben hanginize inanacağımı hiç bilmiyorum, o yüzden hızlıca anlat ve kanıtın yoksa da hemen git evimden."
Salonda oturmuştuk, Aksel tek başına üçlü koltukta oturuyordu. Bu ona verilen bir cezaydı aslında. Dağılmış görünüyordu, her bakımdan.
"Yasemin garip bir çeteye girmiş, bir şey yapmış ve çeteden iki herif de ona saldırmış. Sabaha karşı aradı beni, yardım istedi. Polise gidelim dedim, olmaz diye diretti fakat ben durmadım. Gidecektim, bilekliğimi tam o anda koparttı. Ona dokunmadım."
"Kim bu adamlar?"
"Bilmiyorum Bade, muhtemelen uyuşturucu satışı yapıyorlar ve Yasemin de o yüzden polisi karıştırmamı istemedi. O beni durdurmak istediğinde nedenini sordum ama saçmalayıp durdu, ben de tabii ki onu orada bırakıp karakola gidecektim ki yanından ayrılalı yirmi dakika olmuşken annesi aradı. Beni şikayet ettiklerini ve çok yakında tutuklanacağımı söyledi."
"Yasemin sana aşıktı neden yapsın bunu?" Bade kaşlarını çatarak sormuştu bunu, daha fazla duramayıp araya girdim.
"Uyuşturucu satmak büyük bir suç Bade, bu Aksel'e iftira atması için gerekli motivasyonu verir ona." Aksel'in yeşil bakışları anında bana dönmüştü ve yarım bir gülümsemeyle karşılık vermişti.
"Bak bana inanmıyorsan bile yalnızca birkaç gün burada saklanmama izin ver. Söz kendimi aklayacak kanıtı bulacağım ve pişman olmayacaksın."
"Çocuklarla konuştun mu?"
"Onlar benim dışarıdaki kollarım olacak, ben gece çalışırken onlar sabah çalışacak ve en kısa zamanda o çeteyi enseleyeceğiz."
"Bunun yerine ifade versen?" Diye bir öneride buldum. "Çeteden ve Yasemin'in yaptıklarından bahsetsen."
Yeniden bana döndü "Annesi savcı Pera, bu davada hiç şansım yok. En azından kanıt bulana kadar."
