Yeşil Bir Çift Göz

37 4 0
                                    


Birkaç saat oluyordu, hiç sıkılmadan sohbet etmiştik. Bade'nin dediği gibi çok kafa dengi insanlardı ve şimdiden ısınmıştım hepsine.
Yasemin lise anılarından birini anlatmaya yeltendiğinde Ekin of dercesine bir nefes verdi.

  "Yine başlıyoruz..."

  "Bunu anlatmazsam olmaz ama!" Diye sitem edercesine yükselttiği sesiyle döndü Ekin'e. Ardından herkes susup onu dinlemeye başladığında gülümseyerek bana çevirdi bakışlarını.

   "Lise son sınıftayım, o zamanlar Aksel benim sınıfımdaydı. Aramız bozuktu başlarda tabii, ay nasıl sinir oluyordum ona! Neyse işte bir gün ben..."

Hiç beklemediğim, hatta kimsenin beklemediği bir anda Aksel sert bir şekilde böldü Yasemin'i. "Şunu orada burada anlatma diye kaç kez söyledim sana?"

"İki kez..." az önce heyecanla konuşan kız gitmiş yerine yaramazlık yaptığı için annesinden azar yiyen bir kız çocuğu gelmişti sanki. Sesi düşmüştü, gözleri dolu dolu olmuştu.

"Yapma o zaman Yasemin, beş yaşında çocuk bile anlar iki kez söylenince."

Yaseminin gözlerinde dolan yaşlar akmaya başladığında Uğur'un sesi çıktı bu kez "Ne bu sinir Aksel? Kız bir şey yapmadı, Pera yabancı değil hem."

"Konu Pera mı sence? Anlatmasın abi, hoşlanmıyorum." Oturduğu yerden kalkıp camın önüne geçti, nefes alamıyormuş gibi camı açtı.

Adımı söylemişti, hem de çok güzel söylemişti.

Sesi de çok güzeldi üstelik. Hayır kalbim, bir dur yerinde daha yeni tanıştınız!

Bade kalkıp Yasemin'e sarıldı, Uğur sinirli bakışlarını sehpaya dikmişti, Ekin ise Aksel'in yanına geçip omuzunu sıvazlayarak yanında olduğunu belli ediyordu.

                                      ***

  Bade'nin koluna girmiş karanlık sokakta korka korka ilerliyorken aynı anda olanları düşünüyordum. "Sen biliyorsundur o olayı... Aksel neden bu kadar sert çıkıştı?"

"Çünkü Yasemin, Aksel'e aşık ve çevremizde ne zaman yeni bir 'dişi rakip' olsa klasik hikayesini anlatıyor. Yasemin'i çok seviyorum ama seni tehdit olarak görmesi canımı sıkmadı değil."

"Rakip mi, tehdit mi?" Kaşlarımı daha ne kadar çatabilirdim bilmiyorum ama sanırım erken kırışacaktım. "Ne alaka be?!"

"E güzelsin, Aksel'in de sana attığı kaçamak bakışları görmemek için kör olmak gerekiyor. Ah benim saf kızılım."

"Benimle ilgilendi mi yani?" Ne saf sorular soruyorsun Pera...

"Elbette!" Derken bir anda durdu, ara sokak bomboştu ve sesimizin neredeyse yankı yapmasına rağmen Bade asla korkmuyordu. Ellerini omuzlarıma koyup beni karşısına aldı "Ondan hoşlanmadın değil mi Pera?"

Şimdi hoşlanmak kime göre neye göre?..

"Ne alaka ve neden bir anda ciddileştin?" Artık kaşlarını çatan oydu, benimkiler ise kaçırmaya çalıştığım gözlerimle beraber serbest kalmıştı.

"Aksel iyidir ama..." arkamızda duran yıkık evden gelen patırtılarla sustu, ikimiz de kasılıp kaldık.

Kıpırdamadan fısıldadım "O da neydi?" Bade'nin yutkunuşunu duydum, göz bebekleri benim arkama dönmüştü. Bir anda saymaya başladı ve üç dediğinde koşmam gerektiğini fark ederek hareketlendim.

Çok koştuk, öyle ki bir ara takılıp düşecektim fakat Bade beni kazağımdan yakaladığı gibi toparladı. Çok sevdiğim kazağımda büyük bir sökük ve soluk borumda tahriş oluşturacak kadar korkunç hızlı aldığım nefesimle apartmanın kapısına yaslandım.

Sevgili YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin